Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/2188 E. 2022/653 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/2188
KARAR NO: 2022/653
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAH.
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
NUMARASI: 2014/1013 Esas – 2020/852 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2014/95 E. – 2014/65 K. SAYILI DAVA DOSYASI;
BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2014/358 E. – 2015/286 K. SAYILI DAVA DOSYASI;
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.08.2012 tarihinde sahil yolu … önü Kaynarca-Pendik mevkiinde, müvekkillerinin çocuğunun kaldıkları otelden çıkıp Pendik sahiline gitmek üzere … nolu trafik ışıklarından karşıya geçerken davalı … yönetimindeki … aracın ön sol kısmı ile ışıklı kavşakta, yaya geçidi üzerinde müvekkillerinin çocuğu …’a çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini, aynı zamanda davalının çarptığı diğer çocuk … adlı çocuğun da yaralandığını, kazanın ışıklı kavşakta, sürücü için kırmızı ışık yanarken gerçekleştiğini ve ölümün hız sınırının aşılması nedeniyle meydana gelen çarpmadan kaynaklı olduğunu, davacıların çocuklarının 1997 doğumlu olduğunu, davacıların …’ın ölümü ile ilerideki zamanda gerçekleşecek maddi desteğinden yoksun kaldıklarını, 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere, ceza mahkemesinde ve hukuk mahkemesinde belirlenecek kusur oranlarına ve uzman bilirkişilerden alınacak tazminat hesap raporuna göre her bir davacının tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle davacıların maddi zararlarının tespiti ile tespit edilen diğer maddi zararlarının davalılardan tahsiline karar verilmesini, müvekkillerinin çocukları …’ın ölümü ile perişan olduklarını, manevi tazminat açma haklarını saklı tuttuklarını, tüm bu nedenlerle trafik kazasında çocuklarını kaybeden davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile diğer olaydan kaynaklı maddi tazminat tutarlarının tespiti ile (tazminat tutarları belli olduktan sonra peşin harcı yatırmak suretiyle ) olay tarihinden işletilecek faizi ile birlikte zincirleme ve ortaklaşa ve maddi zararın kapsamına göre tarafların sorumluluklarına göre davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; 16.08.2012 günü saat 22:45 sıralarında müvekkili … idaresindeki … plakalı araç ile Pendik’ten Tuzla istikametine doğru sahil yolundan ilerlemekte iken … oteli önünde davacının da aralarında bulunduğu kişilere çarptığını, davacı yan kazaya karışan davalı …’nin 50 Km den daha fazla hızlı gittiğini ima ettiğini, gerçekte 50 km den de daha az bir hızla seyrettiğini, müteveffanın asli kusurlu olması sebebi ve davacıların destekten yoksun kalma konusunda açıklama yapmamaları sebebi ile maddi tazminat isteminin yerinde olmadığını, merhumun yaşı, eğitim durumu, meslek eğilimi, bu yöndeki faaliyetlerinden bahsedilmeden sadece destekten yoksun kalınması sebebi ile tazminat talep edilmesi tazminat ilkeleri açısından uygun olmadığını, davanın … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu … plakalı aracın ZMM sigortacısı olan dava dışı … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun üstünde kalan kısımdan müvekkili şirketin tüm oto sigorta poliçesi içinde ek teminat olarak yer alan ihtiyari mali mesuliyet gereği sorumlu bulunduğunu yani davacının maddi manevi tazminata ilişkin taleplerinin öncelikle ZMMS limitlerinden karşılanmasını, söz konusu limitlerin üstünde kalan tazminat taleplerinin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olarak müvekkil şirkete yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde … plakalı aracın tüm oto sigorta poliçesi içinde ek teminat olarak yer alan ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi gereğince sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının sigortalı araç sürücüsüne yüklenecek kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirkete müracaat tarihinden öncesinde temerrüdünün söz konusu olmayacağını, kaza haksız fiilden kaynaklandığından uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/95 Esas sayılı dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının dava konusu trafik kazasına karışan … Plakalı aracın ZMM Sigortacısı olduğunu, 16/08/2012 tarihinde davaya konu trafik kazası nedeniyle çocuğunu kaybeden davacıların 6100 sayılı yasanın 107. maddesi uyarınca fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminatı ile olaydan kaynaklanan maddi tazminat tutarlarının tespiti ile davalılardan tahsiline, işbu davanın İstanbul Anadolu 20.Asliye Ticaret Mahkemesi ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/358 Esas sayılı dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; Aynı kaza nedeniyle maddi tazminat davasının kapatılan İstanbul Anadolu 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/33 E.sayılı davasıyla açılıp, manevi tazminat davası açma hakkı saklı tutulduğundan, müvekkillerinin çocuklarının ölümü ile perişan olduklarını, aylarca psikolojik destek gördüklerini, acıdan dolayı kendilerine gelemediklerini belirterek her bir davacı için 100.000 TL olmak üzere toplam 200.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek faiziyle davalılardan sorumluluk oranlarına göre tahsiliyle, iş bu dava dosyasının kapatılan İstanbul Anadolu 20.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/33 E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davalısı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçelerden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere yaralanma ve sürekli sakatlık halinde kişi başı azami 225.