Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/419 E. 2021/779 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/419
KARAR NO: 2021/779
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2014/908 Esas – 2018/205 Karar
DAVA: Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ: 26/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10/06/2011 tarihinde Kuşbakışı Caddesinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasında, davalı …’in sevk ve idaresinde bulunan ve maliki olduğunu sonradan öğrendikleri … plakalı aracı ile müvekkilinin kiracı olarak çalıştırmakta olduğu ve olay günü sevk ve idaresinde bulunan … plakalı ticari araca çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin çeşitli bölgelerinden yaralandığını, kaza mahalline gelen trafik polisi ekibi tarafından tutulan 10/06/2011 tarihli trafik kazası tespit tutanağında kazanının davalının 8/8(%100) kusurlu olarak araç kullanması sonucu meydana geldiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 24.558,93 TL’ye yükseltmiştir. Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların işbu dava açılmadan önce müvekkiline herhangi bir tazminat başvurusunun olmadığını, bu sebeple temerrüt tarihi olarak dava tarihinin esas alınması gerektiğini, … plakalı aracın müvekkili şirkete 03/11/2010-03/11/2011 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu trafik sigorta poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve kazaya karışan sigortalısının varsa kusuru ile sınırlı olduğunu, müvekkilinin manevi tazminattan dolayı sorumluluğu bulunmadığını belirterek aleyhlerine açılmış olan haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalı cevap dilekçesi vermemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının ıslah talepli maddi tazminat dava ve talebinin kabulü ile 24.558,93 TL’nin davalılardan tahsil ile davacıya ödenmesine, Davacının davalı … sigorta Şirketi aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin reddine, Davacının diğer davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat dava ve talebinin kısmen kabulü ile taktiren 3.250,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsil ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve katılma yolu ile davalı … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından eksik inceleme ile karar verildiğini, müvekkilinin ticari taksi plakasını kendi namına kiralayarak taksi şoförlüğü yaptığını, dava tarihi ve devamında bir taksicinin ne kadar kazandığının tespiti için evvela bir taksici bilirkişiye aylık kazancının ne kadar olduğunun rapor ettirilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek dosya aktüer bilirkişiye gönderilerek rapor doğrultusunda karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; Bilirkişinin hesaplamada hata yaptığını, Adli Tıp Raporuna göre 3 ayda iyileşeceği belirtilmesine rağmen 5 yıl üzerinden hesap yapıldığını, davacının 3 aylık iyileşme süreci içinde taksicilik yapmasına engel bir durum olmadığını, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç ile davacının sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı, yaralamalı trafik kazası sonucunda davacının yaralandığı ve davacının bu yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/481 E. sayılı dosyasında alınan kusur raporunda davacı …’ın kusursuz, davalıya ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın %100 kusurlu olduğu belirlenmiştir. Mahkemece ATK 3.İhtisas Dairesinden alınan maluliyet raporunda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının %5,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin 10/06/2011 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir. Davacı kazanç araştırılması yapmadan rapor alındığı yönünde istinaf talep etmiş ise de Mahkemece, Şoförler Odası, Otomobilciler Esnaf Odasına yazı yazılmış ancak emsal ücret tespit edilememiştir. Davacı kazancına ilişkin belge de ibraz edememiştir. Gelen olumsuz cevaplardan sonra davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah için süre talep etmiştir. Bu durumda kazanç araştırması yapılmadığı yönündeki istinaf itirazı yerinde olmadığı gibi dosyadaki mevcut delillere göre davacının kazancı ispat edilemediğinden gelirinin asgari ücret üzerinden kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunun davacının belirlenen maluliyet oranı, kaza tarihindeki yaşı, geliri asgari ücret üzerinden kabul edilerek PMF yaşam tablosuna göre düzenlendiği, davacının 3 aylık iyileşme süreci içindeki geçici işgöremezlik zararı 2.019,28 TL olarak belirlendiği, yine kalıcı iş göremezlik tazminatının da PMF yaşam tablosuna göre 60 yaşına kadar çalışacağı, buna göre aktif devrenin 21 yıl olup kaza tarihinden itibaren asgari ücretin artığı 10.06.2016 tarihine kadar işlemiş aktif devrenin 5 yıl, 10.06.2016 tarihinden 10.09.2016 tarihine kadar işlemiş aktif devrenin 3 ay olarak, bu tarihte itibaren de işleyecek aktif devre ve 60 yaşından sonrası için ise pasif devre olarak kabul ile tazminatın belirlendiği anlaşıldığına göre usul, yasa, Yargıtay içtihatları ile belirlenmiş hesaplama yöntemine göre tazminat hesabı içeren aktüerya raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığından bu hususa değinen istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı lehine verilen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu, 7.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığından bu yöne değinen davac vekili istinaf talebi yerinde görülmüştür. Bu nedenle; katılma yolu ile davalı … vekili istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1. maddesi gereğince REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b.2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının ıslah talepli maddi tazminat dava ve talebinin KABULÜ ile 24.558,93 TL nin davalılardan tahsil ile davacıya ödenmesine, 2-a) Davacının davalı … Anonim Türk sigorta Şirketi aleyhine açmış olduğu manevi tazminat talebinin REDDİNE, b) Davacının diğer davalı … aleyhine açtığı manevi tazminat dava ve talebinin KISMEN KABULÜ ile taktiren 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsil ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, 3-Alınması gerekli 2.155,80 TL harçtan peşin alınan 460,35 TL ve ıslahta alınan 460,35 TL nin mahsubu ile bakiye 1.695,45 TL harcın davalılardan tahsiline hazineye irat kaydına ( istinaf talebi olmayan davalı … şirketinin kesinleşen hüküm gereğince 1.019,27 TL’den müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile), 3-Kabule göre hüküm altına alınan maddi tazminat üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 2.947,07 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, 4-Kabule göre hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davacı yararına 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, 5-Reddedilen manevi tazminat üzerinden kendisini vekil ile temsil eden davalılar yararına 2018 yılı AAÜT tarifesi uyarınca ayrı ayrı taktir olunan 2.180,00’er TL maktu vekalet ücretlerinin davacıdan alınarak ayrı ayrı davalılara ödenmesine, 6-Davacının peşin ve ıslahta yatırdığı toplam 880,35 TL’nin yargılama giderine katılmaksızın (davalı … şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığından, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/12/2012 gün 2012/10751-14887 K sayılı kararı uyarınca) davalı …’in bu tutarın tamamından, davalı … şirketinin, toplam tazminat tutarının hükmedilen maddi tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulmasına, 7-Davacının peşin yatırdığı ve ıslahta yatırdığı harç dışında yaptığı yargılama gideri olarak 24,45 TL ilk masraf, 416,60 TL tebligat posta yazışma giderleri 600,00 TL bilirkişi ücreti, 612,75 TL Adli Tıp İnceleme ve mütalaa-PTT gideri ki cem’an 1.653,80 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 956,00 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, (davalı … şirketi manevi tazminattan sorumlu olmadığından, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/12/2012 gün 2012/10751-14887 K sayılı kararı uyarınca) davalı …’in bu tutarın tamamından, davalı … şirketinin toplam tazminat tutarının hükmedilen maddi tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulmasına, 8-Davacının yatırdığı gider avansından artan giderin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2- Alınması gereken 1.677,62 TL harçtan peşin alınan 475,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.202,62 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 174,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, 4-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/04/2021