Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/348 E. 2023/694 K. 14.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/348
KARAR NO: 2023/694
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/11/2020
NUMARASI: 2019/555 Esas – 2020/730 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04/05/2018 tarihinde …’nın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile müvekkili bisiklet sürücüsü …’ün çarpışması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL maddi zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacka sürekli iş gücü tazminatının …ndan sigota limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dilekçede açıklanan sebeplerle, öncelikle görev itirazında bulunmuş, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kaza tarihinde ZMMS bulunup bulunmadığının tespiti gerektiğini, araç sürücüsü ve malikinin ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın reddine ” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Uzlaştırma raporundaki edim karşılığında sadece manevi haklarından vazgeçtiğini yönünde genel bir ifade belirilmiş olup müvekkilin menfaatinin korunmadığını, söz konusu “uzlaştırmanın” Kanun ve hükümlerine uygun bir uzlaştırma olmadığını, müvekkilinin haklarının kısıtlanarak imzalatılan uzlaştırma teklif formunun geçerli sayılmasının hakkaniyet ilkesi ile bağdaşmadığından kabul edilebilir olmadığını, uzlaştırma raporunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, uzlaşma olması durumunda feragatin sonuçları, sigorta şirketinden tazminat talep edemeyeceği yani uzlaştırmanın maddi ve manevi tazminat hukuku açısından sonuçları anlatılmadığından usulüne uygun bir uzlaştırma raporunun mevcut olmadığını, her ne kadar soruşturma aşamasında uzlaşma olduğu savıyla davanın reddine karar verilmiş olsa da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/192268 sayılı Soruşturma Dosyasında yer alan uzlaşma tutanağının feragat niteliği taşımadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava trafik kazası sonucunda oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; 01/05/2018 tarihinde kazanın gerçekleştiği, davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/192268 sayılı soruşturma dosyasında Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, Savcılık tarafından Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253. maddesi kapsamında, uzlaştırmanın sağlandığı bu sebeple Cumhuriyet Başsavcılığınca da uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.5271 sayılı CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder. “CMK’nun 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup,anılan Kanun maddesinin 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Bu yasal düzenleme ışığında da uzlaşma tutanağı düzenlenmekle davalının tazminat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Uzlaşma tutanağı da ilam mahiyetinde olacağından aksinin aynı kuvvetteki belge ile ispatlanması gerekir. Bu nedenlerle 08/04/2019 tarihli uzlaşma tutanağı incelendiğinde, davaya konu trafik kazası nedeniyle uzlaşma teklifinin davacı tarafından fazlaya ilişkin hakkı ya da sigorta şirketine başvuru hakkı saklı tutulmadan sürücünün 1.000,00 TL bağışı karşılığında kabul edildiği anlaşılmakla, uzlaşma tutanağının ilam mahiyetinde olduğu ve uzlaşmanın sağlandığı, tutanağının aksinin de aynı kuvvetteki delillerle ispat edilemediği anlaşılmasına göre, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağının kabulü ile davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/12059 E.- 2022/6906K.sayılı ilamı) Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2023