Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/823 E. 2023/1490 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/823
KARAR NO: 2023/1490
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/12/2020
NUMARASI: 2017/712 Esas – 2020/790 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 13/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … A.Ş’ye sigortalı … plakalı otomobilin davacının yönetimindeki … plakalı motora çarptığını, davacının davaya konu kaza neticesinde yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, davacının uğramış olduğu bedensel zararlar nedeniyle manevi yönden büyük acı ve ızdırap çektiğini, geçirdiği tedavi süreçlerinden dolayı sosyal ve psikolojik yönden de büyük zarara uğradığını, davacıda kaza sebebiyle geçici ve kalıcı vücut fonksiyon kaybının meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketine Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatının tamamından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak başvuruya rağmen davacının zararlarının karşılanmadığını, kazaya tam kusuru ile sebebiyet veren aracın maliki ve sürücüsünün maddi tazminattan sigorta şirketi ile müştereken ve müteselsilen sorumlu olup ayrıca manevi tazminattan da sorumlu olduğunu belirterek HMK md. 107 gereğince belirlenecek bedeni zarara istinaden maddi tazminatın ve davacı müvekkilinin içine düşmüş olduğu, elem ve ıstırabın telafisi için manevi tazminatın sürücü ve araç malikinin kaza tarihi itibariyle sigorta şirketinin ise temerrüt tarihi itibariyle ticari temerrüt avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın eksik evraklar ile davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, buna ilişkin eksik evrak yazısının davacıya ulaştırıldığını, dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddinin gerektiğini, trafik sigortacısı şirketin üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazimat ile sorumlu tutulabileceğini, kazanın trafik iş kazası olduğunu ve bu nedenle SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, Genel Şartlar uyarınca geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışında olduğundan davalı şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, kazaya karışan motosiklet sürücüsü … olduğu halde eşinin dava açmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, 2015 yılında meydana gelen kaza ile ilgili olarak da zamanaşımı süresinin de dolduğunu, …’nin o dönem kaza nedeni ile patronu olan … ile anlaşmış ve kaza nedeni ile oluştuğunu iddia ettiği zarara karşılık 2.500,00 TL para aldığını ve karşılığında dava haklarından vazgeçtiğini de açıkça beyan ettiğini, kazada bir kusurunun olmadığını, otoparktan çıkmaya çalıştığı sırada kullandığı araca çarpanın dikkatsiz ve aşırı hızlı olarak motosiklet kullanan sürücü … olduğunu, düzenlenmiş bir maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ve hukuk mahkemelerince yapılmış bir tespitin olmadığını, aracın da sigortasının, kaskosunun, poliçe vs. tüm belgelerinin eksiksiz ve tam olması sebebi ile oluşan hasarı ödemesi gerekenin sigorta şirketi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat yönünden; geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın kısmen kabulü ile, 5.387,23-TL geçici iş göremezlik tazminatının, davalılardan … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 18.05.2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden olay tarihi 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Tedavi, yol vs. gideri yönünden davanın kabulü ile, 1.100,00-TL tedavi ve yol gideri tazminatının, davalılardan … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 18.05.2017 tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden olay tarihi 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, Sürekli İş Göremezlik tazminatı yönünden davanın reddine, bakıcı gideri yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden, 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili ve davalılar … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalılar … ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili … tarafından düzenlenerek davacıya verilen 24/11/2016 tarihli bononun arka kısmında yazan ifade içeriğinde:”davamdan vazgeçtiğim için alıyorum, hiçbir hakkım yoktur.”ifadesinin özel hukuk ve kamu hukukundan kaynaklanan tüm haklardan vazgeçildiğini açıkça gösterdiğini, kaza nedeniyle oluşan zararının giderilmemesi sebebiyle şikayetçi olduğunu vurguladığını, müvekkilinin