Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/470 E. 2023/701 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/470
KARAR NO: 2023/701
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/11/2020
NUMARASI: 2018/363 Esas – 2020/590 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 20/06/2017 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracıyla seyir halindeyken plakası bilinmeyen bir vasıtanın çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin geçici ve daimi sakat kaldığını, kazanın oluşumunda kusurlu olan aracın plakası bilinemediğinden davanın Güvence Hesabına yöneltildiğini, davalı şirkete müracaat edildiğini ancak 21/03/2018 tarihinde yapılan 29.468,00 TL’lik ödemenin gerçek zararın çok altında olduğunu, zararın tam manasıyla karşılanması amacı ile işbu davayı açtıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 100,00 TL bakıcı gideri, 100,00 TL geçici ve 100,00 TL kalıcı iş göremezlikten ileri gelen 300,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 16/07/2020 tarihli dilekçesi ile, 100,00 TL olan geçici iş göremezlik maddi tazminatını 3.129,34 TL, 100,00 TL olan kalıcı iş göremezlik maddi tazminatını 78.596,65 TL olarak ıslah etmiş, bakıcı gideri taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun başvuru sahibine ibraname mukabilinde ödemede bulunarak kazadan kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini, başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, yapılan ödeme mukabilinde müvekkili kurumun başvuru sahiplerince ibra edildiğini, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Poliçesi Genel Şartları A.5. Kapsama Giren Teminat Türleri başlıklı maddesinin (b) bendinde açıkça Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları Sağlık Giderleri Teminatı SGK’nın sorumluluğuna dahil edilmiş olup müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, kusur durumunun tespiti açısından varsa ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Bakıcı gideri talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, Dava ve ıslah dilekçelerine göre geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatları yönünden davanın kabulü ile 78.696,65 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 3.229,34 TL geçici iş göremezlik tazminatı toplamı 81.925,99 TL’nin 21/03/2018 ödeme tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ek tazminat talebi için başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, evrak üzerinden tespit edilen maluliyet oranına göre düzenlenmiş olan raporun usule uygun olmadığını, maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, müvekkili kurumun geçici iş göremezlik tazminatı, tedavi giderleri ve ATK rapor ücretinden sorumluluğu bulunmadığını, hesaplanan tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun dava tarihinden itibaren başladığını, 21.03.2018 tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini, belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Somut olayda, davadan önce davacı tarafından davalı …na yapılan başvuru üzerine bir miktar ödeme alındığı da sabit olup eksik ödeme halinde yeniden KTK’nın 97.maddesi gereğince başvuru yapılması gerekmediğinden başvuru koşulunun yerine getirilmediğine; Kısmi ödemenin yapıldığı tarihte davalı Güvence Hesabı’nın temerrüte düştüğünün kabulü gerekeceğinden temerrüt tarihine; Geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden geçici iş göremezlik tazminat talebine (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları) ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir.. Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü,11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir. İlk Derece Mahkemesince tazminatın belirlenmesinde Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmış olması, yine dava öncesi davalı tarafından tazminat ödemesine esas alınan maluliyet raporu ile çelişki doğduğu halde çelişki giderilmeden karar verilmesi ile trafik kazasında davacının müterafik kusur bulunup bulunmadığının değerlendirilmemiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan ya da başka bir Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümünden oluşturulacak aralarında adli tıp uzmanı da bulunan uzman doktor heyetinden, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Kabule göre de mahkemece ATK rapor giderinin yargılama gideri olması nedeni ile yargılama gideri olarak değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2023