Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/369 E. 2023/801 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/369
KARAR NO: 2023/801
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2019/300 Esas – 2020/516 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tic. AŞ’nin maliki bulunduğu … plakalı aracın davalıya sigortalı olduğunu, müvekkili tarafından kiralanan bu aracın 23/09/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu hasarlandığını, hasar bedelinin 19/02/2019 tarihinde dava dışı şirkete ödendiğini ve ödenen bedel için dava dışı şirketten temlikname alındığını, ödenen bedelin rücusu için davalı lehine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 01/03/2018-2019 tarihleri arasında sigortalandığını, müvekkilinin meydana gelen hasardan dolayı bir sorumluluğunun olmadığını, kazanın müvekkiline ihbarından sonra hasar dosyası açıldığını, yapılan değerlendirmeler sonucunda sigortalı araç sürücüsünün yol üzerinde oluşan bir çukura düşerek aracın alt kısmını çarpması sonucu hasar gördüğünü, aracın ilk anda gördüğü zarar ile sigortalı araç sürücüsünün aracı çalıştırarak sonrasında artış görünen ikinci zarar arasında ayrım yapıldığını, ilk hasarın miktarının 10.000,00TL muafiyet tutarının altında kaldığından ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 10.000,00 TL asıl alacak, 261,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.261,78 TL üzerinden devamına, Asıla alacak miktarı olan 10.000,00 TL tamamen ödeninceye kadar asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü …’nin, park alanı içerisinde dava konusu aracı çalıştırdığı esnada da kazanın meydana gelmesinin ardından olduğu gibi herhangi bir ikaz ışığı yanmadığını, bu durumda sürücünün, aracı çalıştırması halinde zarara sebep olacağını bilmesinin beklenemeyeceğini, sürücünün, herhangi bir olağan dışı hal göstermeyen aracı çalıştırdığını ve motordan ses gelmesi üzerine aracı hemen durdurduğunu, hal böyle iken zararın artmasına dava dışı sürücünün sebep olduğunun söylenmesinin mümkün olmadığını, sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişilerin, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacının tazminat borcundan kurtulacağını ve aldığı primleri geri vermeyeceğini, dava konusu olayda sürücünün kastından söz etmenin mümkün olmadığı dikkate alındığında davanın kabulü gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ikinci hasar olarak nitelendirilen ve motorun hasar görmesine sebep olan hasar sigortalı araç sürücüsünün aracı çalıştırmasından kaynaklandığını, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları ile de haklılıklarının ispat edildiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından da aracın ilk anda gördüğü zarar ile sigortalı araç sürücüsünün aracı çalıştırarak sonrasında artış görünen ikinci zarar arasında ayırım yapıldığını, bilirkişi raporu ile de tespit edilen davaya konu aracın çukura düsmesi sonucunda aldığı ilk darbe ile oluşan hasarın giderilmesi için yağ kartelinin ve motor yağının değiştirilmesi gerektiğini, değişmesi gereken parçalar ile işçilik dahil hasar onarımının 10.000,00TL miktarında olacağının kendileri tarafından kabul edildiğini, ancak; bu ilk hasarın miktarı, dosyaya ibraz ettikleri poliçede de görüleceği üzere 10.000 TL muafiyet tutarının altında kaldığından ödenmediğini, sigorta poliçesindeki kasko muafiyet klozu başlıklı maddede her bir hasarda poliçe üzerinde gösterilen tutar kadar tenzili muafiyet uygulanacağının belirlendiğini, poliçenin ön yüzünde ise muafiyet tutarının 10.000 TL olarak belirtildiğini, sunmuş oldukları poliçe doğrultusunda, poliçe özel şartının gözetilerek, 10.000 TL altındaki hasarlar için muafiyet düşülerek hesaplama yapılması gerekirken, muafiyet şartı gözetilmeksizin tarafların karşılıklı iradeleriyle oluşturulan poliçe özel hükümlerine aykırı hareket edilerek, sebepsiz yere fazla bir tazminatı ödemesine sebep olacak kararın verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dava konusu aracın, davalı şirket tarafından kaza tarihini kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı olduğu görülmüştür. Dosya kapsamından, dava dışı sürücünün, davaya konu araç ile seyir halindeyken çukura düştüğü, düştükten sonra aracı park ettiği ana kadar davaya konu aracın motor yağ lambasının yanmadığını da beyan etmiş olduğu hususları göz önünde bulundurularak, aracın çukura düşmesi sonucunda yağ karterinin hasar gördüğüne ve motor yağının değişmesi gerektiğine, motorundaki yağın kritik seviyeye gelmediği anlaşıldığından yol boyunca dava konusu aracın motor mekaniğinde ve çalışan parçalarında başka bir hasarın oluşmasının mümkün olmadığına ve dava dışı sürücünün park alanında aracını kontrol etmeden çalıştırdığı için meydana gelen hasarın artmasına sebebiyet verdiği ve bu ihmalinden dolayı hasarın artmasında tam kusurlu olduğuna, ilk kaza sonucu oluşan hasarın giderilmesi için yağ kartelinin ve motor yağının değişmesi gerektiği, bu hasar bedelinin işçilik dahil 10.000,0TL olduğu tespit edildiğinden bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesindeki kasko muafiyet klozu başlıklı maddede her bir hasarda poliçe üzerinde gösterilen tutar kadar tenzili muafiyet uygulanacağı belirtilmiş olup, poliçenin ön yüzünde ise muafiyet tutarı 10.000 TL olduğundan davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince REDDİNE, B-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının Davasının REDDİNE, 2-Alınması gerekli olan 179,90 TL karar ilam harcından peşin alınan 779,06 TL harcın mahsubu ile artan 599,16 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/4.maddesi uyarınca 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-Taraflar tarafından yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a-Davacı yönünden; Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-a-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, b-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 31,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/04/2023