Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/497 E. 2023/703 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/497
KARAR NO: 2023/703
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI: 2018/1051 Esas – 2020/552 Karar
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 14/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Sigorta A.Ş. de kasko poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı çekici ve … plakalı dorse 24.10.2017 tarihinde hatalı bir şekilde emniyet şeridi park halinde bulunan … plakalı araca çarparak hasara uğradığını, dava konusu kazanın oluşumunda tramer kayıtlarında kusur gerçeğe aykırı bir şekilde tamamen müvekkili şirkete sigortalı araca verilmiş ise de bu kusur dağılımı gerçeği yansıtmadığını kaza sonrası kasko sigortalısı müracaatı üzerine açılan hasar dosyası kapsamında yapılan ekspertiz incelemesi ile tespit olunan çekici için 130.000,00 TL dorse için 29.400,00 TL hasar bedeli olmak üzere toplam 159.400,00 TL müvekkili şirketçe sigortalısına ödendiğini belirterek müvekkili şirketçe ödenen tazminattan … plakalı aracın olayın oluşumundaki kusuruna isabeten eden % 50 kusura göre 79.700,00 TL tazminatın ödeme tarihi olan 18.01.2018 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizinin müteselsilen (sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını kusur durumlarının bilirkişi marifeti ile tespiti gerektiğini, kaza tespit tutanağı ve tramer kayıtlarından açıkça görüleceği üzere kazanın meydana gelmesinde müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, emniyet şeridinde park halinde bulunan araca davalı tarafından sigortalı araç arkadan çarpması ile dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, davacıya ait araçta meydana geldiği iddia edilen hasar onarım tutarının çok yüksek olduğunu, yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması gerektiğini, müvekkil şirketin KDV’den sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, avans faizi talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 39.850,00 TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan 18/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketi yönüyle poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) tahsiline, -Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanan 5.977,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirket tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, kusur tespitinin hatalı olduğunu, kazanın meydana gelmesinde müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, emniyet şeridinde park halinde bulunan sigortalı araca davacı tarafından sigortalı aracın arkadan çarpması ile dava konusu trafik kazası meydana geldiğini, yapılmış bir kural ihlali bulunmadığını, hükme esas alınan kusur durumu/tazminat hesabında maddi hata bulunduğunu, talep konusu tazmiant alacağı olduğundan ilk önce müvekkil şirketin sorumlu olacağı tazminat tutarı belirlenmesi gerektiğini daha sonra kusur durumuna göre bölüştürme yapılması gerektiğini, sigorta poliçesinin sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağını, davacının hakkı olan bedelin çok üzerinden tazminat ödemesi yapılarak davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olunacağını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda” Kazanın oluşumunda … plakalı aracı sevk ve idare eden …’ın Karayolları Trafik Kanununun 47/1-d, 56, 52/1-B maddesi kuralına uymadığından %75 ; sürücü … plakalı aracı sevk ve idare eden …’in Karayolları Trafik Kanunu 59 ve 61. maddesi kuralına uymadığından %25 oranında kusurlu olduğunun” belirtildiği, kusura ilişkin bilirkişi raporunun olay yerine ilişkin çekilen fotoğraflara göre kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığına göre kusur raporuna; Hasar bedelinin belirlenmesi için alınan bilirkişi raporuna davalının bir itirazının bulunmadığı, bilirkişi tarafından hasar miktarından sovtaj bedeli düşüldükten sonra davalının %25 kusuruna göre ödemesi gereken miktarın hesaplanmış olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının iddia ettiği şekilde hasarın davalının %25 kusur oranına isabet eden kısmından sovtaj bedelinin tamamının indirilmesi ile tazminatın belirlenmesi ise tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkelere aykırıdır. Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.722,15 TL harçtan peşin alınan (621,23 TL +59,30 TL)=680,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.041,65 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş. ‘dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/04/2023