Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1885 E. 2022/369 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1885
KARAR NO: 2022/369
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
NUMARASI: 2020/551 Esas – 2021/392 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 31/01/2016 tarihinde … plakalı aracın … plakalı araca çarpması sonucunda meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi …’ün vefat ettiğini, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçe ile sigortalı olduğunu, müvekkillerinin vefat edenin desteğinden mahrum kaldıklarını beyanla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 2.000,00 TL maddi tazminatın davalıların hepsinden, 100.000,00 TL manevi tazminatın işleten davalı … A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili ıslah dilekçesi ile taleplerini 11.668,95 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere 12.688,95 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin söz konusu kaza nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, … plakalı aracın dava dışı … Ltd. Şti. tarafından işletildiğini, maddi tazminat taleplerinin ispatı gerektiğini, manevi tazminat taleplerini fahiş olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza nedeniyle vefat sonrasında davacılar vekili Av. …’ın … Bankası hesabına müvekkili şirket tarafından yaptırılan aktüerya hesabına göre 05/05/2016 tarihinde ibraname karşılığında 126.065,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, ödeme neticesinde müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, davacıların müvekkilini ibra ettiğini, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile 11.668,95 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihinden davalı sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına, 2-Davacı … yönünden açılan maddi tazminat talebinin reddine, 3-Cenaze defin giderine ilişkin talebin reddine, 4-Davacı eş … için 15.000,00 TL davacı … İçin 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Aş’den tahsili ile davacılara ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Önceki istinaf ilamı doğrultusunda araştırma yapılmadan ve müzekkere cevabı beklenilmeden cenaze ve defin giderlerinin reddine karar verilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, davacılar için hükmedilen manevi tazminatın oldukça az olduğunu, kazaya neden olan aracın tır ve ticari olmasından ötürü yerel mahkemece avans faiz yerine yasal faize hükmedilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; aracın işleteninin dava dışı … Ltd. Şti. olduğunu, müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, kusur raporu alınmadan karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, manevi tazminat miktarının oldukça yüksek olduğunu ve davacı taraf için zenginleşmeye ve müvekkili şirket için ekonomik açıdan ciddi sorunlara sebep olacak nitelikte olduğunu ayrıca davacı tarafın manevi zarara uğradığına ilişkin herhangi bir delil sunamadığını, davacı tarafın 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 950,00 TL’sini … ve 50,00 TL’sinin … için ayrıştırmasının HMK madde 2 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, lehe vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma maddi-manevi tazminatı ile cenaze ve defin gideri istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 29/09/2020 tarih, 2018/ 2276 Esas ve 2020/3571 Karar sayılı kararı ile ” …Davacı vekili dava dilekçesinde 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri talep etmiş ancak buna ilişkin delil sunmamış, mahkemece Kartal İlçe Müftülüğüne yazılan yazı cevabında da bilgi verilmemiştir. O halde mahkemece yeterli araştırma yapılmaksızın bu talep yönünden davanın kabul edilmesi de doğru olmamıştır. … Dosya kapsamı ve dava dilekçesinde hangi davacı için ne miktarda destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği açıklanmamış, toplamda 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiği belirtilmekle yetinilmiş; ıslah dilekçesinde ise “bilirkişi raporu ile davacı … için 11.668,95 TL destekten yoksun kalma tazminatı tespit olunduğu açıklanarak 1.000,00 TL cenaze ve defin gideri talebi de dahil edildiğinde toplam (11.668,95 + 1.000,00) 12.668,95 TL tazminatın tahsilinin talep edildiği” açıklanmıştır. İlk Derece Mahkemesince davacı …’in açtığı maddi tazminat davasının kabulüne, davacı …’ün destekten yoksun kalma tazminatı talep hakkı bulunmadığından bu davacı için maddi tazminat davasının reddine karar verilmiş, red edilen dava için karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Oysa HMK’nın 31 ve 194.maddeleri gereğince davacılar vekiline her bir davacı için talep edilen maddi tazminat miktarlarını açıklamak ve gerektiğinde düzeltmek konusunda süre verilmeden yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Dairemiz kararı doğrultusunda davacı vekiline verilen süre içinde davacı vekili talebini “Dava dilekçemizde 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştik. Söz konusu tazminat miktarının 950 TL’lik kısmı davacılardan … için, 50 TL’lik kısmı … için ayrıştırıyoruz. Yine her iki davacı için 1.000 TL cenaze ve defin gideri talep ediyoruz ” şeklinde açıkladığı görülmüştür. Davacılar vekili verilen mehil üzerine talebe konu tazminat miktarlarını belirlediğinden davalı vekilinin yapılan bu ayrıştırmanın HMK madde 2 kapsamında dürüstlük kuralına aykırı olduğuna değinen istinaf itirazı yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesinin 31/01/2018 tarih, 2016/570 Esas ve 2018/39 Karar sayılı kararında da davacılar lehine 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği halde bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf talebi bulunmadığından davacılar lehine; İlk Derece Mahkemesince ilk kararda da yasal faize hükmedildiği halde davacılar vekilinin, avans faize hükmedilmesi gerektiği konusunda istinaf itirazı bulunmadığından davalı taraf lehine usulü kazanılmış hak oluşması nedeniyle bu hususlara ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Yine davalı … A.