Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2542 E. 2023/959 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/2542
KARAR NO: 2023/959
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2016/541 Esas – 2021/818 Karar
DAVA: Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/03/2016 tarihinde davacının adına kayıtlı … plakalı motosiklet ile seyir halindeyken, davalı sürücü …’ün kullandığı … plakalı aracın hızlı bir şekilde arkadan kendisine yaklaştığını, bu aracın ilk önce önünde yan yana giden … plakalı aracın sol arka kısmına çarpıp sonrada müvekkilinin kullandığı motosikletin sağ yan kısmına çarptığını, çarpmanın etkisi ile müvekkilinin kullandığı aracın orta refüjü aşarak karşı şeride geçtiğini, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası oluşturduğunu, olayda asli ve tek kusurlunun … plakalı aracı kullanan davalı … olduğunu, olayla ilgili İstanbul Anadolu 76.Asliye Ceza Mahkemesinde 2016/243 Esas sayılı kamu davası açıldığını, müvekkilinde Adli Tıp Kurumu raporunda da belirlendiği şekilde kemik kırıkları olup, hayat fonksiyonlarının ağır derecede etkilendiğini, kaza dolayısıyla yürüyemediğini, ömür boyu kalıcı hasar oluştuğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL kesin ve geçici iş görmezlik tazminatı, 5.000,00 TL sağlık ve bakım giderleri, 15.000,00 TL davacıya ait motor bedeli olmak üzere toplam 30.000,00 TL tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilsen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilsen kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı ıslah dilekçesi ile talebini 100.206,79 TL’ye yükseltmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu, kusur durumunun ve maluliyet derecesinin tespit edilmesi ve aktüerya raporu alınması gerektiğini, kazada yaralanan davacı motosiklet sürücüsünün kask takmamasının kazanın sonucunu ağırlaştırdığını, kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, yol ve bakım gideri ve motosikletin bedelinden kaynaklı zararların poliçe teminatı dışında kaldığını, davacının şirketten avans faizi talep edemeyeceğini, davacı müvekkiline başvurmadığından temerrüt oluşmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalılar … ile … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ün kusursuz olduğunu, müvekkili …’ün olaya karışan … plakalı aracın işleten sıfatı bulunmadığını, sadece kayıtlarda araç sahibi olduğunu, araç üzerinde fiili hâkimiyeti bulunmadığından müvekkili … açısından davanın reddi gerektiğini, kazanın oluşumunda davacı tarafın asli kusurlu olup, müvekkilinin hasar ve yaralanma olayına sebep olmadığını, davacının hızını yol ve trafiğe göre ayarlamadığını, davacının beyanlarının yanıltıcı olup itibar edilmemesi gerektiğini, kazanın oluşumunda kusuru kabul etmemekle birlikte davacının talep ettiği maddi tazminatı ispatlaması gerektiğini, davacının kötü niyetle sebepsiz zenginleşme amacı ile dava açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne, 10.497,18 TL geçici iş göremezlik, 66.490,61 TL sürekli iş göremezlik, 3.294,00 TL bakıcı gideri, 625,00 TL eczane, sağlık, yol, medikal ve vb giderler, 17.500,00 TL motosiklet hasar bedeli, 1.420,00 TL kask, motor ekipman bedeli, 380,00 TL otopark, çekici masrafının davalılar … ve …’ten kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinden, davalı … (…) Sigorta A.Ş.’den dava tarihi olan 04/05/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya verilmesine; 16.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 01/03/2016 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; Bakiye talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … (…) Sigorta A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bilirkişi tarafından hesaplanan motosiklete ilişkin maddi hasar kalemlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, dava konusu aracın kaza tarihinden önce de üç kez kaza geçirdiğini ve niteliği itibariyle kazadan önce de ağır hasarlı olduğunu bu nedenle takdir edilen tutarın fahiş olduğunu, davacının kask takmadığından kazanın sonuçlarının artmasında müterafik kusurunun bulunduğunu, bilirkişi raporunda TRH-2010 Mortalite Tablosu ve %1,8 teknik faiz nazara alınarak hesaplanması gerekirken hatalı hesaplama yapıldığını, davacının talep ettiği tedavi giderlerinin poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının hata olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında poliçe limiti ile sorumlu olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, yaralamalı ve hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 01/03/2016 tarihinde davacının maliki olduğu sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile davalı sürücü …’ün kullandığı … plakalı aracın çarpışması ile maddi hasarlı ve yaralamalı olarak meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, motosikletinin hasar gördüğü, eldeki dava ile davacının yaralanması ve motosikletinin hasar görmesi nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı … adına kayıtlı … plakalı araç …. nezdinde 15/06/2015-2016 vade tarihler arası geçerli ZMSS poliçesiyle sigortalı olup sigorta poliçe teminat limit sorumluluğunun olayın meydana geldiği 01/03/2016 tarihini kapsayacak şekilde ölüm ve sakatlama için kişi başına 290.000,00 TL, maddi hasar için araç başına 29.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporunda davalı sürücü …’ün %100, davacı sürücünün ise kusursuz olduğu, itiraz üzerine alınan ek raporda davalı sürücü …’ün % 75, davacı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 Esas sayılı dosyasına sunulan trafik bilirkişi raporuna göre davalı sürücü …’ün asli ve tam kusurlu, davacı sürücünün ise kusursuz olduğu, 14/08/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi raporuna göre kazanın meydan gelmesinde davalı sürücü …’ün asli ve tam kusurlu, davacı sürücünün ise kusursuz olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Davalı … şirketi vekili kaza esnasında davacının kask takmadığını, bunun zararın artmasına sebebiyet verdiğini, bu sebeple müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini öne sürerek istinaf talep etmiştir. Davacıya ait raporların içeriğine, davacının baş bölgesinden yaralanmamış olmasına, bedeninin alt ve üst tarafından yaralanmış olması ve olayın oluşu göz önüne alındığında olayın davalı sürücünün kusuru ile gelişmiş olmasına, davacıda koruyucu kask takılı olsa dahi yaralanma oluşabileceğinden, olay oluşumunda her hangi bir müterafik kusuru bulunmadığından istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat ya da ölüme bağlı destekten yoksun kalma tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarih, 2019/40 Esas ve 2020/40 Karar sayılı iptal kararından sonra Yargıtay4. Hukuk Dairesinin 24/05/2021 tarih, 2021/3033 Esas ve 2021/1560 Karar sayılı güncel kararında tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi ve prograsif rant tekniği kullanılmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması gerektiği yönünde karar verilmiştir (Aynı yönde 14/01/2021 tarih, 2020/2598 E. ve 2021/34 K. sayılı kararı). Bu nedenle 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiği yönündeki istinaf talebi yerinde değildir.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; 25/02/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. KTK’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumuna geçmiştir. … Yukarıda açıklandığı üzere geçici iş göremezlik ve tedavi gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam ettiğinden belgesiz pansuman vs. Tedavi gideri ile yol giderine ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları).
İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan raporda kaza nedeniyle hasar gören davacıya ait motosikletin yaşı, özelikleri, darbe aldığı yerler, fotoğraflar, değişen ve tamir edilen parçaları ile geçmişte karıştığı kazaları da değerlendirilerek değer kaybı belirlediğinin anlaşılmasına göre bilirkişi raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.Bu nedenlerle; davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … (…) Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 7.938,09 TL harçtan peşin alınan 1.711,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.226,80 TL harcın davalı … (…) Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2023