Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/676 E. 2023/1063 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/676
KARAR NO: 2023/1063
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
NUMARASI: 2018/882 Esas – 2020/588 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı aracın 29/11/2017 tarihinde yolun yapım ve onarımından sorumlu davalı şirketlerin %75 kusurlu olması sebebiyle oluşan tek taraflı kazada hasar gördüğünü, müvekkiline ait araçta kaza sebebiyle 15.446,00 TL tutarında hasar meydana geldiğini, hasara ilişkin alınan ekspertiz raporu ekspertiz ücretine ilişkin fatura ile hizmet bedeline ilişkin faturanın işbu dilekçe ekinde sunulduğunu, uyuşmazlığa konu hasara uğrayan araç ticari amaçla kullanılmakta olup onarımı süresince 14 gün boyunca kullanılamadığını, müvekkilinin bu süreçte aracını kullanamadığından kazanç kaybına uğradığını, yolun yapım ve onarımından sorumlu davalı kuruluşların birinci dereceden %75 kusuru ile kazaya sebebiyet verdiğini, söz konusu durumun kaza yeri tetkiki ve kaza tespit tutanağı ile polis memurları tarafından tespit edildiğini fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 29.11.2017 tarihinde davalı yanların %75 kusuru sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebi ile müvekkilinin uğradığı 11.584,50 TL hasar bedeli, 4.200,00 TL kazanç kaybı bedeli, 309,75 TL ekspertiz ücreti ile 187,50 TL hizmet faturası bedeli olmak üzere toplam 16.281,75 TL tutarındaki maddi tazminat miktarının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı yanlardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı “… Ticaret A.Ş. – … Sanayi A.Ş. -… Sanayi A.Ş.” – Adi Ortaklığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddiaları yersiz olup, açılan davanın haksız ve dayanaksız olduğunu, … Metro Projesi çalışmaları esnasında, gerekli olan tüm önlemler alınıp, uyarıcı levhalar ve işaretler yerine yerleştirildikten sonra çalışmalara başlandığını, dava konusu, tek taraflı trafik kazasının tam olarak oluş şekli hakkında yeterli bilgi ve ayrıntı içermediğini, kazanın oluşunda şirketin kusuru bulunmadığını davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 11.584,50 TL hasar bedelinin ve 4.200,00 TL kazanç kaybı bedelinin olmak üzere toplamda 15.784,50 TL’nin 29/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … – … Merkezi – … İş Ortaklığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı …- … Merkezi – … İş Ortaklığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama sırasında ileri sürdükleri delillerin karara esas bilirkişi raporunda değerlendirilmediğini, Müvekkili İş Ortaklığı’nın Yüklenicisi olduğu … Metro Projesi ihale makamı olan (İdare) İBB Başkanlığı Anadolu Yakası Raylı Sistem Müdürlüğü’ne ve/veya Kontrolör Şirket’e (Mühendis) yazılacak yazı ile “ Dava konusu olay yerinde, kaza tarihinde herhangi bir çalışma yapılıp yapılmadığı ve bu çalışma sırasında trafik uyarı levhalarının, uyarıcı işaretlerinin olup olmadığının ve ayrıca güvenlik tedbirlerinin alınıp alınmadığı hususlarının yazı ile sorulmasını talep ettikleri halde mahkemece sorulmadığını, o bölgenin güvenliği ile sorumlu, söz konusu kazanın yaşandığı yere bizzat trafik tabelası yerleştiren iş güvenlik uzmanlarını tanık olarak dinlenmesini istediklerini ancak tanıklarının dinlenmediğini, duruşmada ara kararı vermesine rağmen Sultanbeyli Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmadığını söz konusu kazanç kaybı kaleminin bilirkişinin dayandığı gazete haberine göre hesaplanıp karara çıktığını, bilirkişinin dosya kapsamında sadece polis tutanağını temel aldığını, herhangi bir inceleme yapmaksızın dosya kapsamındaki kusur oranlarını aynen kullandığını, dava konusu olay araç sürücüsünün yağmurlu havada bariz şekilde süratli olması, hatalı ve hızlı araç kullanımı ile daralan yolu işaret eden levhalar ve beton blokları görmemekten kaynaklandığını, tüm bu nedenlerle de araç sürücüsüne sadece %25 gibi çok düşük oranda kusur atfedilmiş olmasının kabul edilemeyeceğini, Kamu yararı da içeren işbu metro inşaatı, İdare tarafından ve tarafsız kontrolör (Mühendis) tarafından da sürekli kontrol edildiğini ve önlem alınmadan herhangi bir çalışma yapılmasına zaten İBB ve Kontrolör yetkilileri de izin vermediğini, bilirkişi ön raporunda açıkça ifade edilmiş olduğu üzere aracın onarım faturasının olmadığını, onarım faturasının dosyada hiç olmadığı