Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/619 E. 2021/1453 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/619
KARAR NO: 2021/1453
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 08/09/2020
NUMARASI: 2018/300 Esas – 2020/325 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacılar … ve …’nın kızı olan müteveffa …’nın 14/11/2016 günü davalı … şirketinde kayıtlı olan ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile karıştığı trafik kazasından dolayı hayatını kaybettiğini, meydana gelen kazadan dolayı ortaya çıkan zarardan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davalı …’ne 310.000 TL maddi tazminatın taraflarına ödenmesi için 12.12.2016 tarihinde ihtarname çekildiğini fakat davalı şirketin ihtarnameye bu zamana kadar olumlu bir yanıt vermediklerini ve yasal süre içerisinde ödeme yapmadıklarını belirterek HMK 107. maddesi uyarınca 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, 01/11/2019 tarihli bedel arttırım dilekçesiyle talebini 181.534,65 TL’ ye çıkartmıştır. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sorumluluğunun ZMMS poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, dolayısıyla işletenin davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, sigorta şirketinin de davacılara karşı sorumlu olmadığını, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …, davalı … ve davalı … Ltd. Şti cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davalı … Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle Reddine, 2- Davalılar …, … ve … Sigorta A.ş. Yönünden Açılan Davanın Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine, Davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 81.074,90 TL, davacı … yönünden destekten yoksun kalma tazminatı 64.152,81 TL olmak üzere toplam 145.227,72 TL tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden kaza tarihi olan 14/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte, davalı … yönünden 28/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve davalı … şirketinin sorumluluğu kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin KTK ilgili hükümleri gereği yalnızca sigorta ettiren işletenin sorumluluğunu teminat altına aldığını, ancak dava konusu olayda aracın kiralanmış bulunduğunu, sigorta sözleşmesinin tarafı … Ltd. Şti. olduğunu ancak aracın ne süreyle ne şekilde … ‘a kiralandığının tespitinin gerektiğini, nitekim uzun süreli kiralama sonucu işleten sıfatı yitirilmiş olacağından, müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bu kiralama işlemiyle artık sigortalı aracın işleteninin değişmiş olduğunu, Yerel Mahkemece sigorta ettiren … Ltd. Şti yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen müvekkil şirket yönünden kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece müterafik kusur indirimi yapılmış olmasına rağmen hatır taşıması indirimi yapılmadığını, asgari ücretin 1,04 katı üzerinden hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca hüküm kurulmasının doğru olmadığını, kaza tarihinde çalışmadığı belli olan müteveffa yönünden asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamanın dikkate alınması gerektiğini, ıslah edilen kısım için ıslah tarihinden faiz işletilmesi, dava konusu olay haksız fiilden kaynaklandığı ve ticari iş niteliğinde olmadığından avans faiz uygulanamayacağını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın, 14/11/2016 tarihindeki tek taraflı trafik kazası sonucu …’nın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği anlaşılmaktadır. Sorumluluk sigortası türlerinden biri olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında, sigorta ettiren durumunda olan işleten ve onun gibilerin, motorlu araçların neden oldukları zararlardan dolayı kendilerine düşen hukuki sorumluluğu, sigortacı belirli limite kadar karşılamakla yükümlü olup, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı …, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı … sorumlu olacağına göre (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları) sorumluluğunun bulunmadığına yönelik istinaf itirazları yerinde değildir. Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Desteğin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa, desteğin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. 21/11/2018 tarihli SGK hizmet dökümünde müteveffanın ölümünden önce çalışmasına ilişkin döküm ve aldığı ücret açıklanmış olup müteveffanın asgari ücretin üzerinde geliri olduğun anlaşıldığına göre asgari ücretin 1,04 katı üzerinden hesaplama içeren raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik yoktur. Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, haksız fiilin meydana geldiği tarihtir. Ancak KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinin 8.günden itibaren davalı … Şirketinin temerüdünden söz edilebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacı tarafça, davadan önce davalı … Şirketine başvuru yapılmıştır. Bu durumda dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarına faiz başlangıç tarihinin davalı …’nin temerrüt tarihi olan 28/12/2016 tarihi olarak alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Sigortalı … plakalı aracın ZMMS poliçesinde kullanım şeklinin hususi otomobil olduğu belirtilmiştir. Bu durumda kazaya sebebiyet veren sigortalı araç, ticari olmadığından temerrüt faizi olarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizi uygulanması doğru olmadığından, faize yönelik istinaf itirazı yerindedir. Somut uyuşmazlıkta; Davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile hatır taşıması iddiası ileri sürülmüş olup, dosya kapsamından müteveffa ile aracı kullanan davalı sürücünün yakın arkadaş oldukları, araçta bulunan … , …, … ile birlikte gezmek için araca bindikleri, araçta alkol alındığı, bu durum karşısında desteğin sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi nedeni ile mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmıştır. Yine müteveffa destek ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları, birlikte gezip eğlenmek amacı ile araca bindikleri ve bu esnada kazanın meydana geldiği anlaşıldığına göre desteğin yolcu olarak taşınmasının hatır taşımacılığı kapsamında olduğu anlaşıldığına göre hesaplanan maddi tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmadan karar verilmiş olması doğru olmadığından, hatır taşımasına yönelik istinaf itirazı yerindedir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve ayrıca, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre gerek hatır taşıması ve gerekse müterafik kusur yönünden ayrı ayrı % 20 oranında indirim yapılması, hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin birlikte yapılmasına karar verilmesi halinde ise önce müterafik kusur nedeniyle %20 oranında indirim yapılması, bulunan miktar üzerinden bu kez hatır taşıması nedeniyle %20 oranında indirim yapılmak suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin müterafik kusur açısından kabulü de göz önünde tutularak, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince belirlenen tazminattan resen yapılan hesaplama ile %20 hatır taşıması indirimi yapılarak istinaf eden davalı … açısından davacı … için 64.859,92 TL, davacı … için 51.322,25 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiştir. Kabule göre de müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davalı … Ltd. Şti. Yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2- Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş. yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, Davacı … için 81.074,90 TL, davacı … için 64.152,81 TL olmak üzere toplam 145.227,72 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’den (Davalı … açısından, davacı … için 64.859,92 TL, davacı … için 51.322,25 TL olmak üzere toplam 116.182,17 TL tazminat ve kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitiyle sınırlı kalmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, Kabul edilen tazminatlara davalı … ve davalı … yönünden kaza tarihi olan 14/11/2016 tarihinden itibaren avans faizi, davalı … yönünden 28/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, 3-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 9.920,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL ve ıslah harcı olarak alınan 3.101,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.788,10 TL karar ve ilam harcının davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden (Davalı …, 4.835,40 TL üzerinden müşterek ve müteselsil sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, 5- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesaplanan 17.746,63 TL vekalet ücretinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden (Davalı … 14.987,30 TL miktarla müşterek ve müteselsil sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 6- Davalı …Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş ise de reddedilen kısmın takdiri indirim nedeniyle reddedilmiş olduğundan davalı …Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 7- Davacı tarafça yargılama gideri olarak yapılan 31,40 TL başvuru harcı, 31,40 TL peşin harç, 3.101,00 TL ıslah harcı, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti 753,60 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 5.317,40 TL yargılama giderinin davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş.’nden ( Davalı …Ş. 4.253,93 TL miktarla müşterek ve müteselsil sorumlu olacak şekilde) müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 8-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 84,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …’ne verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2021