Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/367 E. 2022/500 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/367
KARAR NO: 2022/500
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2014/1409 Esas – 2019/854 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.03.2012 tarihinde sürücü davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacının ayağının üzerinden geçtiğini, kaza sonucu meydana gelen kırıklar nedeniyle davacının ayağına platin ve vidalar takıldığını, … plakalı aracın ihtiyari mali mesuliyet poliçesi ile … Sigorta şirketine sigortalı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirlenecek sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile 70.000 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, diğer davalı için kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiştir. Davalı … vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; manevi tazminatın gelir unsuru olmadığını, davalının bir iş yerinde kadrolu olarak çalışmadığını, park ettiği araç sahiplerinden aldığı bahşiş ile geçindiğini, devam etmekte olan İstanbul 58. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/43 Esas sayılı dosyasında davacının asli kusurlu bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; trafik sigorta poliçesinin … Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğini, … plakalı aracın ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile müvekkiline sigortalı olduğunu, maddi tazminat taleplerinden öncelikle ZMMS’nin sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilince verilen cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları ile maluliyet durumunun belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin teminat dışında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı tarafından, davalılar … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile davacı …’ın uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan 1.684,31 TL geçici iş göremezlik zararı, 6.355,82 TL çalışma gücünde meydana gelen eksilmeden kaynaklı kalıcı zarar olmak üzere 8.040,13 TL toplam maddi tazminatın davalı … için 18/03/2012 kaza tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş için 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine,Davacı tarafından, davalılar … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, Davacı … tarafından, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 4.000,00 TL manevi tazminatın 18/03/2012 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’a ödenmesine,Manevi tazminat davası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine,Davacı … tarafından, davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine,Davacı … tarafından, davalı … Sigorta Aş. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından … Sigorta A.Ş’ye karşı açılan maddi tazminat davasının reddedildiğini, … Sigorta A.Ş.’nin … plakalı aracın ihtiyari mali mesuliyet poliçesinden sorumlu sigortacısı olduğunu, dolayısıyla meydana gelen yaralamalı trafik kazasından sorumlu olduğunu, mahkeme her ne kadar HMK’nın 124 maddesinin 4. fıkrasında hataya düşülen davalının davanın tarafı olmaktan çıkarılacağı ve lehine yargılama ücretine düşüleceğini kararında belirtmiş ise de, bu karara katılabilmenin mümkün olmadığını, HMK 124.maddesine göre davalı taraf olarak gösterilmesi/eklenmesi gereken … Sigorta A.Ş ise aracın trafik sigortacısı olduğunu, dolayısıyla kazaya sebep olan araç üzerinde iki farklı sigorta şirketinin poliçeleri olduğundan birinin eksik olması ya da davanın tarafı olmaktan çıkarılmasının mümkün olmadığını, mahkemenin hata yapıldığını düşünerek … Sigorta A.Ş.’yi davanın tarafı olmaktan çıkarmasının hukuka aykırı olduğunu, dava açılır iken poliçeler görülmediği ve poliçelerin neleri kapsadığı bilinemediği için onlara karşı dava açılmasında herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, poliçe limitleri dışında da bir taleplerinin bulunmadığını, bu sebeple sigorta şirketleri lehine vekalet ücreti takdir edilemeyeceğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu, manevi tazminat kararlarında ret sebebi ile verilecek vekalet ücretinin davacı yararına takdir edilen vekalet ücretini geçemeyeceğini, yine aynı sebeple ret edilen davalarda tek vekalet ücreti takdir edileceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kaza tarihi itibariyle davacının maddi tazminatın arttırılması taleplerinin zamanaşımına uğradığını, kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin de yanlış olduğunu, müvekkilinin kazaya karışan aracı üzerinden iki farklı sigorta şirketine ait poliçe bulunduğunu, bu şirket hakkında açılan davanın taraf olmadığı gerekçesi ile reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kazada davacının asli kusurlu olduğunu, bu nedenle takdir edilen manevi tazminat miktarının kaza tarihi de gözönüne alındığında fahiş olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut olayda dava dilekçesi ile davalı … ve … Sigorta A.