Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/37 E. 2023/441 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/37
KARAR NO: 2023/441
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2017/1374 Esas – 2019/931 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Tarafından sigortalanan … plakalı aracın müvekkil … A.Ş ye rehinli … plakalı araca 20/05/2017 tarihinde % 100 kusurlu çarptığını ve hasara sebebiyet verdiğini, davacı taraf bağımsız eksperden rapor aldığını ve ekspere 177,00 TL ödediiğini, 14/11/2017 tarihinde değer kaybının ve ekspet ücretinin ödenmesi için sigorta şirketini başvuruda bulunduğunu ancak cevap alamadığını, … plakalı rehinli araçta oluşan değer kaybı için 200,00 TL ve değer kaybının tespiti için yapılan 177,00 TL eksper ücreti ile birlikte toplam 377,00 TL’nin poliçe limitleri dahilinde kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili 16/10/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Araçta değer kaybı olup olmadığının dahi incelenmediğini, müvekkilinin rehin alacaklısı olup, rehinli araç hasarlanır ve araçta değer kaybı meydana gelir ise, zararın doğrudan müvekkil uhdesinde oluştuğunu, müvekkilin, dava dışı … plakalı araç maliki …’den olan alacağını alamadığından, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmış olup, bahsi geçen rehinli aracın icra kanalıyla satışı halinde müvekkilinin, değer kaybı tutarı kadar eksik tahsilat yapabileceğini, davanın toplam 377 TL üzerinden ikame edildiğini, mahkemece müvekkili aleyhine hükmedilen 2.725 TL vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek karara ve tavzih kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle rehin alacaklısının karşı aracın sigorta şirketinden değer kaybı bedelini istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda, … plakalı araç rehin alacaklısı tarafından trafik kazasına karışan kusurlu bulunduğunu iddia ettiği karşı … plakalı karşı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı araç değer kaybını talep etmektedir. Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. (TMK 683. mad.) Ancak kişiye mülkiyet hakkının sağladığı hak ve yetkiler, mülkiyet hakkı sahibi ve yasalar tarafından sınırlanabilir. TTK’nın 1456. maddesinin ilk fıkrasında “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder.” şeklinde düzenlenmiştir. Malik üzerinde rehin hakkı bulunan eşyasını kendi adına ve lehine sigortalatması durumunda rehin hakkı sahibinin, borçlu malikten alacağı rehinli eşyada riziko gerçekleşmesi durumunda  ödenecek sigorta tazminatı üzerinde de devam edecektir. Rehin hakkı sahibine tanınan bu hak yasadan kaynaklanması nedeniyle rehin sözleşmesinde rehin hakkının sigorta tazminatı üzerinde devam edeceği konusunda özel bir anlaşma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Normal şartlarda rehinli eşya üzerinde rizikonun gerçekleşmesi  durumunda sigorta tazminatı lehine sigorta yapılan malike ödenmesi gerekirken, eşyanın rehinli olması nedeniyle rehin sahibine sigorta tazminatı üzerinde özel bir hak tanımıştır. Rehin hakkı sahibine tanınan bu özel hak hangi sigorta tazminatlarında tanınacağı hususu da 1456. maddesinde açıkça gösterilmiştir. Mal üzerindeki malike ait menfaatin sigortalanması sonucuna dayalı tazminatlar üzerinde rehin hakkı sahibinin önceliği bulunmaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 29/09/2016 tarih, 2016/11751-8379 Esas ve Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere … plakalı araç malikin kendi menfaatini sigortalattığı bir durum olmaması tamamen karşı araç malikinin menfaatini sigorta eden sigortacıya karşı araç değer kaybı talep edilmesi karşısında TTK’nın 1456. maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla TTK ‘nın1456. maddesinde sınırlı ayni hak sahibine tanınan özel hak malikin kendi menfaati için yaptırdığı sigortadan doğan tazminatlar için geçerlidir. Bu özel hak karşı araç malikinin menfaati için yapılan zorunlu sigortanın üstlendiği tazminatları kapsamamaktadır. Tüm bu nedenlerleİlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Kabule göre İlk Derece Mahkemesince dava değeri üzerinden AAÜT’nin 7 ve 13/2. maddeleri gözetilmeden dava değerini aşacak şekilde vekalet ücreti belirlenmesi doğru olmadığından istinaf talebi yerinde görülerek hüküm düzeltilmiştir. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, 2-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 7 ve 13/2.maddesi gereğince belirlenen 200 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 53,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/03/2023