Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/285 E. 2021/1484 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/285
KARAR NO: 2021/1484
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 17/07/2020
NUMARASI: 2017/284 Esas – 2020/508 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 23/09/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı … şirketine … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi ile sigortalı olan … plakalı aracın 02/08/2007 tarihinde sürücüsü … sevk ve idaresindeyken asli ve tamamen kusurlu olarak, yaya olan davacı …’a çarpması neticesinde yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle müvekkili …’un yaralanarak sürekli sakat kaldığını, davalı … şirketine 02.12.2016 tarihli dilekçe ile yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, müvekkili … için 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL geçici bakım ve 2.500,00 TL sürekli sakatlık olmak üzere toplam 3.500,00 TL tazminatının (davalı … şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işeyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesin ile davacı … için 3.621,57 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri tazminatı ve 56.799,65 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 60.921,22 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın asliye hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini, sigortalı araç sürücüsünün Bakırköy 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/312 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda asli kusurlu bulunduğunu ve kararın kesinleştiğini bu nedenle, müvekkili şirketin sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün sorumluluğu ile sınırlandırılması gerektiğini, müvekkili şirketin poliçe limiti olan 80.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davada iki ayrı zarar gören olduğunu ancak her iki zarar için poliçede tek bir teminat bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı vekilinin cevap dilekçesi ile zamanaşamı itirazında bulunmadığını, cevap dilekçesini ıslah ettiğini ve ıslah dilekçesinde belirtilen ve yerel mahkemece de kabul edilen zamanaşımı iddiasına itiraz ettiklerini, davalı vekili tarafından öne sürülen zamanaşımı itirazının, savunmanın genişletilmesi kapsamında olduğunu, savunmanın genişletilmesine hiçbir şekilde muvafakat etmediklerini açık bir şekilde belirttiklerini, zamanaşımının zararın öğrenilmesinden sonra başlayacağını, Yargıtay kararlarında sabit olduğu üzere, huzurdaki davada uygulanacak zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ve davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nın 319.maddesine göre savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içinde cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK’nın 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir. Eldeki davada davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmediğine ve davacı tarafından açık muvafakati bulunmadığına göre Mahkemece davalı tarafından verilen 10/01/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle, cevap dilekçesini ıslah ettikleri beyan edilerek zamanaşımı defi ileri sürdüğü nazara alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermesi doğru olmamıştır. Ayrıca davacı taraf dava dilekçesinde HMK’nın 107. maddesi gereği belirsiz alacak davası olarak tazminat talep etmiş, zararını gelişen durum nedeniyle bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak öğrenmiştir. Belirsiz alacak davasında zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için değil, tüm dava için kesilir. 6100 sayılı HMK hükümleri gereğince davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın, davanın başında belirtmiş olduğu alacak talebini HMK 107/1. maddesi hükmüne göre bilirkişi raporu ile tam ve kesin olarak belirlendiği anda arttırması mümkündür. HMK’nın 107/2. maddesi gereğince yapılacak bu artırım bir ıslah olmadığı gibi bu artırım nedeniyle zamanaşımının da gerçekleştiğinden söz edilemez (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 24.06.2019 tarih, 2016/20495 E.ve 2019/7842 K.sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/09/2021