Ş. hakkında dava açıldığı, davacı vekilinin 30/09/2014 tarihli dilekçesi ile HMK’nın 124. maddesine göre … Sigorta A.Ş.’nin taraf olarak eklenmesini talep ettiği, mahkemece bu konuda bir karar oluşturulmadığı, … Sigorta A.Ş.’ye ihbar olunan sıfatı ile tebligat çıkarıldığı, duruşmalarda ihbar olunan vekili olarak gösterildiği, 17/10/2017 tarihli celsede davacı vekiline 30/09/2014 tarihli dilekçesinin açıklatılmasının istenildiği, davacı vekili tarafından iki sigorta şirketininde davalı olması gerektiğinin beyan edildiği görülmüştür. HMK’nun 124. maddesi ” Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder. ” şeklinde düzenlenme yapılmıştır. Bu kapsamda mahkemece gerekçeli karar ile davalı … Sigorta’nın HMK’nın 124. maddesine göre taraf olarak çıkarıldığı belirtilmesine rağmen davalı hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. HMK’nın 124/4 maddeye göre davanın tarafı olmaktan çıkartılan … Sigorta lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır ancak davanın tarafı olmaktan çıkartılan Anadolu sigorta lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Yine yargılama sırasında davalı … Sigorta A.Ş ‘nin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamında sorumlu olduğu nedenle dosyaya taraf olarak eklendiği açıklandığı halde davalı sigorta şirketi manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Dava dilekçesinde maddi tazminat kalemleri bakımından dava belirsiz alacak davası olarak açılmıştır. Belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK’nın 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi bu artırım nedeniyle zamanaşımının da gerçekleştiğinden söz edilemez (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24.06.2019 tarih, 2016/20495 E.ve 2019/7842 K.sayılı kararı). Trafik kazaları, nitelikleri itibariyle haksız fiillerdendir. Haksız fiillerde temerrüt tarihi, sürücü ve işleten yönünden haksız fiilin meydana geldiği tarihtir. Kaza tarihi itibarı ile zarar oluştuğundan ıslah edilen kısma da kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur yoğunluğunun davacıda olması, davacının yaralanması, maluliyet oranı ve iyileşme süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim olan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/1.maddesi kapsamında davacı lehine belirlenen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacı ve davalı vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Bu nedenle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı tarafından, davalılar … ve … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, Davacı …’ın uğramış olduğu bedensel zararlar için hesaplanan 1.684,31 TL geçici iş göremezlik zararı, 6.355,82 TL çalışma gücünde meydana gelen eksilmeden kaynaklı kalıcı zarar olmak üzere 8.040,13 TL toplam maddi tazminatın davalı … için 18/03/2012 kaza tarihinden itibaren davalı … Sigorta A.Ş için 05/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a ödenmesine, Davalı … Sigorta HMK’nın 124. maddesine göre taraf olmaktan çıkartıldığından hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-Davacı … tarafından, davalı … aleyhine açılan manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 4.000,00 TL manevi tazminatın 18/03/2012 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacı …’a ödenmesine, Manevi tazminat davası yönünden fazlaya ilişkin istemin reddine, Davacı … tarafından, davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine, 3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 822,46 TL harçtan peşin alınan 244,25 TL ile 22,34 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 555,87 TL karar harcının ( davalı … Sigorta Şirketinin 282,63 TL sinden sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalılardan … ve … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davalı … Sigorta A.Ş davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden HMK 124/4. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 6-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı … davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden 2.725,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, 8-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvurma harcı ve 244,25 TL peşin harç ile 22,34 TL ıslah harcı toplamı: 291,79 TL ile 462,40 TL posta ile 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam:1.312,40 TL’nin davanın red 84,57 ve kabul 15,43 oranına göre hesaplanan 202,50 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan ve 50,00 TL posta yargılama giderinden davanın red 84,57 ve kabul 15,43 oranına göre hesaplanan 42,28 TL ‘sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına, 10)-Taraflar tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 195,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-a-Davalı … yönünden Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 822,46 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 763,16 TL harcın davalı …’ten tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2022