Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/582 E. 2023/1094 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/582
KARAR NO: 2023/1094
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI: 2018/1120 Esas – 2020/429 Karar
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin sigortalısı araç sürücüsü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla 10/08/2018 tarihinde davacıya ait ve yönetimindeki … Almanya plakalı çarpması ile meydana gelen kazadan sonra düzenlenen kaza tutanağında davalının sigortalısının tamamen kusurlu bulunduğunu, davacının işi gereği Almanyaya dönmek zorunda kaldığından kaza ve tamir işlemlerini Türkiye’de yaptıramadığını, Almanya’da bilirkişi incelemesiyle araçta 8.187,40 Euro hasar tespit edildiğini, ayrıca ekspertiz masrafı olarak 535,25 Euro harcandığını, kazanın davalı şirkete 20/09/2018 tarihinde bildirildiğini, davalının kendi ekspertiz raporuna dayanarak 08/10/2018 tarihinde 6.360,00 TL ödediğini, davacının zararının 8.187,40 Euro olduğunu belirterek, eksik kalan 7.144,54 Euronun KDV hariç net hasar tutarı ve 535,25 Euro KDV hariç net ekpertiz masrafı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödeme tarihindeki geçerli Euro-TL kuru üzerinden Türk Lirası olarak tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacının zararını ödediğini, poliçe limitinin araç başına 360.000,00 TL olduğunu, davalının gerçek zarardan sorumlu olduğunu, kusur oranında ve poliçe limitine kadar sorumlu olduklarını, öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, araçtaki hesaplamanın poliçe genel şartları ekine göre yapılması, değer kaybı oluşması için ilk ve tek hasarı olması ve araçtaki önceki hasarların tespiti gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, davalının temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın dayanak olan 13/07/2020 tarihli bilirkişi raporu ile çelişkili olduğunu, bilirkişi raporunda davalı tarafın kazada tam kusurlu olduğunun ve ekspertiz ücreti masrafının 200,00 Euro olması gerektiğinin belirtildiğini, mahkeme kararında en azından 200,00 Euro ekspertiz bedeline hükmedilmesi gerektiğini, gerekçeli kararda hiç bir gerekçe gösterilmediğini, kararda sadece karara dayanak bilirkişi raporuna atıfta bulunulduğunu, bilirkişi raporunda aracın pert olduğunun, hasar ve tamir masraflarının aracın değerinin çok üzerine çıktığının ve bu sebeple tamirinin ekonomik olmadığı yolundaki değerlendirmelere katılmadıklarını, müvekkilinin aracını tamir ettirip kullanmak istediğini, müvekkiline aracını sattırmaya zorlayacak hiçbir düzenleme bulunmadığını, bilirkişinin mahkeme tarafından kendisinden beklenmeyen konularda görüş beyan ettiğini, buna göre aracın tamirinin ekonomik olup olmayacağının dava konusu olmadığını, söz konusu olanın aracın tamir masraflarının ne kadar tuttuğu olduğunu, bilirkişi heyetinin talep edilen tamir masraflarının makul olduğunu kabul ettiğini, raporda aracın 1750,00 Euro piyasa değerinin nereden ve nasıl elde edildiğinin belirtilmediğini, aracın o fiyata Almanya’da alınmasının mümkün olmadığını, Almanya’da aracın fiyatının aracın durumuna göre değişmekle birlikte 2.100,00 Euro ile 3.500,00 Euro arasında değiştiğini, raporda esas alınan araç bedelinin eksik olduğunu, itirazlarının incelenmediğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava, 10/08/2018 tarihinde davacıya ait … Almanya plakalı araç ile davalının sigortalısı olan sürücü …’nin … plakalı aracının çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıya ait … Almanya plakalı araçta oluşan hasar bedeli ile ekspertiz ücretinin davalıdan tahsili istemine dayanmaktadır. İlk Derece Mahkemesince alınan 13/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın oluşumunda davalı sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, … Ekspertiz Şirketi tarafından düzenlenen 20/08/2018 tarihli rapora göre hasar miktarının KDV’siz olarak 8.187,40 Euro olduğu, aracın Almanya’da kaza tarihindeki ikinci el rayiç satış değerinin, yapılan piyasa araştırmasına göre 1.750,00 Euro olduğu, araçtaki hasar miktarının aracın ikinci el değerinin 5 katına ulaştığından aracın tamirinin ekonomik olmayıp pert total sayılması gerektiği, aracın hasarlı haliyle sovtaj değerinin 750,00 Euro olup, dolayısıyla gerçek hasar miktarının 1.000,00 Euro olduğu, davalı şirketçe davacıya 1.042,86 Euro ödendiğinden, davacının davalı şirketten talep edebileceği bakiye maddi zararının bulunmadığı, davacı tarafından Almanya’da … Ekspertiz şirketinden temin edilen ekspertiz raporunda aracın tamir masrafının 8.187,40 Euro olduğu tespit edilmesine ve aracın ikinci el değerinin piyasa rayiçlerinin üzerinde olarak 3.490,00 Euro olduğu yazılmasına rağmen aracın tamirinin ekonomik olmayacağı değerlendirmesinin yapılmaması nedeniyle bu rapordaki teknik görüşlere itibar edilmediği, dolayısıyla anılan ekspertiz raporu için talep edilen 525,00 Euro ekspertiz ücretinin araçtaki hasar ve yapılan işlemlerle orantısız olduğu, ekspertiz ücretinin KDV dahil 200,00 Euro olmasının yeterli ve hakkaniyete uygun olacağı yönünde görüş bildirilmiştir. Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunun ekspertiz raporu ve fotoğraflar incelenerek aracın hasarlı parçaları, kazanın oluş şekli, illiyet bağı dikkate alınarak uzman bilirkişi tarafından ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli olarak hazırlandığının anlaşılmasına göre hasar raporuna itibar edilerek yapılan ödeme belirlenen değer kaybını karşıladığından davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davanın reddine karar verildiğinden yargılama gideri niteliğinden olan ekspertiz ücreti talebinin de reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2023