kaza esnasında araçta sürücü olmayıp, sürücü yanında bulunan kişi olması sebebiyle, olay nedeniyle cezai sorumluluğu bulunmadığından, bu maksatla bir ödeme yapmasının da mümkün olmadığını, bu kapsamda müvekkili … tarafından düzenlenerek davacıya verilen 2500 TL tutarındaki bononun olay nedeniyle oluşan maddi zararın karşılanması ve hukuk davasından vazgeçilmesi maksadıyla verildiğinin açıkça anlaşılmadığını, bu kapsamda belirtilen tutarın göz ardı edilerek, ayrıca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilleri aleyhine ve davacı lehine 2.000 TL tutarında manevi tazminata hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, hükmedilen maddi tazminat ve iş görmezlik tazminatları ile birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen tutarın fahiş miktarda olduğunun anlaşıldığını, davacı müvekkili ile yaptığı görüşme neticesinde kendisi 2500 TL tutarındaki bedel karşılığında davadan vazgeçmeyi kabul etmiş olup, buna ilişkin de şerh düşüp imzaladığını bu kapsamda belirtilen tutarın davacı tarafından kabul edilen gerçek zarar miktarı olarak kabul edilmesinin mümkün olup, toplam zararın hesabında bu miktarın esas alınması gerektiğini, bu doğrultuda, yapılan manevi tazminat hesaplanmasında, bu tutarın göz ardı edilerek hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin yapmış olduğu ve karara etki eden hesap raporunun hatalı olduğunu, davacının 18.09.2015-18.12.2015 tarihleri arasında aylık brüt ücretinin 1.300,00 TL hesaplanmasına rağmen bilirkişi hesabında 2.324,70 TL üzerinden hesaplama yaptığını, geçici iş göremezlik hesaplaması yapılırken mağdurun iş göremez kaldığı dönemdeki geliri üzerinden hesap yapılması gerektiğini, kaza tarihindeki gelirin hesap tarihine oranlama yapılarak hesap yapılmasının hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin tazminat talebinin teminat kapsamında olmadığını, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, sigorta şirketlerinin ZMSS poliçeleri kapsamında sigortalılara ve hak sahiplerine karşı sağlık giderleri teminatı kapsamındaki yükümlülüğü, yazdıkları sigorta priminin Yönetmelik md. 5/2ye göre hesaplanan miktarını SGK’ya aktarmalarıyla sona erdiğini, Genel şartlar yürürlüğe girmeden önceki tarihli Yargıtay İçtihatlarında, SGK’nın sorumluluğunun geçici iş göremezlik ödeneğini kapsamadığı yönünde şekillenmediğini, Yargıtay’a göre, Kanun’da sadece trafik kazaları sebebiyle Hastanelerin sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup geçici iş göremezlik ödemeleri ve ZMSS poliçe limitleri içerisinde kalmak koşuluyla sigorta şirketinden tahsilinin mümkün olduğunu ancak madde lafzından açıkça görüldüğü üzere Genel Şartlar’ın md. A.5/b’de düzenlenen sağlık giderleri tazminatına, trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler de dahil edildiğini, bu madde uyarınca sürekli sakatlık raporu alıncaya kadar zarar görenin çalışma gücündeki kayba bağlı giderler, sağlık gideri olarak kabul edilerek SGK’nın sorumluluğuna dahil edilmiş ve bu kapsamda sigorta şirketlerinin sorumluluğuna son verildiğini, müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri zararından sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 18/09/2015 tarihinde, davalı … A.Ş.’ye ZMSS sigortalı … plakalı aracın davacı sürücü … yönetimindeki … plakalı motosiklete çarpması sonucu, davacı motosiklet sürücüsünün yaralandığı ve davacının bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya raporunda, davacıya ait SGK Hizmet Döküm Cetvelinin incelenmesi sonucunda; davacının olay tarihinden itibaren geriye doğru son 3 aya ait vergilendirilmiş brüt ücretinin, Temmuz ayı için 30 günlük 1.300,00 TL, Ağustos ayı için 30 günlük 1.300,00 TL, Eylül ayı için 17 günlük 736,67 TL (30 gün x 736,67 TL : 17 gün 1.300,00 TL), olduğu belirlendiği halde geçici iş göremezlik süresi için asgari ücrete göre artış yapılarak 2.324,70 TL üzerinden fazla olacak şekilde geçici iş göremezlik tazminatı belirlenmesi doğru olmamıştır. Usul ekonomisi de gözetilerek resen yapılan hesaplama ile (1300 x 3= 3.900 – 1733 (ödenen) = 2.166,67 TL) 2.166,67 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Diğer davalıların bu yönde istinaf talebi olmadığından davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek hüküm sadece davalı Sigorta Şirketi yönünden düzeltilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları).Davalılar vekili, müvekkili … tarafından düzenlenerek davacıya verilen 