Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2448 E. 2022/187 K. 01.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/2448
KARAR NO: 2022/187
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
NUMARASI: 2020/777 Esas – 2021/740 Karar
DAVA: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
KARAR TARİHİ: 01/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Şirketi ile davalılardan … Şirketi arasında, Ankara İli Yenimahalle İlçesinde bulunan …’nin devri için bir devir sözleşmesi imzalandığını, bu devir sözleşmesi uyarınca, müvekkil şirkete ait olan ve millî eğitim bakanlığı tarafından verilen kolej ruhsatları, davalı … özel eğitim şirketine devredildiğini, sonrasında, davalılar tarafından devir bedelinin ödenmesi kapsamında birtakım ek sözleşmeler imzalandığını ve davalı şirketin, bu sözleşmeler kapsamında müvekkiline devir bedeli karşılığında çekler verdiğini, davalı şirketin, bu çeklerin ödenmesi ile ilgili taahhütlerine uymadığını ve sürekli ödemeler ile ilgili sorunlar çıkardığını bu kapsamda, son çek bedeli olan 1.000.000 TL bedelli çekin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra takip dosyası ile takibe konulduğunu ve takibin kesinleştiğini, davalı … Şirketinin son çek olan 1.000.000 TL bedelli çek vadesi 15.10.2019 tarihi iken, bundan kısa bir süre önce diğer davalı şirket … A.Ş. Şirketine Millî Eğitim Bakanlığı ruhsatını devrettiğini bu devrin muvazaalı olduğunu belirterek muvazaalı şekilde yapılan devir işleminin iptali ile ruhsatın borçlu/davalı … Şirketine dönüşünün sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar …. A.Ş. ve … vekili cevap dilekçelerinde özetle; Davanın usule aykırı olarak …’a yöneltildiğini, bu yönden husumet itirazlarının olduğunu, İKK’nın 278.maddesinde göre aciz vesikası dava ön şart olduğunu, bu hususun davanın görülebilme koşulu olduğunu mahkemece re’sen kendiliğinden göz önüne alınması gerektiğini, ancak alacaklı davacının böyle bir belgesi olmadığını, müvekkilinin … A.Ş. ruhsatlarını diğer davalı şirkete devir ettiğini, diğer davalı şirketin tek ortağının devir sırasında … olduğunu, … bakımından davanın husumet yönü ile reddine aksi halde ise devir alan veya veren şirket ile esas bakımından bir ilgisi olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince “Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine, Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunduğunu , bu nedenle kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda: Dava, İİK’nın 277 vd. maddelerine dayanan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalar ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. 6100 sayılı HMK’nın 2.maddesinin 1.fıkrasına göre malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Yine aynı maddenin 2.fıkrasına göre HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK’da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir. Yargıtay HGK’nun 10.02.2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında “…tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır.” şeklinde karar verilerek görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirlenmiştir. Yine emsal nitelikte ki Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2016/8983 E. ve 2018/3951 K. sayılı kararında da ” … Dava, İİK’ın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali, davaları mutlak ticari dava niteliğinde olmayıp şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik bulunduğundan asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir.” şeklinde karar verilmiştir.Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde İİK’nın 277 vd. maddesi hükümlerine göre tasarrufun iptali talep edildiğine göre, ihtilafın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemesi olan İlk Derece Mahkemesinin davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davalı… Hiz. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Hizmetleri A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalı … A.Ş.’dan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/02/2022