Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/309 E. 2023/756 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/309
KARAR NO: 2023/756
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2016/1202 Esas – 2020/500 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 23/02/2012 tarihinde davalı Hatipli Belediye Başkanlığına ait … plakalı damperli kamyonun kum boşaltma sırasında müvekkiline damperin çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, kazada müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, … plakalı aracın davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde tanzim edilmiş Trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin davadan önce müvekkiline bir kısım ödemede bulunduğunu fakat bu bedelin gerçek zararın çok altında olduğunu, müvekkilinin kaza sırasında başından ve yüzünden ağır darbe aldığını, kazanın izlerinin halen yüzünde mevcut olduğunu ve hayatı boyunca bunu hep taşıyacağını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 200 TL maddi tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren (sigortalı araç ticari bir araç olduğundan ) işleyecek %21 avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, manevi tazminat olarak 40.000 TL’nin Hatipli Belediyesi Başkanlığından kaza tarihinde işleyecek %21 avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMSS Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu sigorta poliçesinden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigorta teminatı altına alınan araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesindeki kusurunun tespiti ile davacının gerçek zararlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalı Hatipli Belediyesi cevap dilekçesi sunmamıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda “Dava ve talep artırım dilekçeleri birlikte değerlendirilerek; davacının maddi tazminata ilişkin davasının kabulü ile; 17.152,46 TL geçici iş göremezlik zararı, 220.189,24 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 11.950,79 TL bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 249.291,70 TL maddi tazminatın davalılar Hatipli Belediyesinden 23/02/2012 kaza tarihinden; davalı … Sigorta A.Ş.’den ise poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere ve 23/06/2016 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, olayın oluş biçimi, tarafların kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları, tarafların sosyo ekonomik durumları ve hakkaniyete ilişkin ilkeler ile T.M.K 4. Maddesi birlikte değerlendirilerek; davacının manevi tazminat istemine ilişkin davasının kısmen kabulü ile; 12.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hatipli Belediyesinden 23/02/2012 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece müvekkili şirketin bakiye poliçe limiti belirtilmeden hüküm kurulmasının infazda sıkıntı yaratacağını, sürekli maluliyet zararı ile geçici iş göremezlik zararının, poliçede yer alan sakatlık teminatı kapsamında değerlendirilmesi gereken ve bu teminattan karşılanması gereken bir zarar olduğunu, hükmedilen sürekli maluliyet zararı ile geçici iş göremezlik zararı toplamı 237.341,17 TL olduğunu ve bakiye sakatlık teminatı olan 191.842,69 TL’nin üzerinde olduğunu, poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk ilkesi gereğince müvekkili şirketin sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararı sebebiyle toplam sorumluluğunun 191.842,69 TL’yi aşamayacağını, tazminatın davacının SGK hizmet dökümünde yer alan geliri esas alınarak hesaplanması gerekirken emsal ücret dikkate alınarak hesaplanması ve bu hesaplamaya istinaden hüküm kurulmasının yasaya aykırılık teşkil ettiğini, karara dayanak bilirkişi raporunda zarar hesaplaması yapılırken, davacı SGK’ya bağlı çalışan bir işçi olmasına rağmen “bilimum madeni eşya esnaf ve sanatkarları odası” tarafından bildirilen 2018 yılına ait emsal ücretin esas alındığını, rapora yapılan itirazlarının dikkate alınmaksızın ve giderilmeksizin mevcut bilirkişi raporu ile hüküm kurulmasının yasaya aykırı olduğunu, hükme esas alınan Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından hazırlanan adli kurul raporunda davacının bakıcı ihtiyacının tespit edilmediğini, müvekkili şirketin, poliçe teminat limiti ile sorumlu tutulmasına rağmen hükmedilen ve limiti aşan maddi tazminatın tamamına ilişkin olarak davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinden, yargılama giderinden ve harç miktarından diğer davalı ile müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacının maluliyet oranının olması gerekenden yüksek hesaplandığını, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mahkemece savunmaları dikkate almada hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 23/02/2012 tarihinde, dava dışı sürücü …’ın Hatipli Belediyesi’ne ait … plakalı hareketli kasalı kamyon ile davacı …’nın inşaatının önüne kum boşalttığı, … ve …’ın arka kapağı açık kasada kalan kumu temizledikleri sırada, kamyonun ileri manevra yapması sonucu yukarı eğimli ve arka kapağı açık şekildeki kasa içerisinde bulunan davacının dengesini kaybedip, kaygan olan kasa içerisinden aşağı doğru kayarak kafasını kasanın açık olan arka kapağına çarparak yere düşmesi sonucu davacının yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesinde, sigorta şirketlerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde maddi tazminattan sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla zorunlu mali sorumluluk sigortacısı meydana gelen zararı limit dahilinde gidermekle sorumlu olduğundan yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumlu olacaktır. Zarar miktarının limiti geçmesi halinde trafik sigortacısı hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil sadece poliçe limitinin tazminat miktarına oranına göre sorumlu tutulmalıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2019/5147 E. ve 2020/7081 K., 2020/1864 E. ve 2020/6061 sayılı kararı). Kazaya karışan … plakalı araç davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS Poliçesi ile sigortalıdır. Davalı sigorta şirketinin yaptığı ödemeden sonra sakatlık ve ölüm tazminatı limiti 191.842,69 TL kalmıştır. Tedavi giderleri limiti ise 225.000,00 TL’dir. Mahkemece kalan sakatlık limiti belirtilmeden ve bakıcı gideri ile geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderleri limitinden karşılanması gerektiği açıklanmadan infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi ayrıca vekalet ücreti, yargılama gideri ve harç hesabında da davalı sigorta şirketinin bakiye limiti ile sorumlu olacağının belirtilmemesi de doğru olmamıştır. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre, malul olan davacının kaza tarihi itibariyle gelir durumunun davacı tarafça kanıtlanması gerekir. Bunun kanıtlanmaması halinde ise maddi destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınacağı kabul edilmektedir. Sadece tanık beyanları ile kazanç tespiti mümkün olmayıp bunun bir takım belge ve kayıtlarla desteklenmesi gerekmektedir.Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın belirli bir meslek icra eden kişilerden ise SGK kayıtları olup olmadığı da araştırılarak ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/910 Esas ve 2019/12325 Karar sayılı ilamı). Somut olayda, Fatsa C. Başsavcılığı’nda yürütülen soruşturma dosyasında olaydan sonra davacının vermiş olduğu 21/03/2012 tarihli ifadesinde SGK’ya tabi işçi olarak çalıştığını beyan etmiş olduğu, uyaptan çıkarılan kayıtlara göre de SGK sigortalı çalışması olduğu anlaşıldığından davacının olay tarihinde nerede çalıştığı ve ücret bordrosu bulunup bulunmadığı araştırılmadan, emsal ücrete göre hesaplama yapılmış olması doğru olmamıştır. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından hazırlanan adli kurul raporunda davacının başkasının bakımına muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise ne kadar süre ile ihtiyacı olacağı hususu belirtilmediği halde yetersiz maluliyet raporu hükme esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Maluliyete ilişkin raporun davalı sigorta şirketine tebliğ edilmediği anlaşılmakla yasal itiraz hakkı kısıtlanmış olduğundan bu yöndeki istinaf itirazı yerinde bulunmuştur.O halde Mahkemece yapılması gereken, ATK’dan, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı, davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle tedavisinin devam ettiği geçici işgöremezlik dönemi için yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması, olay tarihindeki SGK çalışması ile ilgili ücret araştırması yapılarak gerçek kazancının belirlenmesi, tespit edilecek maluliyet oranına ve gerçek kazancına göre hükme esas alınan aktüerya rapor tarihi itibariyle aktüer bilirkişiden ek rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/04/2023