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında tutulduğunu, tüm bu nedenlerle manevi tazminat taleplerine ilişkin teminat bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davalısı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taleplerin zaman aşımına uğradığını, davacının talep ettiği tazminat miktarının afaki ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde Tüm Oto (Kasko) poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta poliçesine ilişkin sorumluluklarının sigorta konusu aracın hasar tarihi itibariyle piyasa rayiç değerine kadar teminat altına alındığını, ihtiyari mali mesuliyet klozunda belirtildiği üzere bedeni zararlarda manevi tazminat dahil şahıs başına 20.000 TL ile sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, davacının sigortalı araç sürücüsüne yüklenecek kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin hukuka uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosya davalıları … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduğunu, kaza sonrasında İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/100 E. 2014/76 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda merhumun asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin tali kusura atfen 1 yıl 8 ay hapis cezası aldığını, bu cezanın da para cezasına çevrildiğini, talep edilen 200.000,00 TL manevi tazminat bedelini kabul etmediklerini ve İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/100 E. 2014/76 Karar sayılı dosyasının davaları açısından bekletici mesele yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüne kısmen reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kusur raporları arasında çelişki olduğunu, kazada yaralanan tarafından Anadolu 7. ATM 2014/316 Esas sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunda farklı kusur belirlendiğini, görevsizlik kararı verilen dosya yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminatın yüksek belirlendiğini, … Sigorta yönünden faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği, asıl dava ve Birleştirilen 9. ATM 2014/95 Esas sayılı dosyasında aynı konu ve miktar yönünden iki ayrı harca hükmedilmesinin hatalı belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 16/08/2012 tarihinde davalı …’nin sevk ve idaresindeki, davalılardan … adına kayıtlı, davalı … sigorta şirketine ZMMS ile sigortalı ve diğer davalı … Sigorta şirketine ihtiyari mali mesuliyet tüm oto sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı otomobil ile Pendik Sahil yolunu takiben Tuzla istikametinde seyredip … nolu sinyalize kavşağa geldiğinde yaya geçidinden yolu geçmek isteyen davacıların çocuğu …’a çarpmak suretiyle meydana gelen trafik kazasında …’ın hayatını kaybettiğinden bahisle davalılar, araç sürücüsü, maliki, ZMM sigortacısı ve ihtiyari mali mesuliyet poliçesi düzenleyen … sigortaya karşı maddi ve manevi tazminat istemli olarak davanın açıldığı anlaşılmıştır. Ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/204 E. 2016/301 Karar sayılı dosyası kapsamında ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan 14/02/2014 tarihli bilirkişi raporunda sanık sürücünün tali, yaya maktül ve katılanın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, yargılama sonucunda sanık araç sürücüsü …’nin fiili bilinçli taksir halinde işlediğinin kabulü ile hapis cezası ile mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyiz incelemesinden geçerek 29/12/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Mahkemece alınan 10/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü …’nin %60 oranında kusurlu olduğu, kazaya maruz kalan davacıların çocuğu yaya …’ın %40 oranında kusurlu olduğu;17/03/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı sürücü …’nin %90 oranında kusurlu olduğu, kazaya maruz kalan davacıların çocuğu yaya …’ın %10 oranında kusurlu olduğu; 23/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalılardan …’nin maliki olduğu ve … Sigorta A.Ş’ye trafik sigortalı … plakalı otomobil sürücüsü davalı …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, yayalar … ve …’ın olayda kusursuz oldukları bildirilmiştir. Bu durumda aynı olay nedeniyle ceza yargılama aşamasında alınan kusur bilirkişi raporları ile İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan kusur raporu arasında kusur oranlarında çelişki ortaya çıktığı halde İlk Derece Mahkemesince ATK Trafik İhtisas Dairesi, İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan çelişkiyi giderecek şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Daire kararının kapsam ve şekline göre; manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. Davacıların davasını ilk olarak İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı, bu mahkeme tarafından Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesiyle dosyanın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği görülmektedir. Davalılar … ve … vekilinin, Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde yapılan yargılamada, dosyaya vekalet sunduğu bu itibarla kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücreti doğduğu açıktır. 6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi uyarınca, görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerekirken, bu hususun mahkemece dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabule göre de; mahkemece davalı … Sigorta AŞ ‘den davaya konu olay yönünden açılan hasar dosyasının, başvuru evrakları ile celbi sağlanarak faizin başlangıç tarihinin belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, ana dosya ve Birleşen Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/65 Esas ve 2014/45 Karar sayılı dosyası kapsamında aynı tazminata tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile karar verilmesine rağmen iki ayrı harca hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalılar..ve …tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022