Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/49 E. 2023/624 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/49
KARAR NO: 2023/624
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2018/1310 Esas – 2020/485 Karar
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili Kartal ilçesi sınırları dahilinde park halinde olan müvekkili …’ a ait … plaka numaralı aracın sol arka kapısına 09/11/2016 tarihinde …’in, sevk ve idaresindeki … plakalı araçla geri manevra yapılırken çarpıldığını, tazminat tutarının müvekkilinin … numaralı kasko poliçesi tarafından %100 rücu oranı ile tam kusurlu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı’ na rücu edildiğini, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden istenebilecek olan eksper rapor bilgilerinde de açıkça görüleceği üzere müvekkilinin 39208 KM’ de olan 2010 model otomatik vites … aracının sol arka kapısının değiştirilmiş olup işçilik olarak toplam 297 TL, parça olarak toplam 2.468,30 TL masraf hesaplandığını, araçta değer kaybı oluştuğunu, aracın değeri de göz önüne alındığında kaza neticesinde sol arka kapısı değişmiş bir araç için 997,00 TL tutarında bir değer kaybı meydana geldiği tespitinin kabul edilmesinin mümkün olmayıp bu durumun hakkaniyetle de bağdaşmadığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, sunulan ekspertiz raporunda belirtilen değişen parçalar sonucu araç üzerinde oluşan değer kaybı için belirsiz bakiye alacağının şu aşamada 100,00 TL’sinin, dava tarihinden itibaren bakiye alacağa uygulanacak reeskont faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 09/11/2016 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın karıştığı kaza neticesi maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, … plaka sayılı araç da meydana gelen değer kaybı nedeniyle eksper raporu alındığını ve rapor doğrultusunda 07/11/2018 tarihinde Av. …’a 997,00 TL ödeme yapıldığını, araçta meydana gelen değer kaybı ödendiği için müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığını, davacı tarafından hasara ilişkin sunulan fatura ve eksper raporunun gerçek zararı yansıtmadığını değer kaybı bedeli talebinin reddi gerektiğini, sözleşmeye konu poliçenin başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra olması nedeniyle Genel Şartlar Ekine göre hesaplama yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin hükmü kurarken nazara aldığı bilirkişi raporunun, Sigorta Genel Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar Eki’ne göre hazırlanmış olduğunu, müvekkilinin gerçek zararını tespit etmekten uzak olduğunu, bu durumun Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihinde resmi gazetede yayımlanan E.2019/40 sayılı dosyada verdiği iptal kararı ile de sabit olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle değer kaybı maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 09/11/2016 tarihinde, davalı tarafa ZMSS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’in yönetimindeki … plaka sayılı aracın park halinde bulunan davacının maliki olduğu dava konusu … plaka araca çarpması sonucu, maddi hasar ile sonuçlanan dava konusu olayın meydana geldiği anlaşılmıştir. Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki 2. el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır. Bu nedenle somut olayda değer kaybı hesabının fark yöntemi yerine sigorta genel şartlarına göre yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken, Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre değer kaybı hesabının yapılması için bilirkişiden ek rapor almak ve sonucuna göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek kazanılmış haklar da gözetilerek karar vermekten ibarettir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/03/2023