Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/261 E. 2022/691 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/261
KARAR NO: 2022/691
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/11/2019
NUMARASI: 2014/1322 Esas – 2019/1112 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2015/525 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan … A.Ş’nin maliki, diğer davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı tır ve ona bağlı römorkun, çimento yüklü olarak Çerkezköy’den Silivri istikametine seyrederken, müvekkilleri murislerinin içinde bulunduğu otomobilin şeridine girip otomobili altına alarak sürüklediğini ve otomobil içerisinde bulunan 4 kişinin anında vefat ettiğini, kaza yapan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş’ne zorunlu sigortalı olduğunu, … Sigorta A.Ş’ye başvurulduğunu ancak cevap verilmediğini kaza sonucunda sürücü … hakkında Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/228 esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığını, yapılan yargılama sonucu sürücü sanığın tam kusurlu bulunduğunu, aynı kazada otomobilde bulunan …’ın da vefat ettiğini, müvekkili …’un eşi …, kızı … ve … için destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini, … ve …’un anneleri ve kızkardeşleri ile yeğenleri için maddi tazminat talep ettiklerini, müvekkili …’un kızı …’un ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik toplam 250.000,00 TL maddi, toplam 445.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi itibariyle reeskont faizi takdiri ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: dava dosyasının Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, davanın yasal süresi içerisinde açılmadığını, zaman aşımı itirazlarının olduğunu, davacı …’un torunu … yönünden talep ettiği destekten yoksun kalma tazminatı açısından, hukuken torunun dedeye destek olma zorunluluğunun bulunmadığını, reeskont faiz talebine itirazlarının bulunduğunu, oluşan kaza neticesinde müvekkili şirketin kusuru olmadığını, şirket olarak aracın tüm bakımlarının yapıldığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/525 Esas sayılı dosyasında; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Aynı trafik kazası nedeniyle vefat eden …, … ve … vefatından dolayı kaza yapan … plaka sayılı araç, … Sigorta A.Ş. şirketine zorunlu sigortalı olduğundan İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada kişi başı ölüm nedeniyle istenen 250.000 TL dışında kalan diğer iki kişi için de 250.000 TL+ 250.000 TL olmak üzere toplam 500.000 TL zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sınırlı tazminat talep ettiklerini, kazada ölen 3 kişi için, böylece sigorta şirketinden istenen toplam mali sorumluluk bedeli 750.000.-TL olacağını, 14.01.2014 tarihli yazılı dilekçeyle, … Sigorta A.Ş.’den …, … ve … mirasçılarına kanuni hakları olan poliçe tazminatların ödenmesinin istenildiğini, … Sigorta Şirketi yanıt vermediğinden fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak koşuluyla açılan bu davanın, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1322 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, ilk davada talep edilen 250.000.-TL dışında kalan toplam 500.000.-TL’sının da davalı … Sigorta şirketinden, kaza tarihinden geçerli reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda özetle “Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/525 esas sayılı dava dosyasının 21.04.2019 tarihi itibariyle HMK 150 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, Davacılardan … oğlu … ile …’un anneleri, kızkardeşleri ve yeğenleri …’dan yana olan destek tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine, Davacı …’nın torunu …’ya yönelik destek tazminatı ile diğer kabul edilen kısım dışında kalan destek tazminatı taleplerinin reddine, Davacı müteveffa …’un eşi … için, …’a kızı … yönünden talep ettiği destek tazminatı davasının kısmen kabulüne, Davacılardan müteveffa …’un, … oğlu …’un … oğlu …’un ve davacı … TC numaralı …’un manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulüne” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 08.06.2013 tarihli kazadan sonra davacı …’un 17.09.2015 tarihinde vefat etmesi nedeniyle eşi … ve kızı … için talep edilen destek tazminatı için tam hesap yerine, eksik bir hesaplama yapıldığını, davacılar … ve … için destek tazminatı verilmemiş olduğunu, her iki müvekkilinin, anneleri … ve kız kardeşleri …’ın vefatı nedeniyle destek tazminatı takdiri yapılması gerektiğini, tazminat taleplerinin olayın nitelik ve ağırlığına göre değerlendirilmesi yapılmamış, taleplerin çok altında tutarlarla tazminata hükmedilmiş olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının çok az olduğunu, birleşen dosya için, davalı … Sigorta A.Ş. lehine 2.725.00.