Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/618 E. 2023/912 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/618
KARAR NO: 2023/912
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2018/680 Esas – 2020/556 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;10.06.2016 tarihinde Muğla-Fethiye Karayolu … Mahallesi kavşağında meydana gelen ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında, davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu ve davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacıların murisi …’nun maliki olduğu ve olay günü sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motorsiklete arkadan çarptığını, kaza neticesinde …’nun yaşamını yitirdiğini, kusuruyla kazaya sebebiyet verdiğini, davacılar… İle …’nun maddi zararının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere 100 TL maddi tazminatın, davalılar … ve … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden olay tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, davacı … lehine 30.000,00 TL, … lehine 10.000,00 TL, … lehine 10.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti.’den tahsilini talep etmiştir. Davalı … Gıda Dış Tic.Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayın müteveffa …’nun kusuru ile meydana geldiğini, davacının gerçeğe aykırı bir biçimde sürücü …’un kontrolündeki araçla müteveffa … sevk ve idaresinde olan motorsiklete arkadan çarptığını iddia ettiğini, davacının beyanının doğru olmadığını, dava konusu olayın müteveffanın asli kusuru ile meydana geldiğini, zarar görenin ağır kusurlu olduğu dosya içeriği ile sabit olduğundan KTK 86/1.maddesi uyarınca müvekkilinin sorumlu tutulması gerektiğini, talep edilen tazminatın da fahiş olduğunu, tazminatın zenginleşme aracı olmaması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … Türk Sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, kusur durumunun tespiti gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı talebi hakkında kanuna ve yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkil sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacılar … ve …’nun maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, Davacı … için 7.500 TL, davacılar … ve … için 2.500’er TL manevi tazminatın davalılar … ve … şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar …, …, … vekili ile davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar …,…, … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yapılan yargılama neticesinde hükmedilen manevi tazminat miktarlarının hukuk ve hakkaniyet ilkeleri ile bağdaşmayacak derecede düşük olduğunu, mahkemece her bir davacı yönünden ayrı ayrı manevi tazminata hükmedilmiş ise de vekalet ücreti yönünden yalnızca tek vekalet ücretine hükmedilmiş olduğunu, manevi tazminat yönünden her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacıların iddiasının zamanaşımına uğramış olduğundna, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu olayın müteveffa …’nun kusuru ile meydana geldiğini, müteveffanın koruyucu ekipman da kullanmamış olduğunu ve bu durumun da cismani zararın artmasına neden olduğunu, kazada …’a atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını, müteveffa …’nun ağır kusurlu olduğu dosya içeriği ile sabit olduğundan, KTK 86/1 maddesi uyarınca müvekkilinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporlarına göre davalı sürücü …’un % 75, müteveffanın ise % 25 oranında kusurlu olduğu, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Ortaca 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/728 Esas sayılı dosyasında ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan bilirkişi raporuna göre davalı sürücünün tali müteveffanın ise tali derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı ile Mahkemece müterafik kusur nazara alınarak karar verildiğinin gerekçeli kararda açıklanmış olmasına göre müterafik kusura değinen istinaf itirazı da yerinde değildir. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi olan 10/06/2016 tarihi ile dava tarihi olan 01/06/2018 tarihi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın zamanaşımına yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5605 E. ve 2019/11036 K. sayılı kararı). Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davacılar yararına yazılı olduğu şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmetmesi gerekmektedir(Yargıtay HGK’nun 23/06/2004 tarih, 13/291-370 E.-K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarlarının bir miktar düşük olduğu; aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacı İklime lehine 20.000,00 TL, diğer davacılar lehine ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A-Davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince REDDİNE,
B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacılar … ve …’nun maddi tazminat davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Davacı … için 20.000 TL, davacılar … ve … için 10.000’er TL manevi tazminatın davalılar … ve … şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine, Davacı …’nun fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, 3- Alınması gereken 2.732,40 TL nisbi karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 171,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,28 TL harcın davalılar Nektar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına, 4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 171,12 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 207,02 TL’nin davalılar Nektar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, 5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.064,35 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 851,48 TL’sinin … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Maddi tazminat yönünden davacı vekilinin ve davalı sigorta vekilinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, davalı r … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. vekilinin talebi olsa da maddi tazminat talebinden ödeme alınması dolayısıyla feragat edildiğinden bu davalı yönünden de vekalet ücreti hükmedilmesine karar verilmesine yer olmadığına, 7-Manevi tazminat yönünden davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre kabul edilen manevi tazminat miktarları üzerinden yapılan hesaplamaya göre; Davacı … için 9.200,00 TL, Davacı … için 9.200,00 TL, Davacı … için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirtilen miktarlarda davacılara verilmesine 8-Manevi tazminat yönünden davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200 TL vekalet ücretinin davacı İklime’den alınarak davalı Nektar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti.’ye verilmesine, 9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-a-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,b-Davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. yönünden alınması gereken 853,88 TL harçtan peşin alınan 213,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 640,41 TL harcın davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 82,00 TL yargılama gideri ile (162,10×3)=486,30 TL istinaf başvuru harcının davalılar … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … Gıda Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/05/2023