Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/391 E. 2021/1175 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2021/391
KARAR NO : 2021/1175
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
NUMARASI : 2020/463 Esas – 2020/857 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16/04/2011 Tarihinde … plakalı araç sürücüsü …, seyir sırasında dikkatsiz ve tedbirsiz olması nedeniyle aynı istikamette seyir eden … plakalı çekicide takılı … plakalı yarı römorkun arkasından çarparak, sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sağ ön koltuğunda oturan yolcu …’nun ölümüne sebep olduğu, meydana gelen kazada ve trafik bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü …’nin kaza oluşumunda tam kusurlu olduğu, … plakalı çekicide takılı … plakalı yarı römorkun sürücüsü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiği, bu kaza sonucu … plakalı aracın ZMM sigortacısının 138.000 TL ödeme yaptığı ancak davalı şirketin yasaya ve usule aykırı olarak takdir ettiği tazminat miktarının müvekkillerinin mağduriyetini gidermediğinden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere davalı sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde ödemekle sorumlu olduğu miktarın her biri müvekkili için 500 TL olmak üzere şimdilik 1.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı şirkete başvurdukları tarihin 8. İş gününün bitiminden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Islah dilekçesi ile davacılardan … bakımından 53.534,24 TL, … bakımından 1.852,60 TL ve … bakımından 5.349,44 TL artırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 27/01/2011/2012 vadeli mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı olduğu, Müvekkili sigorta şirketi tarafından … Bankası Nizip/Gaziantep şubesinden 28.06.2011 tarihinde 137.763,00 TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiği, davacı tarafından da bu ödemeyi takiben ibranamenin imza altına alındığı, sorumluluğunu yerine getiren müvekkile karşı ikame edilen davanın bu nedenle reddine karar verilmesini, davaya konu talebin 2918 KTK’nın 109.maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımına uğradığını, dava konusu olayda taşımanın niteliğinin menfaat karşılığı olmadan yapılan hatır taşımasına dair Yargıtay içtihatı uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile davacı … için 54.034,24 TL, davacı … için 2.352,60 TL, davacı … için 5.849,44 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/06/2011 temerrüt tarihinde n itibaren işleyen avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dosyada zamanaşımı değil hak düşürücü sürenin söz konusu olduğunu, iptali istenen ibranamenin tarihinin 28/06/2011, huzurdaki davanın tarihinin ise 23/05/2014 tarihi olduğunu, 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, artık davacının ibranamenin iptalini talep hakkının hak düşürücü süreye uğradığını, müteveffanın sigortalı araçta hatır için taşındığını, cevap dilekçesinde hatır taşıması itirazı yapılmasına karşın gerekçe gösterilmeden indirim yapılmadığını, davacının SGK’ dan rücuya tabi PSD alıp almadığının araştırılmadığını, davacı eşin yeniden evlenip evlenmediğinin araştırılması gerektiğini, dava konusu talebin davacının yıllar sonra elde edeceği gelirin bugün peşinen ödenmesine yönelik olduğunu, hal böyleyken yıllar sonraki gelir için bugün karar ile faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İlk Derece Mahkemesince “2918 sayılı Yasanın 109 maddesi gereğince zarar görenin zararı ve tazminat hükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde talepler zamanaşımına uğrayacağından davalının zamanaşımı definin kabulü ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine” yönünde ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2018/1853 E. ve 2020/3411 K. sayılı Karar sayılı kararı ile “Tazminatın dayandığı kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 85/1 ve 66/1-d maddelerine göre, ceza dava zamanaşımı 15 yıldır. Mahkemenin gerekçeli kararında irdelediği davalı sigorta şirketinin yaptığı ödeme tarihi 28/06/2011 tarihi, BK’nın 154/1. maddesi hükmüne göre zamanaşımını kesen işlemlerdendir. Bu halde kaza tarihi olan 16.04.2011 tarihi ile dava tarihi olan 23/05/2014 tarihi dikkate alındığında 15 yıllık ceza dava zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Daire kararından sonra İlk Derece Mahkemesince istinafa konu karar verilmiştir.Davacı … açısından değerlendirme yapıldığında;HMK’nın 341/2. maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olmuştur.Davacı … için 2.352,60 TL miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dolayısıyla dava konusu edilen ve karara bağlanan miktar, kararın verildiği tarih itibarı ile 2020 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından verilen karar kesin niteliktedir.Diğer davacılar açısından değerlendirme yapıldığında; 2918 sayılı KTK’nin “sorumluluğa ilişkin anlaşmalar” başlığını taşıyan 111. maddesi gereği, “Karayolları Trafik Kanunu ile öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir”. Bu madde hükmü gereğince, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasadaki bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Yasada belirtilen 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup, mahkemece res’en dikkate alınması gerekir.Somut olayda, cevap dilekçesinde davaya konu kaza nedeniyle davalı Sigorta Şirketi tarafından davacılara ödeme yapıldığı ancak ibranamenin kendilerinde olmadığı açıklanmış ve … Bankası Gaziantep Nizip şubesine müzekkere yazılarak ibraname ve ödeme kayıtlarının celbi talep edilmiştir. … Bankası, 05/02/2015 tarihli cevabı ekinde, 26/06/2011 tarihli, başlıksız, “16/04/2011 tarihli hasara ait 137.763,00 TL ödemeyi … Şirketinden tamamen aldık” içerikli, …varislerine açıklamalı belge altında el yazısı ile velayeten açıklamalarını da içerir belge onaylı örneğini göndermiştir.Davacı İlknur tarafından kendi adına asaleten diğer davacılar … ve … adına velayeten ibraname alındığı, yapılan ödeme miktarının ibranamede yazılı olduğu, ibraname tarihinin 28/06/2011 olduğu, KTK’nın 111/2. maddesinde yer alan 2 yıllık süre hak düşürücü süre olup resen nazara alınması gerektiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava tarihi olan 23/05/2014 tarihi itibarıyla KTK’nın 111/2 maddesinde yer alan 2 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/1671 Esas ve 2018/1245 Karar sayılı ilamı).Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacı … yönünden HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine, davacılar … ve … yönünden HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacı … yönünden HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,B- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun davacılar … ve … yönünden KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davacı …u’nun davasının KABULÜ ile davacı … için 2.352,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının 28/06/2011 temerrüt tarihinde n itibaren işleyen avans faizi ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,- Davacı … ve davacı …’ın açmış olduğu davanın hak düşürücü süre geçtiğinden reddine,2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 160,70 TL nispi karar harcı ve redde göre 59,30 TL harç alınmak gerekmekle, davacılar tarafından peşin ve ıslah ile yatırılan 233,20 TL harçtan bu miktarların mahsubu ile bakiye 13,20 TL nin talebi halinde davacılar …’a verilmesine,3-a.Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.352,60 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı …’na verilmesine, b. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan ; – 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … ‘dan, – 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …. alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, 4-Davacı … tarafından yapılan 160,70 TL ilk giderin davalıdan alınarak davacı …’ ya verilmesi yanında ve ayrıca, 1.100 TL bilirkişi, 245,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.345,50 TL yargılama giderinden davacı … için yapılan yapılan hesaplamaya göre takdiren 448,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacı … verilmesine, kalan giderin davacılar … ve davacı … üzerinde bırakılmasına, 5-HMK’nın 333. maddesi uyarınca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde yatırana iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 69,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılar … ve …dan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/06/2021