Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2430 E. 2022/674 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/2430
KARAR NO: 2022/674
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
NUMARASI: 2020/403 Esas – 2021/629 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete trafik sigortalı (ZMMS) davalı-sigortalı … Anonim Şirketi’nin maliki bulunduğu … plaka nolu aracın dava dışı kusurlu ve ehliyetsiz sürücü … sevk ve idaresindeyken 01.06.2018 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde … plaka nolu araç nezdinde %100 kusurlu bir şekilde hasar meydana getirdiğini, kaza sırasında müvekkil şirkete trafik sigortalı bulunan … plakalı aracı sevk ve idare eden … isimli şahsın ehliyetsiz olduğunun anlaşıldığını, sigorta şirketi için sigortalısına rücu hakkı doğduğu, … plakalı araçta meydana gelen 6.737,00 TL hasar bedelinin müvekkil şirket tarafından karşı tarafa ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için sigortalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi …-E sayılı dosyası ile başlatılan takibe yapılan itiraz neticesinde takibin durduğu belirtilmiş olup fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalının itirazının iptaline davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu trafik kazasına karışan ve müvekkil şirket adına tescilli olan … plaka nolu … marka iş makinesinin … T.C Kimlik Numaralı …’a finansal kiralama yolu ile kiralandığını, araçların işletilmesi nedeniyle meydana gelebilecek zararlardan işletenin/finansal kiracının sorumlu bulunduğunu, müvekkil şirketin Mali Mesuliyet Sigortası yaptırma yükümlülüğü olmadığını, yükümlülüğün aracı uzun süre kiralayan işleten tarafa ait olduğunu, davacı sigorta şirketinin rücu hakkı olmadığı, iş makinesinin ehliyetsiz kullanılmasından finansal kiralayan müvekkil şirketin sorumlu tutulamayacağını belirterek b davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince “Davacının davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, 2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki husumet yönünden yapılan değerlendirmelerin somut olaya uygun olmadığını, ek bilirkişi raporuna yönelik talebin dikkate alınmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85. maddesinde ise, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta; dosyada bulunan 20/06/2012 tarihli düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesine göre kanal kazıcı ve yükleyici vasfındaki aracın dava dışı …’ a 4 yıl süre için kiralandığı ve teslim edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kayıt maliki olan davalı şirket, aracı noter sözleşmesiyle uzun süreli kiraya verdikten sonra sözleşme süresi içerisinde tazminata konu trafik kazası gerçekleştiğine göre uzun süreli olarak aracı kiralayan (kiracı), bu aracın işleteni olup davalı işleten olmayacağından İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde davasının pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.31/03/2022