Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/528 E. 2023/904 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/528
KARAR NO: 2023/904
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2019/299 Esas – 2020/461 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;19/07/2017 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan aracın tektaraflı kazası neticesinde araç içersinde yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, maluliyet raporunda davacının 4 ay bakıma muhtaç olduğunun tespit edildiğini, belirterek davacının bakıma muhtaç olması nedeniyle 4 aylık bakıcı gideri için fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, davalı şirkete müracaat şartını yerine getirmediğini, bu nedenle davanın usülden reddine karar verilmesini, davacının işbu davada talebi bakıcı tazminatı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunda olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, 6.116,89 tl bakıcı giderinin 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili olduğu şirketin poliçe dahilinde davacının bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, temerrütü söz konusu olmayan müvekkili şirket aleyhine dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, karar kısmında faizin 07.12.2018 tarihinden itibaren başlatılmış olduğunu, müvekkili şirketin işbu başvuru sebebiyle hiçbir sorumluluğu ve akabinde temerrüdünün söz konusu olmadığını, davacı lehine 07.12.2018 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunduğunu, KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçtiğini belirlemiş ancak geçici iş göremezlik ve tedavi gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğini vurgulamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bakıcı giderine ilişkin istinaf talepleri de yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). KTK’nın 99.maddesine göre, ZMSS Genel Şartları ile belirlenen belgeler ile birlikte sigorta kuruluşuna başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt faizinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir.Faizin başlangıç tarihine yönelik istinafı değerlendirildiğinde; dava tarihinden önce 27/11/2018 tarihinde davacı tarafça davalıya başvuru yapıldığı davalının başvuruya 03/12/2018 tarihinde cevap verdiği görülmekle davalı vekilinin dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.Bu nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 417,84 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 363,44 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/05/2023