Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/818
KARAR NO: 2021/1215
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/11/2020
NUMARASI: 2019/139 Esas – 2020/614 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kay.)
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın 20.04.2014 tarihinde İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadyumu otoparkında davalıların sorumluluğu altında iken çalındığını, davalıların asli kusuru ile meydana gelen hırsızlık olaya sonucu oluşan 56.000 TL tutarındaki zararın müvekkili tarafından dava dışı sigortalıya ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkilinin sigortalısının haklarına halef olduğunu, alacağın tahsili için giriştikleri icra takibine borçlu – davalıların haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Şti arasında, Atatürk Olimpiyat Stadı Otaparkına ilişin işletme sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin işbu davada pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, tazminat talebinin dayanağı zararın meydana gelmesinde müvekkiline atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını belirterek davanın reddine ve davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı İstanbul Olimpiyat Oyunları ve Düzenleme Kurulu cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesi tarafından: “Davalıların pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine” karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2017/2759 Esas 2018/1845 Karar sayılı kararı ile kararın kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile; davalı – borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 53.257,45 TL asıl alacak ve 4.149,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam: 57.407,12 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktarlar (53.257,45 TL asıl alacak + 4.149,67 TL işlemiş faiz ) üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili … İle dava dışı … Tic. Ltd. Şti arasında, 16.08.2013 tarihinde, … Mah.- Başakşehir/İSTANBUL adresinde bulunan, … Otoparkına ilişkin işletme sözleşmesi imzalandığını, davada taraf olarak yer alması gereken … Tic. Ltd. Şti’ne HMK 61/1 uyarınca davanın ihbarına karar verilmesini talep etmişsek de yerel mahkeme tarafından beyanlarının dikkate alınmadığını, kendilerince yargılamanın başından beri, cevap dilekçelerinde, görülen duruşmalarda ve son olarak bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinde dahi belirtmemize rağmen yerel mahkeme tarafından ihbar kararı verilmesine yönelik beyanlarının dikkate alınmamış olup, verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkile atfedilecek herhangi bir kusur olmadığı gibi zarar, müvekkilinin menfaat elde etme, kendi egemenlik alanında bulunma, tehlike doğurma, objektif özen ödevinin ihlali gibi bir sebepten de kaynaklanmamakta olup hakkaniyet gereği dahi sorumluluğuna gidilmesinde hukuki dayanak bulunmadığını, davaya konu olan zararın oluşmasının nedeni, dava dışı üçüncü şahsın gerekli dikkat ve özeni göstermemiş olduğunu, mahkeme tarafından, tamamıyla alınan bilirkişi raporu üzerinden karar verilmiş olup itirazlarının dikkate alınmadığını, müvekkili şirket davalı borçlu sıfatına haiz olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirketin sorumluluğu kanıtlanamadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporu dahi davaya konu alanda yetkin ve uzman kişi tarafından alınmadığını, mahkeme tarafından istenen rapor rayiç bedel hesaplamasına ilişkin olup, inceleme yapması için atanan bilirkişi makine mühendisi olduğunu, uzman olmayan bilirkişi tarafından düzenlenen raporun hükme esas alınmaması gerektiğini, bu durum yargıtayın yerleşik içtihatlarında da yer aldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, rücuen tahsili için yürütülen takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dairemizin 27/12/2018 tarih 2017/2759 E. 2018/1845 K. Sayılı kararında “Davacı, dava dışı kasko sigortalısının aracının davalıların işlettiği otoparktan çalınması ve bu nedenle sigortalısına tazminat ödemesi üzerine, ödediği tazminatı sigortalısının halefi sıfatıyla zarardan sorumlu olan davalılardan talep etmektedir. Davacının, sigortalısının halefi olarak TBK’nın 561. ve devamı maddelerinde düzenlenen, davalılar ile sigortalısı arasındaki saklama (vedia) sözleşmesi hükümlerine göre talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. TBK’nın 579. maddesinde otopark sözleşmesi, bir tür saklama sözleşmesi olarak düzenlenmiştir. Anılan hükme göre, otopark işletmecileri kendilerine bırakılan eşyanın çalınması halinde sözleşmenin diğer tarafı olan saklatana karşı sorumludur. Yine TBK’nın 567. maddesinde, birden fazla kişinin bir eşyanın saklanmasını üzerlerine almaları halinde, müteselsil sorumlu oldukları (TBK. m.162 vd.) düzenlenmiştir. Zira, eldeki uyuşmazlıkta olduğu üzere, saklatanın, saklayanların hangisinin sorumlu olduğunu tespit etmesi mümkün değildir. Somut olayda, davacının halefi olduğu dava dışı araç sahibi aracını, davalı …nun işletme hakkı olan, aralarındaki sözleşmeyle diğer davalıya işletme hakkı devredilen ve diğer davalının da yine dava dışı … şirketine işletilmesi devredilen otoparka bırakmış, araç otoparktan çalınmıştır. Dolayısıyla akdedilen otopark sözleşmesi nedeniyle müşterinin uğradığı zararlarda davalılar, müteselsilen sorumlu durumdadır. Davalıların otoparkı fiilen işletmedikleri ve sorumlunun aralarındaki sözleşmelere göre devralan üzerinde olduğu yönündeki itirazları yerinde değildir. Kaldı ki, davalılar arasındaki işletme sözleşmesi hükümlerinin ancak sözleşmenin taraflarınca birbirlerine karşı ileri sürülebilmesinin dışında, davalı … ile dava dışı …şirketi arasındaki işletme sözleşmesinin 8.8. ve 8.9. maddelerinde, üçüncü kişilerin mallarına gelen zararlardan dolayı tazminat taleplerinde idarenin (…) sorumlu olduğu hükme bağlanmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalıların müteselsil sorumluluğu kabul edilip sunulan deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçelerle davanın “pasif dava ehliyetinin bulunmaması” nedeniyle reddedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiş ve aşağıdaki karara varılmıştır. ” belirtildiği hırsızlık olayının vuku bulduğu otopark alanının davalı … Tic. A.Ş. tarafından işletme hakkının diğer davalı İstanbul Olim. Oyun. Haz. ve Düz. Kurulundan devir aldığı bu nedenle TBK 579. madde kapsamında sorumluluğu bulunmaktadır. Dosya kapsamından davalı vekilinin yargılama sırasında vermiş olduğu ihbar dilekçesinin ihbar olunan şirkete tebliğ edilmiş olmasına göre ihbar dilekçesinin tebliğ edilmediğine; Bilirkişi teslim tutanağına göre makine mühendisi olan bilirkişinin uzmanlık alanı içerisinde motorlu taşıtlar olduğundan araç değer tespiti konusunda yeterliliğe sahip olmasına göre bilirkişinin sıfatına ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamasına, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşılan bilirkişi raporu hükme esas alınarak TBK’nın 579/1 maddesi gereğince davanın kabulüne karar verilmiş olmasında isabetsizlik yoktur. Bu nedenlerle; davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Tic. A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.921,48 TL istinaf karar harcından peşin alınan 980,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.941,11 TL harcın Davalı … Tic. A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.23/06/2021