Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/492 E. 2023/221 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/492
KARAR NO: 2023/221
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
NUMARASI: 2015/987 Esas – 2020/799 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ: 09/10/2015
KARAR TARİHİ: 16/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/06/2011 tarihinde müvekkillerinin desteğinden yoksun kaldıkları …, …, … ve …’un, … plakalı minibüsün tam kusurlu olarak tek taraflı geçirmiş olduğu kaza neticesinde vefat ettiklerini, kaza esnasında kazaya tam kusuru ile sebep olan sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan minibüsün içerisinde yolcu konumunda olduklarını, bu nedenle vefat edenlere kusur atfedilmesinin mümkün olmayacağını, davanın mirasçılık sıfatına istinaden değil, destekten yoksun kalma zararına uğrama sıfatına istinaden açılmış bulunduğundan, kusur durumunu etkileyen bir durumun olmadığını, davaya karışan aracın davalı … şirketince ihtiyari mali mesuliyet sigortası, kasko sigortası ve ferdi kaza sigortası ile sigortalandığını, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunu belirterek, HMK’nın 107. maddesine göre davacılar için ayrı ayrı olmak üzere 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 50,00 TL cenaze ve defin giderleri tazminatı ve 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı … şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak ve temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini toplam 400.000,00 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşamına uğradığını, davaya konu kazanın 04/06/2011 tarihinde meydana geldiğini, davanın 2 yıllık dava açma süresi geçtikten sonra 09/10/2015 tarihinde açıldığını, müvekkili şirketin söz konusu aracın yalnızca kasko sigortacısı olduğunu, dava konusu tazminatın zorunlu trafik sigortasını yapan şirketten talep edilmesi gerektiğini, bu sebeple müvekkilinin aleyhine dava açılamayacağını, sigorta poliçesinin manevi zararlara karşı teminat vermediğini, müvekkili şirketin sigortalısının kusursuz olduğunu, dava konusu olayın hatır taşıması olduğunu, gerçek hak sahibinin belirlenmesi gerektiğini, desteğin gelir durumunun resmi belge ile belgelenmesi gerektiğini, davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden sonraki yasal faizlerden sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davacılar … ve …’ın açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davacılar … ve …’in açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının reddine, davacı …’in maddi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı …’in maddi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı …’un maddi tazminat davasının kabulüne, 12.190,31 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; Davacı …’un maddi tazminat davasının kabulüne, 17.709,69 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; Davacılar …, …, … ve …’un manevi tazminat davasının reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacıların öncelikle ZMMS kapsamında dava konusu alacaklarını talep etmeleri gerektiğini, davacıların İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1671 Esas sayılı dosyasında davacılar tarafından ‘zararlarının karşılandığı beyanında bulunmak suretiyle açılan davadan feragat ettiklerini, davacıların destekten yoksun kalma, cenaze gideri taleplerine yönelik zararın giderildiği beyanlarının mahkeme kararı ile sabit olduğundan, davanın reddi gerektiğini, hatır taşıması ve ölenlerin koruyucu malzeme kullanmamış olmasının dikkate alınmadığını, vefat edenlerin söz konusu araçta hatır taşıması ile taşındığı, taşıyanın bu taşımadan bir çıkarının bulunmadığı dikkate alınmak suretiyle hatır taşıması ile ilgili indirim yapılmamış olmasının hatalı olduğunu, vefat edenlerin emniyet kemeri takmadıklarının olayın seyrinden anlaşıldığını, zamanaşımının dikkate alınmadığını, avans faizini gerektiren bir durum bulunmadığı halde avans faizine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, ıslah edilen tutara ancak ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedildiğini, red yönünden her bir davacının talepleri bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının da hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 04/06/2011 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı minibüsün tek taraflı geçirmiş olduğu kaza neticesinde araçta yolcu olarak bulunan …, …, … ve …’un vefat ettikleri, davaya karışan aracın davalı … şirketince ihtiyari mali mesuliyet sigortasının yapıldığı anlaşılmıştır. