Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2264 E. 2022/757 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/2264
KARAR NO: 2022/757
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
NUMARASI: 2020/166 Esas – 2021/600 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 18/04/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 09/01/2016 günü saat 01:55 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile İstanbul’dan, Balıkesir’in Edremit ilçesine biletli yolcu taşımacılığı yaparken, Balıkesir istikametinden Edremit istikametine seyir halindenken 22+350’ye geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yoldan çıkıp aracın sağ yan kısımlarını feretuvara sürterek; yola doğru manevra yaptığı esnada viraja ve yol içine aracını sol yan üstüne orta refüj bariyerlerine devirerek karşı yola sürüklenerek yol aşıp takla atarak ormanlık alan içine araçlara çarparak durması neticesinde araçta yolcu konumunda bulunan ve müvekkillerinin desteği olan …’in de ölmesine neden olan, tek taraflı ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kolluk kuvvetlerince tutulan kaza tespit tutanağına göre işbu tek taraflı kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın 2918 sayılı KTK’nın 52/1-b ”araçların hızını yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ihlal ettiğinden bahisle asli, tek ve tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Edremit CBS’nın 2016/191 numarasıyla soruşturma başlatıldığını halen soruşturmanın devam ettiğini, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası bulunmadığından iş bu davayı …na karşı açtıklarını, davalı tarafa başvuru yaptıklarını, söz konusu başvurunun bir insan kaçakçılığı faaliyeti sırasında olduğu belirtilerek reddedildiğini, söz konusu taşımacılığın ücretli bir taşıma sırasında meydana geldiğini, kazanın müvekkili tarafından İstanbul’dan Balıkesir İli’ne yapılan bir şehirler arası taşıma faaliyeti sırasında meydana geldiğini, aksi halde dahi bu durumun …’nın sorumluluğunu ortadan kaldıran bir hadise olmadığını, müvekkilleri …’a …’a …’a …’a ve …’a muris …’ı kaybetmelerinden dolayı Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında ve zorunlu olan işbu sigortanın olmaması hasebiyle hak ettiği fazlaya ilişkin hakları ve ek dava açmak hakları saklı kalmak kaydıyla, her biri ayrı ayrı 1.000 TL olmak üzere toplamda şimdilik 5.000 TL destekten yoksunluk maddi tazminatının başvuru tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İş bu dava konusunun 20/07/2011 tarihli trafik kazası nedeni ile davacı tarafından İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/803 E. Sayılı dosyasından da müvekkili kurum aleyhine dava açıldığını davanın henüz derdest olduğunu davaların aynı olduğunu, bu nedenlerle dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesini, davacılar sigortalı/lehtarın yerleşim yerinin Balıkesir olduğunu, davacının ikametgahı mahkemesinin kesin kuralı gereği davanın yetkili Balıkesir Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılması gerektiğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, Tramer Trafik Sigortaları Bilgi Merkezinden alınan bilgi ile sabit olduğunu … plakalı araç 16/07/2015-2016 tarihleri arasında dava konusu kazayı kapsayacak şekilde … nolu poliçe ile … Sigorta A.Ş nezdinde zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçenin varlığı nedeniyle …nın sorumluluğunun söz konusu olmadığından müvekkili kurum aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, yabancı uyruklu kişilerin taşımacılık veya koltuk sigortasına tabiiyeti olmadığını, dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın kaçak yolla ülke dışına gitmek isteyen şahısları taşımak amacıyla taşımacılık yapmakta olduğunu, davaya konu kazaya sebebiyet veren otobüsün kaç yolcu kapasiteli olduğunun mahkemece araştırılması gerektiğini, dava dilekçesi ve ekindeki delillerden anlaşıldığı üzere kazanın meydana geldiği sırada otobüste en az 56 kişi bulunduğunu, seyahat esnasında istiap haddinin aşıldığını, davacının müterafik kusuru olduğunu, davacının bu kaza ile ilgili alınmış ödemeleri bildirmesi gerektiğini, faiz istemi başlangıç tarihi ve yargılama gideri istemi haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Davanın reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu olan kazanın göçmen kaçakçılığı sırasında meydana geldiğinden bahisle, davalı kurumun sorumluluğuna başvurduğumuz Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının teminat dışı gördüğü hususlardan olduğundan dolayı davanın reddine karar verildiğini, mahkemece esas ve usul olarak hata yapılığını, mahkemece dava konusu kaza ile ilgili açılan soruşturma dosyası olan Edremit Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/191 numaralı dosyasının akıbetini sormadan, bir karar verilip verilmediğini, verilen kararın kesinleşip kesinleşmediğini, olayda savcı yerine geçtiğini, olayda göçmen kaçakçılığı nedeniyle davayı reddettiğini, dava konusu kazada Edremit Cumhuriyet Başsavcılığınca 2016/191 numarasıyla yürütülen soruşturmada, göçmen kaçakçılığı olduğuna dair bir tespit yapılamadığını, dosya hakkında 03.05.2019 tarihinde 2019/2519 numarasıyla Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiğini, cezai yargılama yapmak ve hatta akıbet sorması gerekirken sormamak usülen hatalı olduğunu, mahkemece kazanın göçmen kaçakçılığı suçunun işlendiği sırada meydana geldiğinden bahisle teminat dışı olarak kabul ettiğini, ancak tekrar belirtmek isteriz ki yapılan soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, göçmen kaçakçılığı tezinin tamamen çöktüğünü, mahkemenin verdiği kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 09/01/2016 günü saat 01.55 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile İstanbul’dan Balıkesir’in Edremit ilçesine yolcu taşırken Balıkesir istikametinden Edremit istikametine seyir halindeyken km 22+350’ye geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek, yol aşıp takla atarak ormanlık alan içine girip çarparak durması neticesinde, tek taraflı ölümlü yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, araçta yolcu konumunda bulunan ve davacıların desteği olduğu belirtilen …’ın öldüğü, olaya karışan … plakalı aracın kaza tarihini kapsar Karayolu Yolcu Taşımacılığı Kaza Sigortası bulunmadığından davacıların, davalı …’a karşı belirtilen sigorta kapsamında maddi tazminat talebi ile eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. Kazaya karışan aracın ZMMS poliçesinin 16/07/2015-2016 dönemi için … Sigorta A.Ş tarafından düzenlendiği sigortalı olarak … Ltd. Şti olduğu, Kaza Tespit Tutanağında da malik olarak bu şirketin gösterildiği görülmüştür. Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.2 tanımlar başlığında Taşımacı; “4925 sayılı Kanun’un 5. maddesine istinaden yetki belgesi alan ve kendi nam ve hesabına taşınmayı bir ücret karşılığında üslenen gerçek veya tüzel kişi” olarak açıklanmış , A.5 kapsam dışında kalan haller başlığında i bendinde ise “cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs halleri ve bu hallerden doğan zararların” sigorta kapsamı dışında olduğu düzenlenmiştir. Buna göre, somut olayda, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında kalan nitelikte, yolcu taşımacısı tarafından yapılan bir taşıma faaliyeti söz konusu olmadığından, başka bir deyişle dava konusu taşımacılık eylemi, göçmen kaçakçılığı suçunun (cürüm) işlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olduğundan mahkemece ” … Dava konusu taşımacılık eylemi, göçmen kaçakçılığı suçunun işlenmesi amacıyla gerçekleştirilmiş olduğundan 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluk davalıya yükletilemez. Bu nedenle de rizikonun teminat dışında olması” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 177,90 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan bakiye 97,20 TL harcın davacılara iadesine, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/04/2022