Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/671 E. 2023/1427 K. 07.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/671
KARAR NO: 2023/1427
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2017/441 Esas – 2020/663 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı araca … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün arkadan çarptığını ve aracın kullanılamaz hale geldiğini, davalı … kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, kazadan sonra davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, sigorta şirketi tarafından … nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, diğer davalı gerçek kişinin aracın ruhsat sahibi olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla araçta meydana gelen hasar bedeli olarak 1.000,00 TL, değer kaybı olarak 1.000,00 TL, aracın kullanılamamasından kaynaklanan zarar olarak 1.000,00TL ve araç içerisinde kullanılamaz hale gelen ürünlerin bedeli olarak 7.200,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 41.776,96 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 27/12/2015-2016 tarihleri arasında … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığını, davacının aracının pert-total işlem görecek kadar hasarlanmadığını, davacının değer kaybı yönünden, dava şartı olan sigorta şirketine başvuru şartını yerine getirmediğini, müvekkili aleyhine tazminata hükmedilecekse uygulanacak faizin, yasal faiz olması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi tarafından perte ayrılan aracın değer kaybı ve iş kaybı taleplerini kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; sigorta şirketi tarafından perte ayrılan aracın değer kaybı ve iş kaybı taleplerinin kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının; Araç hasar bedeli talebi yönünden kısmen kabulü ile 12.350,00TL’nin davalılar … ve … 02/07/2016, davalı … A.Ş.’den dava tarihi olan 11/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; Davacının araç kullanamamaktan kaynaklı tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 120,00TL’nin …’dan 02/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine; Davacının araç içerisindeki malzemenin zayi olmasından kaynaklı tazminat talebinin kabulü ile 6.240,00TL’nin … ve … 02/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; Davacının araç değer kaybı yönünden tazminat talebinin tüm davalılar yönünden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece hükme esas alınan kusur ve hasar tespitine ilişkin bilirkişi raporuna itirazları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde de açıkça belirtmiş oldukları üzere sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur miktarının çok yüksek olduğunu, yeniden kusur incelemesi yapılması için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına gönderilmesi gerektiğini, mahkemece alınan raporun hasara ilişkin kısmında ise herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmaksızın sadece kaynağı belli olmayan hesaplama yöntemi ile aracın rayiç değerinin hesaplanarak, bu miktardan sovtaj bedeli düşülerek değerin hesaplandığını, bu raporun hükme esas alınmasının yerinde olmadığını, dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek Yargıtay kararları kapsamında yeni bir rapor alınmasına karar verilmesi gerektiğini, davanın HMK 109 maddesinde düzenlenen kısmi dava olduğunu, olayın 02/07/2016 tarihinde meydana geldiğini, davanın 11/05/2017 tarihinde açıldığını, ıslah talebinin ise 13/07/2020 tarihinde yapıldığı gözönüne alındığında, 2918 sayılı KTK’nın zamanaşımına ilişkin 109. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, ıslah edilen kısım yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davacıya ait … plakalı araca davalı … sevk ve idaresindeki, diğer davalı … ait … plakalı otobüse arkadan çarpması ile meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın hasara uğradığı, eldeki dava açılarak hasar, değer kaybı, aracın kullanılamamasından kaynaklanan zarar ve araç içerisinde kullanılamaz hale gelen ürün bedelinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır. 02/07/2016 tarihli Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağında; “Sürücü … … plakalı aracıyla seyir halinde iken freni patlayarak, ışıklarda bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarptığı, … plakalı aracın çarpmanın etkisi ile hareket ederek önünde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, akabinde … plakalı aracın yolun hafif eğimli olması ve freninin patlamış olmasıyla orta refüjde bulunan tretuvar taşlarına çarptığı, daha sonra orta refüjde bulunan ağaca çarparak durduğu, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü … KTK’nun 47/1-a kuralını ihlal ettiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Mahkemece alınan kusur raporunda; “Sürücü davalı … “Arkadan Çarpma” kusuru sebebiyle asli ve %100 tam kusurlu, dava dışı sürücü …’ın kusursuz oldukları” yönünde görüş bildirilmiştir.Mahkemece alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi kök ve ek raporunun sigortalı aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığı anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Kısmi davada, sadece dava edilen kısım için zamanaşımı kesilir. Dava konusu edilmeyen kesim için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Dava dilekçe içeriğinden açıkça belirsiz alacak davası olarak açıldığı ve HMK’nın 10. Maddesine dayanıldığı açıklanmadığından davanın belirsiz alacak davası olmayıp, kısmi dava olarak açıldığı anlaşılmaktadır.2918 sayılı KTK’nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmü yer almaktadır.Davaya konu trafik kazası 02/07/2016 tarihinde meydana gelmiş, olayın, maddi hasarlı trafik kazası olması nedeniyle, uzamış ceza zamanaşımı süresinin uygulanmasını gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Dava da kısmi dava olarak açılmıştır. Bu itibarla, kısmi davaya konu talepler yönünden 2 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olup, davacı tarafça, gerek dava dilekçesi, gerekse ıslah talebine konu ettiği maddi tazminat taleplerinin, 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde ileri sürülmesi gerekmektedir.Somut olayda, trafik kazası 02/07/2016 tarihinde meydana gelmiş, 13/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değeri artırılmıştır. Her ne kadar davacı vekili tarafından, bedel artırım dilekçesi olduğu belirtilerek dava değerini arttırılmış ise de dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası olarak HMK’nın 107. maddesine dayanılmadığından yapılanın arttırım bedel arttırım değil, ıslah olarak kabulü gerekir. Islah edilen kısımla ilgili olarak davalı sigorta şirketi vekilince süresinde dilekçe sunularak zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Olay tarihi ile ıslah dilekçesinin verildiği tarih arasında 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109/1. maddesinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi geçmiştir. Bu durumda ıslah tarihinin, KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu gözetilerek zamanaşımı def’in de bulunan davalı sigorta şirketi hakkında, ıslah yoluyla artırılan kısım bakımından, zamanaşımı nedeniyle red kararı verilmesi gerekirken, talep değerlendirilmeksizin ve gerekçesi de açıklanmadan, ıslah ile artırılan kısım yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu nedenle; Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı … A.Ş vekilinin ıslah zaman aşımı yönünden istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1.000,00 TL 1-Davacının davasının; -Araç hasar bedeli talebi yönünden, kısmen kabulü ile 12.350,00 TL’den 1.000,00 TL’sinin davalılar … ve …’dan 02/07/2016, davalı … A.Ş.’den dava tarihi olan 11/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; Kalan 11.350,00 TL’sinin davalılar … ve … dan 02/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Islah ile artırılan 29.036,96 TL araç hasar bedeli talebi için davalı … A.Ş. aleyhine açılan davanın zamanaşımı dolduğundan REDDİNE, -Davacının araç kullanmamaktan kaynaklı tazminat talebinin, kısmen kabulü ile, 120,00TL’nin … ve …’dan 02/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazla ilişkin talebin reddine, -Davacının araç içerisindeki malzemenin zayi olmasından kaynaklı tazminat talebinin kabulü ile, 6.240,00TL’nin … ve …’dan 02/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılar … ve …. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,-Davacının araç değer kaybı yönünden tazminat talebinin tüm davalılar yönünden reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.278,08- TL karar ilam harcından peşin alınan 35,90-TL, ıslah harcı olarak yatırılan 713,45TL nin mahsubu ile noksan kalan 528,73-TL bakiye ilam harcının, 348,96TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen, 68,31 TL’sinin davalı … A.Ş.’den, 179,77TL’sinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafça yatırılan 35,90-TL peşin harcın ve 713,45TL ıslah harcı olmak üzere toplam 749,35TL’nin 494,57TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen, 254,78 TL’sinin davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 42,30-TL(başvuru ve vekalet harcı), davetiye gideri: 353,35-TL, bilirkişi ücreti olarak 1.200,00 TL olmak üzere toplam: 1.595,65-TL yargılama giderinden %44/56 kabul/red oranı üzerinden 702,09 TL’nin 463,38TL’sini davalılardan müştereken ve müteselsilen, 238,71TL’sinin davalılar … ve …, 53,00 TL’sinin TL’sinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,5-Davalı … tarafından yapılan 64,00TL yargılama giderinin 35,84TL’sinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine, kalanın … üzerinde bırakılmasına,6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı … A.Ş. 1.000,00 TL’den sorumlu olmak kaydıyla),7-Davalı … A.Ş. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,8-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … verilmesine,7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1- Davalı … A.Ş tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş tarafından yapılan 31,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/09/2023