Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/21 E. 2023/401 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/21
KARAR NO: 2023/401
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2018/124 Esas – 2019/1290 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 29/09/2012 tarihinde trafikte seyri sırasında, davacı idareye ait bakım ve onarımdan sorumlu bariyerlere çarparak hasara sebebiyet verdiğini, diğer davalı …. nin ise, davalı …’a ait aracın ZMS sigortacısı olduğunu belirterek, 6.797,00 TL hasarın, hasar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; olayda zamanaşımının gerçekleştiğini, kazanın 29/09/2012 tarihinde, davanın ise 15/02/2017 tarihinde açıldığını, davacı tarafın, kazaya ilişkin olarak müvekkiline 25/01/2013 tarihinde başvuruda bulunduğunu, başvuru üzerine açılan 11/140615 nolu hasar dosyasında araştırmalar yapıldığını ve davacı tarafa 07/02/2013 tarihinde 3.481,00 TL, ve 11/02/2013 tarihinde 3.316,00 TL olmak üzere toplam 6.797,00 TL ödeme yapıldığını, davacı tarafın bu ödemeye rağmen haksız ve mesnetsiz olarak mükerrer talepte bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle, davanın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiğini, … plakalı aracının kaskosu ve ZMMS sigortası olduğunu, sorumluluğun sigorta şirketinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın davalı …. yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın davalı … yönünden kabulüne, 6.797,00 TL hasar bedelinin 29/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazada kendisinin %100 kusurlu gösterildiğini ancak yaşanan vakanın o anki hali ile isteği dışında gerçekleştiğini, düzenlenen bilirkişi raporunun zamanaşımına uğradığını, aracın ZMMS sigortasının bulunduğunu, sigorta şirketi tarafından maddi kayıpların ödendiğini, sigorta şirketine 07/12/2012 tarihinde başvurulduğunu ancak davanın 15/02/2017 tarihinde açıldığını, bu nedenle sigorta şirketi yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiğini, kendisinin zamanaşımı ve defi talebinin yerinde görülmediğini, davacının sigorta şirketine başvurduğunu ancak takip etmemesi ile ödemenin alınamadığının sabit olduğunu, ilgili sigortaya yaşanan bu olaydan dolayı ödeme yaptığını, ödenmesi gereken zararın tahsili için yerinde ve zamanında sigortadan tahsil edilmemesi ve ilgili davacının sigortadan talep etmemesinin kendisinden kaynaklanmadığını, dosyada yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/05/2017 tarih 2017/65 Esas, 2017/193 Karar sayılı mahkemenin görevsizliğine ilişkin ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 07/12/2017 tarih, 2017/2597 Esas ve 2017/1038 Karar sayılı kararı ile “İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 15/05/2017 tarih 2017/65 Esas, 2017/193 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK.nun 353/1(b)1. maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir. Davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 29/09/2012 tarihinde davacı idareye ait bakım ve onarımından sorumlu olduğu bariyerlere çarparak hasara sebebiyet verdiği, diğer davalı ….’nin davalı …’a ait aracın ZMMS sigortacısı olduğunu, ZMMS poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, hasar için 07/12/2012 tarihinde davalı … şirketine müracaat edildiği, ödeme yapılmadığı gerekçesiyle maddi tazminat talep edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince kusurun belirlenmesi için alınan bilirkişi raporunda olay yeri, kaza tespit tutanağı, aracın hasarlı parçaları dikkate alınarak değerlendime yapıldığı, bu durumda bilirkişi raporunun, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşıldığına göre Mahkemece bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin kusur raporuna ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile zamanaşımı definde bulunmuştur. HMK’nın 319.maddesine göre savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı defi cevap dilekçesi ile ileri sürülmelidir. Cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ya da süresi içinde cevap dilekçesi verilmemişse ilerleyen aşamalarda HMK’nın 141/2 maddesi uyarınca zamanaşımı defi davacının açık muvafakati ile yapılabilir. Eldeki davada davalı … cevap dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürmediğine ve davacı tarafından açık muvafakati bulunmadığına göre istinaf aşamasında ileri sürülen zamanaşımı def’inin nazara alınması olanaklı değildir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesine göre işletenlerin, bu Kanun’un 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Aynı Kanun’un 85/1. maddesinde ise bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibinin, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Kaza tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda haksız fiil halinde müteselsil sorumluların dış ilişkisi 61.maddede düzenlenerek birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanacağı kabul edilmiş ; müteselsil sorumlar arasındaki iç ilişkisi ise 62.maddede düzenlenmiştir. Müteselsil sorumluluğa ilişkin TBK’nın 162/1.maddesine göre ise müteselsil borçlulardan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumludur. Aynı Kanun’un 163.maddesine göre borç tamamen ifa edilinceye kadar alacaklıya karşı bütün borçluların sorumluluğu devam eder. Alacaklı, borçluların birinden, bir kısmından veya hepsinden alacağını talep etme ve dava açma hakkına sahiptir. Davalı … istinaf dilekçesinde aracın ZMSS ve kasko poliçesi bulunduğunu, bu nedenle zararın sigorta şirketinden tazmin edilmesi gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Yukarıda belirtilen KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalı zarara sebebiyet veren aracın işleteni ve sürücüsü olduğuna göre aleyhine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Dosyada bulunan dekont örneklerinden dava tarihinden önce trafik sigortacısı olan …. tarafından davacıya hasar bedeli için ödeme yapıldığı ancak yine dosyada bulunan mail yazışmalarından ödemelerin Kadıköy 6. İcra dosyasına yapıldığı bu nedenle İBB’nin hesabına geçmediği anlaşılmaktadır. Ödeme ile borç sona ereceğinden yargılamanın her aşamasında nazara alınmalıdır. İlk Derece Mahkemesince davalı tarafın ödeme savunması üzerinde durulmadan karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde, İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken ….’ye yeniden yazı yazılarak cevap dilekçesi ve hasar dosyasında belirtilen ödemelerin hangi banka hesabına yapıldığının sorulması, bildirildiğinde bu bankaya ödeme tarihi de belirtilerek yazı yazılmak suretiyle banka hesap sahiplerinin ve ödeme tutarlarının sorulması ayrıca sigorta şirketine hasar dosyasında ödeme yapıldığı belirtilen Kadıköy … İcra Müdürlüğünün dosya numarası sorularak bu dosya getirtilerek eldeki uyuşmazlığın tarafları olup olmadığı kontrol edilmesi, eldeki uyuşmazlık için icra takibi yapılıp yapılmadığının denetlenmesi, davacı İBB’ye yapılan ödemelerin hesaba geçip geçmediği konusunda beyanda bulunmak üzere mehil verilmesi ve sonucuna göre dava konusu edilen hasar bedeli ödenmiş ise değerlendirme yapılarak karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2023