Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/680 E. 2023/916 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/680
KARAR NO: 2023/916
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/12/2020
NUMARASI: 2017/672 Esas – 2020/704 Karar
DAVA: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/09/2015 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç park halinde iken … Tic. Ltd. Şti.’ye ait ve davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın geri manevra yaptığı sırada müvekkilinin aracına çarptığını ve araçta maddi zarar oluşmasına sebebiyet verdiğini, kazada davalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin 7.400,69 EURO hasar bedeli ile 428,40 EURO araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 7.829,09 EURO zarara uğradığını, davalı sigorta şirketine zararın giderilmesi için başvuru yaptıklarını ancak ödeme yapılmadığını, 428,40 EURO’nun davalılar … Tic. Ltd. Şti. ve …’den, 5.003,89 EURO’nun ise tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil tarihindeki kur karşılığının davalılar … San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …’den kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise 16/02/2016 tarihinden itibaren işletilecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya ilişkin müvekkili tarafından davacıya 9.345,60 TL ödeme yapılmış olduğundan davanın reddinin gerektiğini, ZMMS Genel Şartları’nın B.2. maddesi uyarınca gerçek zarar miktarından sorumlu olduğunu, bu nedenle uzman bilirkişiden rapor alınmasını talep ettiklerini, haksız fiilden kaynaklanan zararın haksız fiil tarihindeki memleket parası üzerinden gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin ancak dava tarihinden ve yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kaza ile ilgili olarak düzenlenen 16/09/2015 tarihli kaza tespit tutanağından davacıya ait aracın park yasağı bölgesinde park halinde olup olmadığının anlaşılamadığını, bu nedenle mahallinde keşif yapılarak kazaya ilişkin kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, bu nedenle reddinin gerektiğini, davacının zararın miktarına dair iddialarının tamamen soyut nitelikte olduğunu, davacının aracında iddia edildiği kadar zarar oluşmadığını ve oluşmasının da mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının hasar bedeli talebinin kısmen kabulü ile 2.174,80 EURO’nun davalı … Sigorta A.Ş.’den 16/02/2016 tarihinden ve davalılar … ile … Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den 16/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacının ikame araç bedeli talebinin kabulü ile 428,40 EURO’nun davalılar … ile … Ticaret Ltd. Şti.’den 16/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından davacının zararı karşılandığı halde bakiye zararın bulunduğu kabul edilerek verilen kararın hatalı olduğunu, haksız fiilden kaynaklanan zararın ancak haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden gerçekleştiği kabul edilerek Türkiye piyasa koşullarına göre hesaplanması gerektiğini, müvekkili tarafından atanan eksper tarafından yapılan incelemelerde dava konusu aracın 9.345,60 TL bedelle onarımının mümkün olduğu tespit edilmiş ve davacıya 9.345,60 TL tutarında ödeme yapılmış olduğunu, yabancı para borçlarında 3095 Sayılı Kanunun 4/A maddesine göre faize hükmedilmesi gerekirken, yabancı para üzerinden yasal faize hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamayacağından davalı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.6.2013 tarih, 2013/8078 Esas ve 2013/9341 Karar sayılı kararı). Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun ekspertiz raporu ve fotoğraflar incelenerek MHYF 28 plakalı aracın hasarlı parçaları, kazanın oluş şekli, illiyet bağı dikkate alınarak uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığının anlaşılmasına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.TBK’nın 99/3 (BK’nın 83/3) maddesi gereğince; “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiili ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.” hükmü getirilmiştir. HGK’nın 2012/12-1072 E.-2013/496 K.sayılı ilamında; “Alacaklının, Borçlar Kanunu’nun 83 ve TTK’nın 623.maddesi uyarınca seçimlik hakkını, fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılması yönünde kullanması halinde, dava konusu alacak tahsil tarihine kadar yabancı para alacağı olarak değerlendirileceğinden, alacaklı, bu alacağa 3095 Sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince vade tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o para birimi ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranına göre faiz isteyebilir” denilmiştir.İlk Derece Mahkemesince 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. İstinaf talebinin kabulü ile hüküm düzeltilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/1715 E. ve 2016/6513 K.sayılı kararı). Bu nedenle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının fauz yönünden düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının hasar bedeli talebinin kısmen kabulü ile 2.174,80 EURO’nun davalı … Sigorta A.Ş.’den 16/02/2016 tarihinden ve davalılar … ile … Ticaret Ltd. Şti.’den 16/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizini ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Davacının ikame araç bedeli talebinin kabulü ile 428,40 EURO’nun davalılar … ile … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’den 16/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Karar ve ilam harcı 743,00 TL’den peşin alınan 352,83 TL harcın mahsubu ile kalan 390,16 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 327,73 TL ile sınırlı tutulmasına), 4-Davacı tarafından yapılan 2.050,00 TL bilirkişi ücreti, 530,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2.580,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.367,40 TL ile ilk harç 384,23 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 1.471,36 TL ile sınırlı tutulmasına), 5-Davalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından yapılan 22,50 TL yargılama giderinden davanın reddolunan kısmı üzerinden hesaplanan 10,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun 3.508,80 TL ile sınırlı tutulmasına), 7-Davalılar … Sigorta A.Ş. ile … San. ve Tic. Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davanın reddolunan kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 34,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş.’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2023