-TL vekalet ücreti takdirinde isabet olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kusur incelemesi yapılmadan ceza yargılamasında düzenlenmiş rapor üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmasının hatalı olduğunu, ceza yargılaması aşamasında alınan kusur raporunun hukuk yargılamasında bağlayıcı olmadığını, kusur tespiti yapılması gerektiğini, haksız fiilin söz konusu olduğu dava konusu olayda müvekkili şirket aleyhine avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava ve birleşen dava ölümlü ve yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından; 08.06.2013 günü sürücü … doğru sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile İstanbul ili, Çerkezköy istikametinden Silivri ilçesi istikametine seyrederken kaza mahalline geldiğinde hızlı olması neticesi direksiyon hâkimiyetini kaybedip yanlış manevra ile karşı şeridin kullandığı kısma girmesiyle, karşı yön olan Silivri istikametinden Çerkezköy istikametine kendi şeridinde seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobile çarpması ve gidiş istikametine göre sol taraftan yoldan çıkarak devrilmesi neticesinde otomobil sürücüsü … ile otomobilde yolcu konumunda bulunan …, … ve …’un ölümleri sonucu iki taraflı, ölümlü, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Mahkemece alınan 25/07/2019 tarihli kusur değerlendirmesini de içeren bilirkişi heyet raporuna göre, … plaka numaralı davalı taraf taşıtının sürücüsü, davalı …’nun hatalı sevk ve idaresinin, tam ve takdiren % 100 oranında etkili bulunduğu, … plaka numaralı otomobilin sürücüsü, davacıların yakını …’un, etkili herhangi bir hatalı davranışının sabit görülmediği, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/228 E. sayılı dosyasına sunulan ATK Trafik İhtisas Dairesinden 17/12/2013 tarihli bilirkişi raporuna göre sanık …’nun asli derecede tamamen kusurlu, sürücü …’un kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında “… Davacı vekili, müvekkilinin meydana gelen kazada yaralandığını açıklayıp iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş, tazminatın belirlenmesi amacı ile bilirkişiden rapor alınmış, alınan raporda davacının kaza tarihinden sonraki muhtemel yaşam süresi belirlenmesinde 1931 tarihli PMF yaşam tablosu dikkate alınarak hesaplama yapılmış, bu rapor hükme esas alınmıştır. Gerçek zarar miktarı; davacının olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır.Desteğin veya hak sahiplerinin bakiye ömürleri daha önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvelleri ile saptanmakta ise de; Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, … Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, gerçek zarar hesabı özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içermesi de göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir. Buna göre temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) davacının muhtemel bakiye yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenerek ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” yönünde karar verilmiştir. Buna göre tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 tablosu ve prograsif rant tekniği uygulanacaktır (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Somut uyuşmazlıkta, Davacı … yargılama sırasında 17/09/2015 tarihinde vefat etmiş olduğundan, Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda eşi … ve kızı …’ın destekliği açısından varsayıma dayalı değil, kaza tarihi ile ölüm tarihi arasında destek hesabı yapılmış olması ve yine aynı 25/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda, davacı … ve …’in 40 ve 31 yaşlarında olmaları, anneleri ile kız kardeşlerinden düzenli ve devamlı destek olduklarına yönelik somut belge sunulmamış olması nedeniyle, anneleri ve kız kardeşlerinden destek hesabı yapılmamış olması ve aksinin de ispat edilememiş olması karşısında bu yöndeki talebin mahkemece reddedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın 56/2.maddesinde ise “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hükümler gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları ile davacılar lehine hükmedilen toplam manevi tazminat miktarı yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Birleşen davada, davalı sigorta şirketince birleşen davanın vekille takibi konusunda usuli işlem yapılmadığı ve vekaletname sunulmadığı halde sigorta şirketi lehine vekalet ücreti belirlenmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davaya konu davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç trafik kaydı bilgilerine göre, kullanım şekli yük nakli olduğu malikinin tacir olan … A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda kazaya sebebiyet veren araç ticari nitelikte çekici olmasına ve dava dilekçesinde avans faizi talep edilmesine göre avans faize hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine, Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: I-Birleşen İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/525 esas sayılı dava dosyasının 21.04.2019 tarihi itibariyle HMK’nın 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, 1-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL ilam harcının peşin alınan 1.707,75 TL’den düşümü ile geri kalan 1.653,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, 2-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacılar üstünde bırakılmasına, 3-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından, birleşen davanın vekille takibi konusunda usuli işlem yapılmamış olduğundan davalı … Sigorta A.