Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/575 E. 2023/995 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/575
KARAR NO: 2023/995
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI: 2018/473 Esas – 2020/210 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta şirketine ZMSS ile sigortalı sürücüsü davalı … olan … plakalı aracın yolda park yapılamayacak bir yerde park etmesi sonucunda sürücüsünün davacı müvekkili olduğu … plakalı araç ( Almanya plakalı) ile sürücüsü … olan … plakalı araçla çarpışmak suretiyle trafik kazası yaptığını, davalının yönetimindeki aracın park edilemeyecek yere park ettiği için bu kazanın kaçınılmaz olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin kontrolündeki … plakalı araçta ciddi hasar oluştuğunu ve bu zararın davalı tarafça karşılanmadığını, maddi zararın 54.201,00 TL olduğunu trafik kazasında maddi olarak zarara uğrayan müvekkilinin kusur bilirkişisinden alınacak raporda gözönüne alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL maddi tazminatın yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat kapsamına alındığını, kusurun tespitine ilişkin yapılacak incelemede sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğunun tespit edileceğini kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen hasarın fahiş olduğunu gerçek zararı yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk idaresinde bulunan … plakalı aracın park halinde iken davacı tarafından arkadan vurmak suretiyle müvekkilinin aracında hasarın meydana geldiğini, 10.03.2018 tarihli kaza tespit tutanağına göre kazanın davacı ile dava dışı … plakalı araç arasında meydana geldiğini, müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, kaza mahallinde keşif yapılarak kusur oranlarının tayin edilmesine, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezin’den davacıya ait aracın kaza bilgilerinin getirtilmesini davacı tarafından bu kaza ile ilgili başkaca dava açılıp açılmadığının UYAP sisteminden sorgulanmasına, davacının aracı üzerinde keşif yapılarak hasar durumunun belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalının, aracını park edilmemesi gereken yere hatalı park etmesi nedeniyle davalının savrularak üzerine gelen otomobile karşı “kaza anında” alabileceği bir önlem olmasa da park edilmemesi gereken yere hatalı park etmeseydi bu kazaya sebebiyet verilmesine engel olabileceğini, … plakalı araç duraklama yapmamış olsaydı ve yolu kapatmamış olsaydı müvekkilinin aracı ile daha kolay dönüş yapabileceğini, … plakalı araç sürücüsü olan … duraklama yasağı olan bir yere park ettiğini, meydana gelen kazada kusurlu olduğunu, davacının kendi sevk ve idaresindeki otomobilin hızını ve konumunu dikkate alarak kontrollü davrandığını, Adli tıp raporunda müvekkiline otomobilin hızını ve konumunu dikkate alarak katılımını sağlaması gerektiğinden bahisle %75 kusur ile bilirkişi raporuna istinaden ise % 100 kusur atfedilmesi hakkaniyetsiz bir durum ortaya çıkardığını, kusur tespitinin teknik değil hukuki bir konu olduğunu, bu sebeple kusurun hakim tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, hükümde de bahsedildiği gibi oluşan kazada, kazaya karışan birden fazla araç bulunduğunu, davalı …’ın kontrolünde olan aracın yasa maddelerine aykırı bir şekilde park edildiğini, bu sebeple kazaya sebebiyet verdiğini, … plakalı araç sahibi …’in ise trafiğin ve yayaların oldukça yoğun olduğu cadde üzerinde gereğinden hızlı ve kontrolsüz bir şekilde seyrettiğinden bahisle kusurlu olduğunu, yoğun trafikte hızlı ve kontrolsüz ilerleyen ve hatalı park yaparak trafiği kesen ve kazaya sebebiyet veren bu araçlara yeterli kusur atfedilmeyip her iki araçla olan temaslar bakımından müvekkilinin kusurlu bulunmasının hakkaniyete da ayrıca aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 10/03/2018 günü saat 16:40 sıralarında, davacı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Barışık sokağı takiben seyirle olay mahalli Alemdağ caddesi kesişimi kavşağına gelip sağa dönüş manevrası ile bu caddeye katılım yapmak istediği sırada aracının sol ön yan kısımlarına, istikametine göre sol tarafından Alemdağ caddesini takiben seyirle gelmekte olan sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sağ ön yan kısımlarıyla çarptığı, bu çarpmanın etkisiyle … plakalı otomobilin sağ tarafına doğru savrularak yolun sağ tarafında duraklamakta olan davalı sürücü … idaresindeki … plaka sayılı otomobilin sol arka köşe kısımlarına çarpması neticesi dava konusu trafik kazası meydana geldiği anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan 15/10/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; 10/03/2018 tarihinde meydana gelen olayda; kusur yönünden; dava konusu … plaka sayılı araç sürücüsü davacı …’ un %100 oranında kusurlu olduğunun, davalı tarafa sigortalı … paka sayılı araç sürücüsü davalı …’ ın kusursuz olduğunun, dava dışı … plaka sayılı araç sürücüsü …’ in kusursuz olduğunun tespit edildiği davacı tarafın itirazı üzerine Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesinin 02/01/2020 tarihli alınan raporunda; davacı sürücü …’un %75 oranında kusurlu, sürücü …’in %25 oranında kusurlu, davalı sürücü …’ın kusursuz olduğu tespit edildiğinden, her iki raporun kazanın meydana gelmesinde davalının kusurunun bulunmadığına dair tespit bakımından birbirlerini teyit ettiği davalı sürücünün kusurunun bulunmaması nedeniyle davalıların zarardan sorumlu tutulamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2023