Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/304 E. 2023/755 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/304
KARAR NO: 2023/755
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
NUMARASI: 2017/915 Esas – 2020/483 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 02/07/2016 tarihinde sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Elmalı ilçesi istikametinden Finike ilçesi yönüne seyir halindeyken dikkatsizliği sonucu karşı şeride geçmesi üzerine şeridinde seyreden sürücü … yönetimindeki … plakalı otomobile çarpması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkillerinden …’ın sürücü, diğer müvekkillerinin ise yolcu konumunda olduklarını, müvekkillerinin meydana gelen kazadan dolayı ağır yaralandıklarını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın kaza tarihini kapsar ZMMS poliçesi bulunmadığı için davayı …na yönelttiklerini, … plakalı araç sürücüsü …’ nin meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin her biri için 50,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 400,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsili ile müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olay sebebiyle gerekli tüm belgelerle müvekkili kuruma başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacı …’ ın trafik kazası ile ilgili olarak kazaya karışan diğer aracın sürücüsü hakkında şikayetçi olmadığından davanın reddi gerektiğini, zararı giderilen davacının tazminat talep etmesi hususunun kabul edilmemesi gerektiğini, geçici iş göremezlik talebinin muhatabının Güvence Hesabı olmadığını, söz konusu talebin teminat dışında olduğunu, olay tarihinden önce yürürlüğe giren 01/06/2015 tarihli yeni genel şartlar düzenlemesi ile de sabit olduğundan talebin reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde olay tarihinden itibaren faiz talep edildiğini oysa müvekkilinin temerrüdü söz konusu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kendilerine duruşma zaptının tebliğ edilmediğinden hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, tebligatların ara kararla uyap sistemi üzerinden öğrenilmesine şeklinde karar verildiğinden ”Davacılar vekiline talebi üzerine, 07.05.2019 tarihli 3. Celsede ve 08.10.2019 tarihli 4. Celsede kusur oranlarının belirlenmesi ve hesaplama yapılması için, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi amacıyla bilirkişi ücretinin yatırılması gerektiğine ilişkin kesin süreler verilerek ihtaratlar yapılmış ancak davacı tarafça süresi içinde bilirkişi ücreti yatırılmamıştır.” gerekçesi ile davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’nın ön raporlarında belirtilen eksik hususların giderilmeden mevcut ön raporlar üzerinden yerel mahkemece verilen ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, maluliyet raporu alınması gerektiğini, 04.10.2018 tarihli ön raporu, dosya kapsamında mevcut müvekkillerin durumu, kendilerine ait tedavi evrakları, yaşı, meslek grubu incelenmeden, eksik inceleme sonucu düzenlenen, hüküm kurmaya elverişli bir rapor olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda maluliyet raporu alınması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 02/07/2016 tarihinde dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresinde olan … plakalı aracı ile Elmalı istikametinden … istikametine seyir halinde iken davacılardan …’ın kullanmış olduğu … plaka sayılı araca Finike istikametinden Elmalı istikametine seyir ettiği esnada çarpması ile yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacılar hakkında ilgili Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen maluliyet raporlarının hangi yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği belli olmadığı gibi iki adli tıp uzmanı ve başhekim onayı ile düzenlenmesi de hükme esas alınacak nitelikte olmadığını göstermektedir. Davacılar vekilinin bu raporların kendisine 06/02/2019 tarihinde HMK 281. maddesi gereği yazılı ihtarı olmaksızın tebliği üzerine itiraz ederek maluliyet raporunun ön rapor niteliğinde olduğunu belirttiği ve yokluğunda hükmolunan 07/05/2019 tarihli ara karardan dönülmesini talep ettiği görülmüştür. Bu halde davacılar vekiline çıkartılan 06/02/2019 tarihli tebligat HMK’nın 281. maddesi gereği ihtarat içermediğinden davacılar vekilinin 06/09/2019 tarihli dilekçesinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu kabule göre kusur ve hesap incelemesinden önce ATK 3. İhtisas Dairesinden usulüne uygun maluliyet raporlarının alınması gerekirken bilirkişi incelemesi için ücret ödenmesi kararı verilmesi ve ara kararın usulüne uygun tebliğ edilmemiş olmasına rağmen davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken, ATK’dan kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacılarda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı geçici iş göremezlik oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise süresi, kalıcı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte maluliyet raporu alınması ve tespit edilecek maluliyet oranına göre aktüer bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/04/2023