Ş. vekilinin işleten olmadığına, kusura yönelik istinaf itirazları Dairemiz ilk kararı ile değerlendirilerek istinaf itirazlarının reddine karar verildiğinden yeniden inceleme konusu yapılmamıştır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın belirlenmesine hakim ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacı … ve … lehine belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğu, aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacı … lehine 40.000,00 TL, davacı … lehine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Kabule göre Mahkemece reddedilen tazminatlar yönünden davalı … A.Ş. lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru olmamıştır. Bu yöndeki istinaf itirazı kabul edilerek hüküm düzeltilmiştir. Davacılar vekilinin cenaze giderine ilişkin istinaf talebi değerlendirildiğinde: HMK’nın 341/2. maddesine göre miktar veya değeri üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı kanunun 341/4. maddesinde de “alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üçbin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” düzenlemesi mevcuttur. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu somut olayda yerel mahkeme hükmünün verildiği 2021 yılı için HMK’nın 341/2. maddesindeki kesinlik sınırı 5.880,00 TL olacaktır. Bu halde, reddine karar verilen maddi tazminat miktarı karar tarihine göre uygulanması gereken 2021 yılı için öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı HMK’nın 341/4.fıkrası gereğince istinaf hakkı yoktur. Yerel mahkemece, kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacılar vekilinin reddine karar verilen maddi tazminat talebi (1.000 TL cenaze ve defin gideri) hakkında istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-b maddeleri gereğince reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ile davalı … A.Ş. vekili vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun maddi tazminat yönünden HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, Davacılar vekilin manevi tazminat yönünden, davalı … A.Ş. vekilinin ise vekalet ücretine ilişkin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Diğer istinaf taleplerinin reddine, Buna göre: 1-Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile 11.668,95 TL’nin davalı … yönünden kaza tarihinden davalı sigorta yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına, 2-Davacı … yönünden açılan maddi tazminat talebinin reddine, 3-Cenaze defin giderine ilişkin talebin reddine, 4-Davacı eş … için 40.000,00 TL davacı … İçin 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacılara ödenmesine, 5-a.Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat davası için alınması gereken 797,10 TL harçtan maddi tazminat için peşin alınan 43,84 TL peşin harç ile 37,00 TL ıslah harcının toplamı 80,84 TL’nin mahsubu ile bakiye 716,26 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, b.Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat davası için alınması gereken 5.464,80 TL harçtan manevi tazminat için peşin alınan 341,55 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL harcın davalı … A.Ş.’den alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan başvurma ve peşin harç ile ıslah harcı toplamı 414,59 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, 7-Davacılar tarafından yapılan 1.149,30 TL bilirkişi ücreti ve posta giderinin kabul ve red oranı nazara alındığında 935,00 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak (Davalı sigorta şirketi 425,05 TL’ sinden sorumlu olmak kaydıyla) davacılara ödenmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 8-Davalı sigorta şirketi tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı nazara alındığında 63,02 TL’ nin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı sigorta şirketine ödenmesine, 9-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden; davacılar yararına AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine, 10-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden; davalı … Sigorta A.Ş yararına AAÜT uyarınca 1.050,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara müteselsilen ödenmesine, 11-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden; davacılar yararına AAÜT uyarınca 11.200,00 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş’den alınarak davacılara ödenmesine, 12-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı … A.Ş. yararına AAÜT uyarınca 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … A.Ş.’ye ödenmesine, 13-Kullanılmayan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar ve davalı … A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-a-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 121,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile (162,10+162,10=)324,20 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, b-İstinaf aşamasında davalı … A.Ş. tarafından yapılan 10,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı … A.Ş.’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.25/02/2022