Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/704 E. 2023/1275 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/704
KARAR NO: 2023/1275
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2017/87 Esas – 2021/103 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 22/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/09/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motorsiklete çarptığını, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kazada yaralanması nedeni ile ameliyat olmak ve tedavi görmek zorunda kaldığını, olay ile ilgili savcılık soruşturması başlatıldığını, yetkili mercilerce yapılan tahkikatta kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalının … plaka sayılı aracın sigortacısı olduğunu ve davalıya 16/01/2017 tarihinde başvuruda bulunduklarını, davalı tarafça müvekkilinin zararının karşılanmadığını beyan ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik geçici ve kalıcı iş görmezlik zararı ile tedavi ve bakıcı giderlerinden kaynaklanan maddi zarara istinaden 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 10/12/2020 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırmış ve toplam dava değerini 88,630,14 TL na yükseltmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın öncelikle KTK hükümleri gereğince dava şartı yerine getirilmediğinden reddi gerektiğini, davacı tarafça müvekkiline eksik evrak ile başvurulduğunu, kazadaki kusur durumlarının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasını talep ettiklerini, davacının maluliyetini ve buna ilişkin zararını ispatlaması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe teminatı dışında olduğunu, hesap edilen tazminattan kask indirimi yapılması davacının kaza sırasında kask takmamakla müterafik kusuru ile zararına sebep olduğunu, tedavi giderlerinden sosyal güvenlik kurumunun sorumlu olacağını, bu talebin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, davacının faiz talebinin yerinde olmadığını, her halukarda müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve teminat limiti ile sınırlı olduğunu beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kabulüne, 88.630,14 TL nın 29/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının maluliyetinin hatalı yönetmelik uyarınca tespit edilmiş olup haksız ve hukuka aykırı kararın kaldırılması gerektiğini, dava konusu kazaya karışan sigortalı aracın ZMMS poliçesi 28.10.2015 tarihinde tanzim edilmiş olduğundan, genel şartlar gereği alınması gereken raporun “Özürlü Sağlık Kurulu Raporu” olması gerektiğini, maluliyet oranının tespitinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik dikkate alınarak davacının maluliyet oranının özürlülük ölçütüne göre belirlenmesinin zaruri olduğunu, davacının tazminat alacağı bulunup bulunmadığına ilişkin aktüer hesaplama TRH-2010 yaşam tablosuna göre yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda davacının zararı PMF yaşam tablosuna göre hesaplandığını, ancak davacı lehine yapılacak aktüer hesaplamada TRH-2010 tablosuna göre %1,8 teknik faiz oranı dikkate alınması gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik talepleri sigorta teminatı dışında olmasına rağmen müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilmesi hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından,18/09/2016 günü saat 17:25 sıralarında, sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla … Caddesi …. Sokak istikametine doğru yolun sol şeritinden geniş alarak dönüş yapmak istediği esnada … Caddesi üzerinden Küçükköy meydan istikametine yolun sağ şeridinden istikamete doğru seyir halindeki sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarının kendi aracının sağ yan kısımlarına çarpması sonucu iki taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davalarında maluliyete ilişkin alınacak raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin ne Karayolları Trafik Kanun’unda ne de Türk Borçlar Kanun’unda düzenleme yapılmamış, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin içtihatları ile kaza tarihine göre dönemsel olarak uygulanması gereken Yönetmelikler açıklanmıştır. Buna göre maluliyete ilişkin alınacak raporların, 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik’i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2021/12907 E. ve 2022/6237 K., 2021/12288 E. ve 2022/6235 K., 2021/11515 E. ve 2022/5238 K. sayılı kararları) Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından hem kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hem de olay tarihinde yürürlükte olmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine göre iki ayrı maluliyet raporu düzenlenmiştir. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan maluliyet raporu kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenmiş olmasına göre bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiği yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonra Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Davacı vekili 13/10 2020 tarihli celsede”… biz önceki beyanlarımız doğrultusunda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği iptal kararı geçen hafta Resmi Gazete de yayınlandı, bu karara göre özürlülük ve erişkinler yönetmeliği yürürlükten kalkmış oldu, bu iptal kararına göre müvekkilimin maluliyet zararı dosyada mevcut olan meslekte kazanma gücü yönetmeliğine göre PMF Yaşam Tablosuna göre hesaplanması gerekmektedir, bu nedenle ek rapor aldırılmasını, mahkeme aksi kanaatte ise talebimizi arttırmamız için tarafımıza süre verilmesini talep ederiz…” beyanında bulunmuştur. Mahkemece 26/10/2020 tarihli ara karar ile talep gibi ek rapor alınmasına kararını vermiştir. Davacı vekilinin kök raporda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre TRH 2010 yaşam tablosu ve 1, 08 teknik faiz uygulanarak hazırlanan rapora itiraz etmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri düzenlenmiştir. Bu düzenleme gereğince usulüne uygun biçimde raporun tebliği üzerine, rapora itiraz hakkı bulunan tarafların bu haklarını kullanmamış olması halinde karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşacaktır. Somut uyuşmazlıkta Mahkemece alınan kök aktüerya raporuna davacının itirazı bulunmaması nedeni ile davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğundan, bu rapora itibar edilerek hüküm kurulması gerektiği halde ek rapor alınarak olay tarihinde yürürlükte bulunmayan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik hükümlerine ve PMF yaşam tablosu esas alınarak hazırlanan rapora göre karar verilmiş olması doğru olmadığından Dairemizce, kararın ilk bilirkişi raporundaki hesaplamaya göre düzeltilmesi ile geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat toplamı 29.698,25 TL nın 29/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine dair hüküm kurmak gerekmiştir. Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat toplamı 29.698,25 TL nın 29/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine 2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 2.028,68 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 332,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.696,28 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından yatırılan 332,40 TL peşin harcın davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 4-Davacı tarafından yapılan ve dökümü aşağıda gösterilen toplam 3.087,31 TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre hesaplanan 1.034,49 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, 5-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 6-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden ret edilenkısım itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, 6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 35,91 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023