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/3361 Soruşturma sayılı dosyasında, 04/06/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde, şoför … ile birlikte…, …, …, …, …, …’un vefat ettikleri, diğer 3 yolcunun yaralandığı, yapılan soruşturma sonucunda şüphelinin vefat etmesi nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İMMS Sigortası Genel Şartları 1. maddesi ile “Sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafık Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. Motorlu Karataşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın (İMSSGŞ) 1. maddesinde sigorta teminatının kapsamı, 3. maddesinde ise Ek Sözleşmeyle Teminat Kapsamına Alınabilecek Hal ve Teminat Dışında Kalan Haller düzenlenmiştir. Dava İMMS sigortasına dayalı olarak açılmıştır. Aktüerya bilirkişi raporuna ve dosyada bulunan ZMSS sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’den gönderilen evraklara göre kaza tarihindeki kişi başına olan ZMMS limitinin tüketildiği ve limiti aşan zarar için hesaplama yapıldığı anlaşıldığından davalı … şirketinin İMMS sorumluluğu doğmuştur. İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1671 Esas – 2015/465 Karar sayılı dosyasında, davacılar tarafından davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine ZMMS poliçesine dayanılarak aynı kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminat davası açıldığı, yargılama sırasında davacılar vekili tarafından UYAP üzerinden gönderilen dilekçe ile zararın karşılandığı, davalı tarafın ibra edildiği ve davanın konusuz kaldığı belirtildiğinden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği ve kararın 13/01/2016 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Davacılar İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1671 Esas sayılı dosyasında ödeme alarak feragat etmiş olup bu feragat sadece bahsi geçen dosya ve davalısı ZMSS sigortacısı için geçerli olacağından eldeki dava dosyasına sirayet etmeyeceği gibi davalı İMSS poliçesi kapsamında ZMMS limitini aşan tazminattan sorumlu olduğundan bu yönde ki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. KTK’nın 109/2.maddesine göre “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” Dava konusu kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Kaza tarihi olan 04/06/2011 tarihi ile dava tarihi olan 09/10/2015 tarihi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafın zamanaşımına yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Kazaya ilişkin tutulan trafik kazası tespit tutanağında yolcular için emniyet kemeri takılı kısmı belirsiz olarak işaretlendiği, soruşturma dosyası kapsamına göre 2-3 kişinin dışarı fırladığına ilişkin tanık beyanları bulunmakla birlikte kimlerin dışarı fırladığı konusunda açıklık bulunmadığı, desteğin emniyet kemeri takmadığının davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle müterafik kusura; Davalı vekilinin cevap dilekçesinde hatır taşıması savunmasında bulunduğu ancak dosya kapsamına göre taşımanın kimin yararına olduğunun belli olmadığı, davalı tarafça da ispat edilememiş olması nedeniyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine; Kazaya sebebiyet veren araç ticari nitelikte minibüs olmasına ve dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine göre avans faize hükmedilmesine; Dava haksız fiil niteliğinden trafik kazasına dayandığından ıslah edilen kısım için de temerrüt tarihinden itibaren faiz yürütüleceğinden faiz başlangıç tarihine ilişkin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine ve aleyhine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5605 E. ve 2019/11036 K. sayılı kararı) Bu bakımdan davacıların davasının reddedilen kısımları yönünden davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacılar … ve …’ın açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının reddine,2-Davacılar … ve …’in açmış olduğu maddi ve manevi tazminat davasının reddine,3-a)Davacı …’in maddi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,b)Davacı …’in manevi tazminat davasının reddine, 4-a)Davacı …’in maddi tazminat davasının kabulüne, 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı …’in manevi tazminat davasının reddine,5-a)Davacı …’un maddi tazminat davasının kabulüne, 12.190,31 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı …’un manevi tazminat davasının reddine, 6-a)Davacı …’un maddi tazminat davasının kabulüne, 17.709,69 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı …’un manevi tazminat davasının reddine, 7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.105,43 TL harçtan peşin alınan 1.576,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.528,53 TL harcın davalıdan tahsiline, 8-Davacılar tarafından yatırılan başvurma, peşin ve tamamlama harcı toplamı olan 1.604,60 TL’nin davalıdan alınarak davacılar …, …, … ve …’a verilmesine, 9-Maddi Tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi gereğince 8.613,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılar …, …, … ve …’a verilmesine, 10-Maddi Tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/4 maddesi gereğince reddedilen maddi tazminat için tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, …, … ve …’den ayrı ayrı alınarak alınarak davalıya verilmesine,11-Manevi Tazminat yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/3 maddesi gereğince reddedilen manevi tazminat için her davacı için ayrı ayrı olmak üzere tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin her bir davacıdan ayrı ayrı alınarak davalıya verilmesine, 12-Davacılar tarafından yapılan 4.569,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 596,29 TL’sinin davalıdan alınarak davacılar …, …, … ve …’a verilmesine,13-Davacılar tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 32,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/02/2023