Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/508 E. 2021/897 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2021/508
KARAR NO : 2021/897
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
NUMARASI : 2019/591 Esas – 2020/578 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 23/06/2008 tarihinde … plakalı ve … plakalı araçların karıştığı trafik kazasında müteveffa … vefat ettiği vefat edenin destekleri … ve … için İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 Esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma tazminatı davası açıldığını, bu dosyada alınan 16.07.2019 tarihli bilirkişi raporundaki tazminat miktarlarına göre müddeabihten farklı ve onun dışında olarak … için 37.862,21 TL ve … mirasçıları için 55.152,80 TL hesaplandığını belirterek fazlaya dair dava ve talepleri saklı kalmak kaydıyla dosyanın İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkillerinden … için 37.862,21 TL ve … mirasçıları … ve … için 55.152,80 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Açılan davayı kabul etmedeklerini, açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacı tarafın kazada müterafik kusurunun bulunduğunu belirterek başvurunun reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 E. sayılı dosyasından bir defa müddeabihi arttırdıkları, aynı davada ikinci defa talep miktarını arttıramayacağı için İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/591 Esas sayılı dosyasından ek dava açarak 16.07.2019 tarihli bilirkişi raporundaki tazminat miktarlarına göre İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 Esas sayılı dosyası dosyasındaki müddeabihten farklı ve onun dışında olarak … için 37.862,21 TL ve … mirasçıları için 55.152,80 TL ayrıca talep edildiğini, işbu ek davada alacak kesimleri yani müddeabihler farklı olduğunu, derdest dava olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:İlk Derece Mahkemesince “Mahkememizde görülmekte olan iş bu davanın daha önce İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret mahkemesinde açılmış olduğu dosya taraflarının ve dava konusunun aynı olduğu, İstanbul Anadolu 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 Esas 2019/1245 karar sayılı dosyasının derdest olduğun sırada 05/11/2019 tarihinde mahkememiz dava dosyasının açıldığı anlaşıldığı” gerekçesiyle derdestlik dava şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı bendiyle “aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” dava şartı olarak kabul edilmiştir. Aynı Yasa’nın 115/1 ve 2. maddelerine göre “Mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” Derdest davadan söz edilebilmesi için, o davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açılmış ve görülmekte olması, görülmekte olan dava ile yeni davanın aynı dava olması, başka bir anlatımla her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması zorunludur. Bu koşullardan herhangi biri mevcut değilse, derdest bir davanın varlığından söz edilemez. Somut olayda, eldeki davanın açılmasından önce İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1069 Esas sayılı dava, aynı kazaya ilişkin olarak aynı davacılar tarafından aynı davalıya karşı açılmışsa da davanın konusunun zorunlu trafik sigortası kapsamında destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olduğu, davada bir kez ıslah yapıldığından sonraki tarihli bilirkişi raporunda daha yüksek destekten yoksun kalma tazminatı belirlenmesi üzerine 2.kez ıslah yapılamayacağından oluşan fark için eldeki davanın destekten yoksun kalma tazminatı istemi ile ek dava olarak açıldığı ve davanın ilk dava dosyası ile birleştirilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Her iki davanın tarafları aynı olmakla birlikte dava konusunun birbirinden farklı olduğu, davacılar vekilinin iş bu davayı ilk davada ıslah edilemeyen tazminat için ek dava olarak açtığı anlaşıldığına göre mahkemece asıl davanın sonucu ve kesinleşmesi beklenerek, işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 3.11.2014 tarih, 2014/17785 E. ve 2014/14964 K. sayılı kararı).Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/05/2021