Ş. lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, II-1-Davacılardan … TC numaralı … oğlu … ile …’un anneleri, kızkardeşleri ve yeğenleri …’dan yana olan destek tazminatı taleplerinin ayrı ayrı reddine, 2-a)Davacı müteveffa …’un eşi … için hesaplanan 10.867,15 TL ve kızı … yönünden hesaplanan 6.112,98 TL’lin destek tazminatı ki toplam 16.980,13 TL’ye ilişkin taleplerinin kabulü ile davalı … ve … A.Ş yönünden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden 25.01.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile (davalı … yönünden yasal faizi ile) alınarak bu davacının, İstanbul … Noterliği’nin 05.10.2015 tarihli … yevmiye numaralı mirasçılık belgesine istinaden payları oranında mirasçıları olan … TC numaralı … ile … TC numaralı …’a verilmesine, b)Davacı …’nın torunu …’ya yönelik destek tazminatı ile diğer kabul edilen kısım dışında kalan destek tazminatı taleplerinin reddine, 3-a)Davacı … TC numaralı …’a kızı … yönünden talep ettiği destek tazminatı davasının 92.037,49 TL’lik kısmının kabulü ile davalılar …A.Ş ve … yönünden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden, diğer davalı … Sigorta A.Ş yönünden 25.01.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile (davalı … yönünden yasal faizi ile) alınarak bu davacıya verilmesine, b)Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, III-1)Davacılardan müteveffa …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile eşi … yönünden 15.000,00 TL, kızı … yönünden 10.000,00 TL ve torunu … yönünden 5.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin kabulü ile neticeten 30.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş’nden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak bu davacının, İstanbul … Noterliği’nin 05.10.2015 tarihli … yevmiye numaralı mirasçılık belgesine istinaden payları oranında mirasçıları olan … TC numaralı … ile … TC numaralı …’a verilmesine, 2-Fazlaya ilişkin istemin reddine, 3-a)Davacılar … oğlu …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile annesi yönünden 7.500,00 TL, kız kardeşi … yönünden 5.000,00 TL, yeğeni … yönünden 1.500,00 TL olmak üzere neticeten 14.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş’nden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak bu davacıya verilmesine, b)Davacının fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-a)Davacılar … oğlu …’un manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile annesi yönünden 7.500,00 TL, kız kardeşi … yönünden 5.000,00 TL, yeğeni … yönünden 1.500,00 TL olmak üzere neticeten 14.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş’nden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak bu davacıya verilmesine, b)Davacının fazlaya ilişkin istemin reddine, 5-a)Davacı … TC numaralı …’un manevi tazminat talebine ilişkin davasının kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …A.Ş’nden kaza tarihi olan 08.06.2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak bu davacıya verilmesine, b)Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine, IV-Asıl davada harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden, 1-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 7.447,00 TL maddi tazminata ilişkin karar harcından peşin alınan 853,89 TL’nin mahsubu ile bakiye 6.593,11 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 4.986,63 TL manevi tazminata ilişkin karar harcından peşin alınan 1.519,91 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.466,72 TL harcın davalılar … ve …A.Ş’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 3-Davacılar tarafından maddi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 853,89 TL harç bedelinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 4-Davacılar tarafından manevi tazminat yönünden peşin olarak yatırılan 1.519,91 TL harç bedelinin davalılar … ve …A.Ş’den alınarak davacılara verilmesine, 5-Davacıların yaptığı 1.811,40 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 789,77 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 6-Davalı …’nun yaptığı 50,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 13,09 TL’nin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, 7-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen 109.017,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 11.471,40 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 8-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen 73.000,00 TL manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 8.380,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …A.Ş’den alınarak davacılara verilmesine, 9-Davalılar …A.Ş ve … Sigorta AŞ kendini vekille temsil ettirdiğinden red edilen 140.982,38 TL destekten yoksun kalma yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesaplanan 14.028,59 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine, 10-Davalılar …A.Ş ve … Sigorta AŞ kendini vekille temsil ettirdiğinden red edilen 372.000,00 TL manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi uyarınca hesaplanan 8.380,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden; alınması gereken 7.447,00 TL harçtan peşin alınan (1.807,35+54,40=)1.861,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.585,25 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 318,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalı … Sigorta AŞ den tahsili ile davacılara verilmesine, b-Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/04/2022