Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/398 E. 2023/827 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/398
KARAR NO: 2023/827
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2019/457 Esas – 2020/512 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Tic. A.Ş.’ne ait … plakalı aracın 30/12/2018 tarihinde İstanbul/Beykoz mevkiinde çok taraflı maddî hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza sonucunda araçta ağır hasar meydana geldiğini, kaza tarihinde aynı model ve hasarsız ikinci el aracın piyasa değeri 100.000,00 TL’den fazla olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından aracın değerinin 85.000,00 TL olarak belirlenmesi ve Sovtaj bedeli ile arasındaki farkın ödenmesi müvekkilin poliçeden doğan tazminat hakkının eksik ödendiğini gösterdiğini beyan ile, izah edilen sebepler doğrultusunda, fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL kasko poliçesinden doğan ve eksik ödenen pert çekme bedelinin ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; pert bedeli ödenmiş olup müvekkilinin dava konusu hasar nedeniyle sorumluluğunun sona erdiğini, davacının faiz taleplerinin de yerinde olmadığını beyan ile, davacının zararı karşılandığından davanın reddini, esasa girilmesi halinde sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, zenginleşme yasağı ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesinin gözetilerek her durumda 01/06/2015 tarihli genel şartlara aykırı davranılmamasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; ” Davanın kabulü ile; 15.000,00 TL kasko poliçesinden doğan ve eksik ödenen pert çekme bedelinin 27.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazları değerlendirilmeden hüküm kurulmasını kabul etmediklerini, Kasko Sigortası ile verilen teminatın bir meblağ teminatı olmayıp, sigortacının yalnızca meydana gelen gerçek zararı gidermekle yükümlü olduklarını, kasko sigortası genel şartları uyarınca sigortacının meydana gelen zarar bakımından sorumluluğunun aracın kaza tarihindeki rayiç değeri ile sınırlı olduğunu, rizikonun gerçekleşmesi ile sigortacının ancak meydana gelen gerçek zararı gidermekle yükümlü olduğunu, kaza tarihinde yapılan ekspertiz incelemesinde aracın kaza tarihindeki rayiç değerinin 85.000,00 TL olduğunun tespit edilmiş olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak alınan fiyatların hem ağustos tarihli olup hem de Enflasyon verileri üzerinden rayiç bedel hesaplanması yapılmış olduğunu, rayiç bedel enflansyona göre değil reel sektöre göre yapılması gerektiği için bilirkişinin tespit ettiği meblağın kabul edilemeyeceğini, kazadan itibaren geçilen süre içinde araç bedellerinin %50 den fazla oranda artmış olup bilirkişi raporunun bu yönüyle de eksik inceleme ve hata içerdiğini, bu nedenle hükme esas alınan bilirkişi raporundaki aracın rayiç değerinin 100.000,00 TL olduğu yönündeki değerlendirmelerin kabulünün mümkün olmadığını, dosyanın hesaplama konusunda yeniden konusunda uzman bilirkişiye tevdiini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, kasko poliçesine dayanan maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kasko Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesinde, kasko sigortasının konusu düzenlenmiş olup, anılan maddenin (b) bendinde; sigortalı aracın hareket halindeyken sabit ya da hareketli bir cisme çarpması da sigorta teminatının kapsamındaki haller arasında sayılmıştır. Diğer yandan, anılan genel şartların B.3.3.1.1. maddesinde “ Sigorta şirketi aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına almıştır. Sigorta tazminatının hesabında sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki rayiç değerleri esas tutulur. Rayiç değer için esas alınacak referansa veya rayiç değeri belirleme yöntemine poliçede yer verilir. Bu yönde bir referans belirlenmemişse veya bu belirleme somut değilse Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğince belirlenerek ilan edilen riziko tarihi itibariyle geçerli rayiç değere ilişkin liste esas alınır.” şeklindedir. Açıklanan hükümler ile 6102 sayılı TTK’nın 1409/1. maddesi ve poliçe hükümleri gereği, davalı sigortacının zarardan sorumluluğu belirlenmelidir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaza tarihindeki emsal araç değerleri üzerinden değerlendirme yapılmadan hesaplama yapılması doğru olmamıştır. Bu nedenle mahkemece bilirkişiden raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, dosyada mevcut raporların ve kasko sigortası genel şartların ve poliçe özel şartların irdelendiği, yukarıda belirtilen Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.1. maddesinde belirtilen düzenleme çerçevesinde araç kasko değerinin belirlendiği, denetime elverişli, ayrıntılı rapor alınarak ve usuli kazanılmış haklar gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/04/2023