gibi mahkeme tarafından bu faturanın talep de edilmediğini, bilirkişinin kazanç kaybının 400 TL olduğunu da bir internet sitesindeki habere dayandırdığını, hali hazırda sadece bu olgu bilirkişi mesleğinin gerektirdikleri ile uyuşmadığını, ticari bir aracın 14 gün tamircide kalmış olması, ticari aracın 14 gün süre ile hiç işe çıkmamış olmasının hayatın normal akışına ters olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 29/11/2017 tarihinde, saat 01:00 sıralarında dava konusu araç sürücüsü dava dışı … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile yerleşim yerinde gece vakti yağmurlu havada Atatürk Caddesini takiben Sancaktepe istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yol çalışması yapılan kısımda yolu daraltmak için konulan beton dubaya ön sağ köşe ve muhtelif kısımlarının çarpması sonucu maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olay meydana gelmiştir. Kaza nedeniyle düzenlenen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre; olay mahallinin yerleşim yeri ve olay saatinin 01:00 olduğu, dava dışı sürücünün alkolsüz olduğu, dava konusu aracın ön sağ köşe kısımları ile beton dubaya çarptığı belirtilmiş olup, olay yeri fotoğraflarından olay mahallinde aydınlatma bulunduğu, havanın yağmurlu olduğu, aracın yeterli işaretleme bulunmayan beton dubaya sağ ön köşe kısımları ile çarptığı, olayın oluşumunda yolun yapım ve onarımından sorumlu kurumun birinci derecede kusurlu olduğu, sürücü Mustafa Benli’nin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiği yine mahkemece hükme esas alınan kök ve ek raporunda aynı kural ihlalleri ile davalıların %75, davacıya ait araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiş olup kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporlarının birbirini teyit ettiği dosya kapsamı ve olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmakla kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun hasarlı olan aracın fotoğrafları ve davacı tarafından alınan ekspertiz raporu içeriği, sigortalı aracın hasarlı parçaları incelenerek hasara uğrayan parçaların kaza ile uyumu ve gerekliliği ve değerleri yönünden tek tek değerlendirme yapılarak konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığının anlaşılmasına; Mahkemece davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı hakkında itirazların karşılandığı ek rapor da alınarak hesaplanmış olmasına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Ancak aracın hasarının giderilmesi için gerekli makul tamir süresinin de bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekir. Yine davacının aracının ticari amaçla kullanıldığı belirtildiğinden kazancına dair resmi belge, defter, vergi kaydı ve buna ilişkin ticari belge ve bilgilerinin dosyaya getirilmesi, daha sonra konusunda uzman bilirkişi marifetiyle davacının kaza olmasaydı dahi yapacağı zorunlu giderler (yakıt vs.) indirildikten sonra günlük net kazancının bulunması, buna göre onarım süresince net kazanç kaybının hesaplanması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda makul onarım süresi belirlenmiş ise de kazanç kaybına ilişkin hesaplama yetersiz inceleme ile yapılmıştır. Bu durumda mahkemece, öncelikle davacının aracının ticari kazancına ilişkin ilgili meslek kuruluşlarından da sorularak tüm belge, bilgi, defter, muhasebe, vergi kaydı vs.dosyaya ibrazının sağlanması, davacının zorunlu giderleri dışında günlük net kazancının tespiti hususunda gerektiğinde davacının işyerindeki resmi belge ve kayıtları üzerinde de konusunda uzman bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak günlük net kazancının hesaplanması daha sonra bilirkişiden tüm dosya kapsamına göre davacı aracının yıpranma payı, km’si, modeli, markası vs.gözönünde bulundurularak araçta davaya konu kaza sebebiyle meydana gelen hasarın tamiri için gerekli makul sürenin tespiti, bu süre içinde davacının net kazanç kaybının hesaplanması hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, önceki bilirkişi raporunda irdelenip değerlendirildiği bir rapor alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/547 E- 2015/7868 K., 2016/9514 E. – 2017 /7027 K. s. kararları) Yine aracın onarım faturasının dosyaya kazandırılmadan, ticari taksi olduğu anlaşılan aracın kazancına dair Vergi dairesinden sorulup sonucuna göre değerlendirilmeden karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/06/2023