Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/602 E. 2021/899 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/602
KARAR NO: 2021/899
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/04/2018
NUMARASI : 2016/56 Esas – 2018/460 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06.11.2014 tarihinde, davalılardan …’e ait ve diğer davalı …’in idaresindeki … plakalı aracın çarpması neticesinde ağır bir şekilde yaralandığını, K.çekmece 5.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/99 E. Sayılı dosyasında ki yargılaması esnasında alınan bilirkişi raporunda davalı …’in tam kusurlu müvekkilinin ise kusursuz bulunduğunu, davalılardan …A.Ş.’nın aracın sigortacısı olup maddi zararlardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra üç ay çalışamadığını ve sol kulağında kalıcı hasarlar olduğunu, ayrıca geçirdiği bu kaza nedneiyle psikolojik olarak da çöküntü yaşadığını, trafikte eskisi gibi hızlı hareket edemediğini,korku ve çekingenlik duyduğunu iddia ederek; Taleplerini artırma haklarını saklı tutarak; 1.000TL maddi tazminatın faizi ile birlikte tüm davalılardan, 10.000TL manevi tazminatın faizi ile birlikte … ve …’den tahsili talep ve dava edilmiştir. Davalı … Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın Müvekkili Şirket nezdinde … poliçe numaralı 22.08.2014/2015 vadeli Trafik Sigorta poliçesi ile sigortalı, sorumluluklarının ise sigortalısı araç sürücüsünün kusuru oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, zarar görenin geçek zararı ile sınırlı olarak teminat limitli çerçevesinde sorumluluklarının doğacağı, davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti ile ödeme yapılmış ise bu ödemenin hesaplanacak tazminattan tenzilinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 1-Maddi tazminat talebi yönünden talep olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,2-Manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, olayın oluş şekli, kusur oranı, maluliyer oranı, kaza nedeniyle yaşanan elem ve keder, tarafların sosyal ekonomik durumları, hak ve nesafet kuralları gözetilerek takdiren 7.000,00TL manevi tazminatın davalı asiller … ve …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsil faizi ile birlikte alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, olduğunu ve davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği halde davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştr. Davalı … vekili de istinaf talep etmiş ise de; Mahkemece davalı … vekili tarafından gerekli harç ve masrafların verilen kesin süre içinde yatırılmaması nedeniyle HMK’nın 344/1 maddesi gereğince istinaftan vazgeçmiş sayılarak istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin ek kararın verildiği, bu kararın davalı … vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği ancak ek karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalı … vekilinin istinaf talebi incelemeye alınmamıştır. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine dayanmaktadır. Dosya kapsamından, 06/11/2014 tarihinde davalı …’e ait, diğer davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı motosikletin, yaya olan davacıya çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazası nedeni ile davacının yaralandığı, davacının bu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği, sigorta şirketi tarafından maddi tazminat için ödeme yapılması üzere davacı vekilinin maddi tazminat talebinden feragat ettiği anlaşılmaktadır.Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/99 Esas sayılı dosyasına sunulan kusur bilirkişi raporuna göre sürücü …’in kırmızı ışık ihlali yapması nedeni ile asli derecede, yaya …’in ise kusursuz olduğunun tespit edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi raporuna göre meydana gelen trafik kazasına bağlı olarak davacının %5.2 oranında oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 ay uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.”TBK’nın 56/1. maddesi gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, dosyadaki deliller ve İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacıdaki yaralanmanın niteliği, maluliyet oranı, iyileşme süresi ve tarafların dosyaya yansıyan sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında İlk Derece Mahkemesince belirlenen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56/1.maddesindeki düzenlemeye, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Dava tarihinden sonra yargılama devam ederken davalı … tarafından ödeme yapılması nedeniyle davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat etmiş, müşterek ve müteselsil sorumluluk gereği feragat diğer davalılar açısından sonuç doğurmuştur. Burada hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiş esasen dava konusuz kalmıştır. Davalılar kendilerine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermişlerdir. Bu nedenle feragat sebebiyle reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir (Yargıtay 17.Hukuk Dairesi 2017/3046 Esas 2019/9892 Karar sayılı ilamı).Açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 478,17 TL harçtan peşin alınan 155,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 322,73 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.20/05/2021