Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/423 E. 2023/757 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/423
KARAR NO: 2023/757
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2018/1260 Esas – 2020/515 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kayn. Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı … A.Ş.’ye ait Kadıköy Yeni Rıhtım … Peron … Durağa 08.10.2016 tarihinde davalının işleteni olduğu … hat numaralı … kapı numaralı otobüsün çarpması sonucu durakta maddi hasar meydana geldiğini, davalının maliki ve işletmecisi olduğu otobüsün müvekkili şirkete sigortalı durağa vermiş olduğu zararın tanık ifadeleri ile sabit olup, zararın miktarının ise ekspertiz raporu ile tespit edildiğini, müvekkili şirketin meydana gelen bu zarar nedeniyle 25.10.2017 tarihinde 9.053,62 USD tazminat ödediğini, ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak davalının başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, müvekkilinin dava konusu kazaya karışan aracın sahibi olmadığı işleten ve adam çalıştıran sıfatlarını da haiz olmadığını, müvekkili yönünden işbu davanın öncelikle husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, müvekkilinin “işleten” olmadığını, dava konusu taleplerden sorumlu tutulması mümkün olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Bakırköy … İcra Dairesinin … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin asıl alacak yönünden (32.648,07 TL) aynen devamına fazlaya ilişkin reddine, hüküm altına alınan asıl alacak yönünden (32.648,07 TL) üzerinden davalının %20 oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada davalı müvekkile husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını, davalı müvekkili otobüsü değil otobüs hattını ihale suretiyle bir işletmeciye kiraladığını, bu nedenle davalı müvekkilinin huzurdaki uyuşmazlıkta hukuki konumunun ihale makamı olduğunu, dava konusu otobüsün çalıştığı hattı kiralayan müvekkile, dava konusu kaza sebebi ile kusur izafesinin mümkün olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin karşı taraftan tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılmış itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 08.10.2016 tarihinde, … Hat – … Kod Numaralı … plakalı otobüs sürücüsünün geri manevra yaparken Kadıköy Yeni Rıhtım … Peron … Durağına çarparak zarar verdiği, dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, hasar bedeli poliçe kapsamında ödeyen sigortacının kusuru oranında rücu için dava açtığı anlaşılmıştır. 2918 sayılı Kanun’un 85. maddesinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş, işletenin ve araç işleticisi teşebbüsün sahibinin, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olacağı belirtilmiştir. Somut olayda davalı her ne kadar özel halk otobüsünün maliki olmasa da özel halk otobüsleri tamamen bağımsız olmayıp, davalının denetim ve kontrolündedir.Bu nedenlerle davalının halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve otobüsün maliki ile birlikte işleten sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5513 Esas, 2019/1755 Karar sayılı kararı). Somut olayda, davalı … A.Ş. tarafından, davaya konu trafik kazasının gerçekleşmiş olduğu otobüs hattı, dava dışı (ihbar olunan) …’e ihale suretiyle kiralanmıştır. Taraflar arasında imzalanan “Hat Kiralama işi Sözleşmesi” 18. maddesi ile idareye denetim yetkisi tanındığı görülmektedir. İş sahibinin, yükleniciyi denetleme ve kontrol yetkisi bulunduğunu belirten hükümlerin varlığı halinde, üçüncü kişilere verilen zararlardan iş sahibi de müteselsil sorumluluk ilkesine göre sorumlu olması gerekmektedir. Sözleşme yapılmış olması davalı idarenin sorumluluğunu kaldırmayacağı gibi davacının taraf olmadığı, davalılar arasında yapılan sözleşme hükümleri, davacıya karşı ileri sürülemeyecektir. Bu nedenle … plakalı otobüs sürücüsünün kusurundan dolayı davalı … Tic. A.Ş. bakımından da tazminattan sorumluluğuna karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 2.230,19 TL harçtan peşin alınan 669,05 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.561,14 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/04/2023