Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/570
KARAR NO: 2023/308
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2015/586 Esas – 2021/73 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü/araç sahibi …, 27/02/2015 günü saat 07.30 sıralarında Esenler ilçesi Yeni hal yolu-TEM istikametinde seyir halindeyken … plaka sayılı aracıyla Hal yolundan Tem istikametine giderken yoldan çıkarak yolun dışında bekleme yapan müvekkili …’a çarparak hayati tehlike geçirecek biçimde yaralanmasına sebep olduğunu, fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla tahkikat sonucunda zarar miktarının tam ve kesin belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere (HUMK 107 maddesi uyarınca) şimdilik 5000 TL maddi tazminatın sürücü/araç sahibinden olay tarihinden, diğer davalılar yönünden dava tarihinden itibaren olmak üzere yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, kaza sebebiyle oluşan acı ve elem nedeniyle 10.000TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle araç sahibi/sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davayı kabul anlamında olmamak üzere söz konusu poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere, poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde açıkça belirtilmiş olmamakla birlikte tedavi süresi boyunca geçici iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş olup davacı tarafın bu talebinden 6111 Sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK 98 düzenlenmesi gereği, müvekkili sigorta şirketi değil Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olduğunu, davacının sürekli iş göremezlik talebi konusunda maluliyet oranının tespiti gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı 27.02.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu açtığı maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin davada kurumun taraf olmasını kabul etmemekte olduklarını, dava da maddi (gelir kaybı ve iş göremezlik tazminat) ve manevi tazminat talebinden kurumun sorumluluğu bulunmadığından bu talebin husumet nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı vekilinin davalılar aleyhine açmış olduğu maddi tazminat davasının kabulü ile, 19.749 TL nin davalı SGK dan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 12.334,8 TL iş görememezlik ve tedavi masraflarının davalılar … ve … Sigorta A.Ş den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacı vekilinin davalı … dan talep ettiği manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı SGK vekili, davalı … Sigorta A.Ş.vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı SGK vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sağlık uygulama tebliği hükümleri gereğince maddi, manevi tazminat talepleri, bakıcı giderlerinin kurumlarınca karşılanmadığını, davacının taleplerinin SUT kapsamında kalan kısmı konusunda yeterli araştırma yapılmadığını, alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, SGK’nın sorumluluk kapsamının yeterli şekilde irdelenmemiş olduğunu, davacının kurumdan maddi tazminat talebinin hukuki dayanağının olmadığını, sadece trafik kazası nedeni ile sunulan acil sağlık hizmetlerinden sorumlu olduğunu, herhangi bir maddi tazminat ile sorumlu tutulmadığını, müvekkili kurumun dava açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının dava açmadan önce kuruma başvurmamış olmasının da davanın reddini gerektirdiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporlarına itiraz ettiklerini, hatalı bilirkişi raporu kapsamında hüküm kurulmuş olduğunu, bilirkişi raporunda hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlikten sorumlu olmadıklarını, yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, istinaf talebinin kabul görmemesi halinde dahi yerel mahkemece 12.334,80 TL ile sorumlu olunduğunun belirtilmiş olmasına rağmen bu durumun mahkemece hüküm altına alınmamış bu miktarı aşan kısım açısından da müvekkili şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmuş olduğunu, bu durumun dahi usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin yargılama giderlerinden sorumluluğunun da Yüksek Yargıtay kararları kapsamında sorumlu olunan ve hükmedilen tazminata oranı nispetinde olduğunu ancak bu durumun yerel mahkemece göz ardı edilerek hüküm tesis edildiğini, şirketinin yargılama giderlerinden sorumluluğunun %33,26 olup bu oran üzerinden hesaplanacak yargılama giderlerinden müvekkil şirketin sorumlu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve tedavi gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Mahkemece hükme esas alınan 06/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri hesabı yapıldığı , davacının sürekli iş göremezlik oranı bulunmadığından TRH 2010 ve teknik faize ilişkin hesaplama yapılmamış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak raporda SGK’nın sorumlu olduğu miktara ilişkin hesaplama yapılmadığı, bilirkişinin uzmanlık alanı dışında olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece bu yönde gerekçeli karada herhangi bir değerlendirme yapmadan yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak SGK yönünden kabul kararı verilmesi yerinde olmamıştır. Danıştay 10. Dairesinin 2010/6584 Esas sayılı dosyasından verdiği karar gereği, 05.11.2011 tarih ve 28106 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’de yer alan trafik kazası tedavi giderlerine yönelik Sağlık Uygulama Tebliği’ne ilişkin uygulamanın yürütmesi durdurulmuş olup, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin belirlenmesinde SUT hükümlerinin uygulanması söz konusu olmayacaktır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/5486 Esas ve 2020/8961 Karar sayılı kararı). O halde mahkemece yapılması gereken davacının yaralanma bölgesine göre seçilecek doktor bilirkişilerden oluşacak bir bilirkişi heyetinden, davacı tarafından faturalandırılan belgeli tedavi giderlerinin ve tedavi süresince yapılması zorunlu diğer giderlerin (fizik tedavi, rehabilitasyon, tıbbi cihaz) 6111 sayılı Yasa kapsamında kalıp kalmadığı, iyileşme ve tedavi için gerekli ve zorunlu olup olmadığı konusunda denetime elverişli, ayrıntılı, gerekçeli bir rapor alınarak SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin saptanması; 6111 sayılı Kanun gereği SGK’nın sorumluluğunda olmayan tedavi giderleri ile belgesiz tedavi giderlerinden trafik sigortacısı da dahil olmak üzere tüm davalıların sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Kabule göre de davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulduğu miktar üzerinden yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023