Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/442 E. 2023/1105 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/442
KARAR NO: 2023/1105
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
NUMARASI: 2018/205 Esas – 2020/54 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 08/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.09.2016 tarihinde … plakalı araç sürücüsü olan davalılardan …’ün sebebiyet verdiği trafik kazasında … plakalı motosiklet sürücüsü …’ün vefat ettiğini, davalılardan … Tic. Ltd. Şti’nin …0 plakalı aracın maliki olduğunu, müteveffanın eş, çocuk, anne, baba ve kardeşleri olan davacıların ölüm nedeniyle manevi zarara uğradıklarını belirterek davacılardan eş … için 30.000 TL, çocuk … için 30.000 TL, anne … için 30.000-TL, baba … için 30.000-TL, kardeşler … ve … için ayrı ayrı 15.000-TL. olmak üzere toplam toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğundan ve davacı talepleri ZMSS poliçesi limitinde kaldığından müvekkil şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, müvekkil şirket manevi tazminat tutarından limitle sorumlu olduğundan aksi bir karar verilecek ise proporsiyon yapılması ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin limiti göz önüne alınarak oranlanması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ve …Ltd.Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davaya konu … plaka sayılı aracın işleteni ve ruhsat maliki olduğunu, Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/429 Esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu ile kazaya sebebiyet veren kusurun … plaka sayılı araçta olduğunu, diğer müvekkili … yönünden tali kusur tespit edilmiş ise de yaşanan kazayı müvekkilinin öngöremeyeceğini, diğer tarafın ışık ihlali yaptığını, ceza dosyası ile bağlı kalınamayacağını ve ceza dosyasında istinaf yoluna başvurduklarını, talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 12.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00TL, davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 27/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve 10.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olması kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalılar … ile … Tic.Ltd.Şti vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok az olduğunu taleplerinin tamamının hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini karara bu yönü ile de itiraz ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; KTK ve ZMMS genel şartlarına aykırı şekilde işbu dava öncesi müvekkil şirkete başvuruda bulunulmadığından huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, davaya konu kazada vefat eden …’ın yakınları tarafından manevi tazminat talep edildiğinden tüm mağdurlar yönünden garameten paylaştırma yapılması gerekirken, teminat limitinin tamamına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Davalılar … ile … Tic.Ltd.Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Meydana gelen kazanın konu olduğu Mersin 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/249 E. Sayılı dosyasından yapılan yargılama ve dosyada mübrez bilirkişi raporu ve keşif tutanakları bir arada değerlendirildiğinde kazaya sebebiyet veren asli kusurlu tarafın … plakalı motosiklet sürücüsü … olduğunu, müvekkil … yönünden her ne kadar tali kusurlu olduğu yönünde rapor hazırlanmış ise de müteveffa …ün kırmızı ışık ihlali yapması kazaya sebep olan asıl olay olduğunu, davalı … kusuru olmaksızın normal yolunda seyir halindeyken, müteveffanın ağır kusuru (kırmızı ışık ihlali) neticesinde söz konusu kaza meydana geldiğini, mahkemece davacılar lehine hükmedilen tazminat miktarı fahiş olduğunu, İlk derece mahkemesince verilen hükümde, reddedilen kısım için davalı müvekkiller lehine AAÜT uyarınca 7.300,00 TL vekalet ücretine karar verildiğini oysa müvekkiller yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması gerekirken tek vekalet ücretine hükmedilmesi AAÜT’ne aykırılık içerdiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 27/09/2016 tarihinde 18:20 sıralarında … Tic. Ltd. Şti işleteni olduğu, davalı sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı çekici ile sürücü …’ün yönetimindeki … plakalı motosiklete çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında …’ün vefat ettiği, ölenin eşi, kızı, anne ve babası ile kardeşleri olan davacıların manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Kazaya konu … plakalı çekicinin davalı … Sigorta A.Ş.’ye 30.06.2016/2017 tarihleri arasında geçerli genişletilmiş kasko sigorta poliçesi bulunduğu manevi tazminat limitinin 10.000,00 TL olduğu görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince alınan kusur bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ün % 25 oranında, müteveffa sürücü …’ün ise % 75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir. Ceza Mahkemesine sunulan kusur raporlarında ise davalı sürücünün tali derecede, müteveffanın asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekirken davacılar yararına yazılı olduğu şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından bu yöne değinen istinaf talebinin kabulüne ve hükmün vekalet ücreti bakımından düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Ancak davalı yararına reddedilen miktar bakımından her bir davacı bakımından vekalet ücreti belirlenmesi gerekir ise de davalı vekilinin bu yönde istinaf talebi bulunmadığından davacılar yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek hükmün 5.maddesinde düzeltme yapılmamıştır. Davalılar bakımından davanın red sebebi tek olduğundan AAÜT 3/2. maddesi de gözetilerek tek vekalet belirlemesinde usul ve yasaya bulunmadığından istinaf talebi yerinde görülmemiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesi ve 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu (müteveffanın asli kusurlu olması) ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen davacılar yararına ayrı ayrı ve toplam olarak belirlenen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından manevi tazminata ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Ne var ki davalı sigorta şirketi meydana gelen zararı limit dahilinde gidermekle sorumlu olduğundan İlk Derece Mahkemesince sigorta limiti gözetilmeksizin limiti aşacak şekile tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Davanın manevi tazminat talebine dayanması da gözetilerek somut uyuşmazlıkta manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkelerle birlikte davalı sigorta şirketinin 10.000,00 TL poliçe limiti dikkate alındığında (garameten paylaştırma yapılarak) davalı sigorta şirketine yönelik manevi tazminat davasının davacı … için 2.500,00 TL, diğer davacılardan her biri için 1.500,00 TL üzerinden kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu nedenle; davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekili ve davalılar … ile … Tic.Ltd.Şti vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, Davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş vekilinin KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 12.500,00 TL, davacı … için 7.500,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan 27/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi yönünden davacı … için 2.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL poliçe limiti üzerinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte müşterek ve müteselsilen olmak kaydı ile) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.903,17-TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına (Davalı sigorta şirketinin 2.903,17 TL harcın 580,64 TL’siyle sınırlı tutulması kaydıyla) 3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 36,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.607,55-TL olmak üzere toplam 1.643,55-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 547,85-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 512,33-TL’nin toplamı olan 1.060,18-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına (Davalı sigorta şirketinin 1.060,18-TL yargılama giderinin 212,03-TL’siyle sınırlı tutulması kaydıyla) 4-Davacılar yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL, davacı … için 3.400,00 TL, davacı …t için 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL, davacı … için 1.500,00 TL vekalet ücreti ile müteselsilen sınırlı tutulması kaydıyla) 5-Davalılar … Tic. Ltd. Şti ve … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp bu davalılara verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a) Davacılar ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine, b) Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 853,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.561,63 TL harcın davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a) İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 55,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, b) İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 86,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine, c)Davalılar … ile … Tic.Ltd.Şti.’nin yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/06/2023