Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/430 E. 2023/1146 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/430
KARAR NO: 2023/1146
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/12/2020
NUMARASI: 2017/319 Esas – 2020/809 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 15/06/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 18/03/2013 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile Sivas Refahiye istikametinden seyir halinde iken oluşan yaralamalı trafik kazası sonucu davacının … plakalı araçta yolcu konumunda olduğunu ve yaralandığını, oluşan sakatlanma neticesinde maddi zararın tazmini için davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvuruda bulunduğunu, ancak sigorta şirketinden cevap verilmediğini bu nedenle davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan 3.200 TL daimi maluliyet ve 100 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 3.300 TL tazminin davalı sigorta şirketine başvuru tarihi olan 01.02.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; dava dışı sigortalı …’a ait … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 30.07.2013 başlangıç, 30.07.2014 bitiş tarihli, … Poliçe Numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik Sigortası) Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davalı müvekkiline yapılan başvuru sebebi ile hasar dosyası açıldığını, davacı tarafın maluliyet iddiasına yönelik belgelerin talep edildiğini, her ne kadar davacı taraf usule uygun başvuruda bulunduğunu iddia etse de davalı müvekkil tarafından dosyanın sonuçlandırılması için gerekli 18.08.2013 tarihli batın tomografisi temin edilemediğinden işlemler tamamlanamadığını, müvekkili şirket tarafından alınan 13.02.2017 tarihli … A.Ş. Adli Tıp Uzm. Dr. … Tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda; “davacının maluliyetinin tespiti bakımından 18.08.2013 tarihli batın tomografisinin temini gerektiği ve bu aşamadan sonra kati raporun düzenlenmesinin mümkün olduğu” belirtildiğinden davacı taraftan söz konusu belge talep edilmesine rağmen teslim edilmediğini, davacı tarafın… plaka sayılı araçta ücret mukabili olmadan hatıra binaen bulunduğunun anlaşıldığını, davacının talep ettiği şekilde bir zararı mevcut ise dahi bu tazminattan uygun oranda hatır taşıması indirimi yapılmasının gerektiğini, davacı tarafın ilgili kurumdan kaza tarihindeki aylık geliri tespit edilmesini, adli tıp kurumundan geçici iş göremezlik süresi ve daimi maluliyet oranı hususunda rapor alınmasını, gerek var ise aktüerya bilirkişisinden hesap raporu alınmasını beyan ederek davanın açılmasına davalı müvekkilinin sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 2.921,12-TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 62.092,64-TL sürekli iş göremezlik tazminatının, davalının temerrüde düştüğü 01.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan (trafik kaza tarihi olan 2013 yılı poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hatır taşıması olması nedeni ile bu husus dikkate alınarak tazminattan indirim yapılması gerektiğini ancak yerel mahkeme tarafından tüm itirazlara rağmen bu hususta herhangi bir değerlendirme ve indirim yapılmaksızın karar verildiğini, öncelikle kararın bu yönü ile kaldırılmasını talep ettiklerini, davanın açılmasına müvekkili şirket sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, yerel mahkeme tarafından bu husus dikkate alınmadan müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olması sebebi ile de kararın kaldırılmasını talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 18/08/2013 günü saat 06:30 sıralarında sürücü …’in, sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı otomobil ile D200-23 karayolunu takiben Sivas istikametinden Refahiye istikametine doğru seyri sırasında kaza mahalline geldiği esnada seyir yönüne göre yolun solundan kaplamadan çıkıp yol dışındaki su kanalına çarpması sonucu bahse konu trafik kazasının meydana geldiği, yolcu olan davacının yaralandığı anlaşılmıştır. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda TBK’nın 52. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve ödenecek indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Somut olayda Mahkemece tartışılmamış ise de davacının araç sürücüsünün babası olduğu Cumhuriyet Baş savcılığı hazırlık evrakındaki nüfus kayıtlarından anlaşılmakla yakın akraba olmaları nedeni ile menfaate dayalı taşıma olmayacağına göre hatır indirimi yapılmamasında isabetsizlik bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde 6704 sayılı Kanun’un 5. maddesiyle değişiklik yapılarak, zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği belirtilmiştir. 6704 sayılı Kanun’un 26.04.2016 tarih, 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanması ile yayım tarihi olan 26.04.2016 tarihinden itibaren KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlüğe girmiştir. Davalının, davacının müracaatı üzerine açılan hasar dosyası kapsamında istenilen istinaf konusu ettiği raporun temin edilmesi aşamasında 15 günlük dava açma süresi dolmuş olacağından davanın açılmasına sebebiyet verilmemiş olduğu bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi yönündeki istinafı yerinde bulunmamıştır. Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 4.441,08 TL harçtan peşin alınan 1.051,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.390,08 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.15/06/2023