24/11/2016 tarihli bononun arka kısmında ”davamdan vazgeçtiğim için alıyorum, hiçbir hakkım yoktur.” ifadesinin özel hukuk ve kamu hukukundan kaynaklanan tüm haklardan vazgeçildiğini açıkça gösterdiğini, müvekkilinin kaza esnasında araçta sürücü olmayıp, sürücü yanında bulunan kişi olması sebebiyle, olay nedeniyle cezai sorumluluğu bulunmadığından, bu maksatla bir ödeme yapmasının da mümkün olmadığını, bu kapsamda müvekkili … tarafından düzenlenerek davacıya verilen 2500 TL tutarındaki bononun olay nedeniyle oluşan maddi zararın karşılanması ve hukuk davasından vazgeçilmesi maksadıyla verildiğinin açıkça belli olduğu iddia edilmiş ise de kaza tespit tutanağında sürücü olarak … görüldüğü, hakkında ceza davası açıldığı, yargılama sırasında ödeme yaptığı için şikayetten vazgeçme nedeniyle davanın düşürüldüğü anlaşılmakla senetteki ifadenin ceza davasına yönelik olduğu açıkça anlaşıldığından, tazminat haklarından açıkça feragat ettiğine ilişkin beyan bulunmadığından eldeki davadaki hakların ödendiğine ilişkin davalılar … vekili istinaf talebi yerinde görülmemiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yaralanmasının mahiyeti ve iyileşme süresi, ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarların, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından davalılar … vekili manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenle; davalılar … vekili istinaf başvurusunun reddine, davalı …A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … A.Ş. yönünden düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalılar … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının davalı …A.Ş. yönnden HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-)Maddi tazminat yönünden;1-a)Geçici iş göremezlik tazminatı yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, 5.387,23-TL geçici iş göremezlik tazminatının, 2.166,67 TL’sinin tüm davalılardan kalan 3.220,56 TL’sinin davalılar …’dan müştereken ve müteselsilen davalı …A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 18.05.2017 tarihinden itibaren, davalılar … yönünden olay tarihi 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebn REDDİNE,1-b)Tedavi, yol vs. gideri yönünden davanın KABULÜ ile, 1.100,00-TL tedavi ve yol gideri tazminatının, davalılardan … A.Ş. yönünden temerrüt tarihi 18.05.2017 tarihinden itibaren, davalılar … yönünden olay tarihi 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, 1-c) Sürekli İş Göremezlik tazminatı yönünden davanın REDDİNE,1-d) Bakıcı gideri yönünden davanın REDDİNE,2-)Manevi tazminat yönünden, 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.09.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,3-)Dava açılırken harç yatırılmadığı anlaşılmakla harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 443,14 TL nispi karar harcından 139,00 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 304,14 TL nispi harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına, -Kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı …A.Ş.’nin 3.266,67 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) alınarak davacıya verilmesine,-Red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T 13/3. maddesi gereğince 3.266,67 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil eden davalı sigorta şirketine verilmesine,-Davalılar tarafından yapılan ve dosyaya yansıyan yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına, 4-)Kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar …’tan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,5-)Davacı tarafından yapılan 139,00 TL harç, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 355,40 TL posta, müzekkere ve tebigat masraf olmak üzere toplam 2.294,40 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve redde göre hesaplanan 1.950,56 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı … A.Ş.’nin 911,74 TL ile sınırlı olmak kaydıyla), 6-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-a-Davalı .. A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b-Davalı davalılar … için; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından harç takdirine yer olmadığına, 2-a-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş vekili tarafından yapılan 27,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalılar … tarafından yapılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalılardan tahsiline, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/09/2023