Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1857 E. 2022/652 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1857
KARAR NO: 2022/652
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 30/06/2021
NUMARASI: 2014/278 Esas – 2021/789 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/05/2013 tarihinde davalı …’nin tamamen kusurlu olarak sevk ve idaresinde bulunan diğer davalı …’ye ait … plakalı … araç ile müteveffa …’a çarparak ölümüne neden olduğunu müteveffanın davacı … ile evli olup …, …, … ve … isimli çocukları bulunduğunu davalı … hakkında İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinde 2013/186 esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davalı …’nın kusurlu olarak kullandığı araç ile çarparak …’ın ölümüne neden olduğunu, müteveffanın ölümü ile eşi ve dört çocuğunun destekten yoksun kaldıklarını, fazlaya ilişkin talep ve hakları ile diğer tazminat talepleri saklı kalmak kaydı ile şimdilik her bir davacı ile 100 TL’den toplam 500 TL destekten yoksun kalma, maddi tazminat tutarının toplanacak delillere göre 6100 sayılı Yasanın 107. maddesi uyarınca belirlenmesinden sonra işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden ve sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile tahsiline, manevi tazminatın ve miktarının bilahare yargılamanın son aşamasında talep edileceğinden miktarı bildirilecek manevi tazminatın sigorta şirketi davalı dışındaki davacılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Yargılama evresinde konusuz kalan Maddi Tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, Davalı … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile Davacı … için 28.000 TL,Davacı … için 25.000 TL,Davacı … için 25.000 TL,Davacı … için 25.000 TLDavacı … için 25.000 TL olmak üzere toplam 128.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan manevi tazminat istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ve davalı … ile … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece alınan son raporun çelişkileri gidermediği gibi daha çok çelişki yarattığını, ceza hakimi, suçun işlendiğini veya işlenmediğini kesinlikle saptamışsa, bu durumun hukuk hakimini bağlayacağını ancak kusurun derecesini belirleme yönünden ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile kesinlikle bağlı olmadığını, takdir edilen manevi tazminatın çekilen elem ve ızdırabı arttırdığını, tazminat miktarının düşük olduğunu, ihtiyari dava arkadaşlığında, davaların birbirinden bağımsız olduğunu, bu nedenle her davacı için yargılama gideri ve bu doğrultuda avukatlık ücretinin de ayrı ayrı hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin meydana gelen trafik kazasında kusurunun bulunmadığını, müvekkiline izafe edilen kusuru kabul etmemek ile birlikte eğer bir kusur oranı belirlenecek ise sadece azami hız sınırını bir miktar aşılması nedeniyle %40 oranında kusur izafe edilmesinin haksız ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza dosyasında alınan ATK raporunda zikredilen tali kusurun oranın belirli olmaması nedeniyle kusur oranının tespiti için ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden bilirkişi raporu alınması taleplerinin reddedildiğini, davacılar lehine takdir edilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, kendisini vekille temsil ettiren müvekkilleri lehine manevi tazminat yönünden 5 davacı bulunması nedeniyle davacı ve dava sayısı kadar ayrı ayrı 5 tane karşı vekalet ücreti taktir edilmesi gerektiğini, mahkemece, müvekkilleri lehine manevi tazminat yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının usule ve kanuna uygun olmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 06.05.2013 tarihinde davalı …’nin, sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile Maltepe … Mahallesi … Caddesi üzerinden … yönüne seyrederken No:… önüne geldiğinde, aracının sağ ön kısmı ile kendi istikametine göre yolun sağ tarafından sol tarafına geçmek için kaplamaya giren davacıların desteği yaya …’a çarpması ile meydana gelen trafik kazasında yaya …’ın vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Aynı olaya ilişkin İstanbul Anadolu 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/495 Esas ve 2019/77 Karar sayılı kararı ile davalı …hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan mahkumiyetine dava dışı … hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan beraatine karar verildiği, mahkumiyet kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 2019/8619 Esas ve 2019/11778 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verildiği, Ceza Mahkemesi tarafından ATK Trafik İhtisas Dairesinden aldırılan bilirkişi raporunda davalı sürücü …’nın tali, destek yaya …’in asli kusurlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Mahkemece aldırılan 09/01/2016 tarihli kök ve ek bilirkişi raporu ile ve üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen 13.05.2019 tarihli bilirkişi raporunda sürücünün % 75 oranında destek yayanın %25 oranında kusurlu bulunduğu; 01.02.2021 tarihli üç kişilik kusur bilirkişi raporunda ise sürücünün % 40 oranında, destek yayanın % 60 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; Mahkemece kusura ilişkin alınan İTÜ trafik uzmanlarından oluşturulan bilirkişi heyeti raporları ile ceza yargılaması aşamasında alınan bilirkişi raporlarının birbiri ile uyumlu oldukları, heyet raporunu gerekçeli, denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmasına göre kusura yönelik istinafın reddi gerekmiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen toplam manevi tazminat miktarlarının usul, yasa ve hakkaniyete uygun ve makul olduğu kanaatine varılmıştır. Kabule göre de; İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; redde ve kabule göre her bir davacı yönünden hükmedilen tazminat miktarına ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekirirken yazılı şekilde vekalet ücreti belirlenmesi doğru olmamıştır (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25/11/2019 tarih, 2017/5605 E.ve 2019/11036 K.sayılı kararı). Bu nedenle; davacılar vekili ve davalı … ile … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davacılar vekili ve davalı … ile … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Yargılama evresinde konusuz kalan Maddi Tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davalı … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; Davacı … için 28.000 TL, Davacı … için 25.000 TL, Davacı … için 25.000 TL, Davacı … için 25.000 TL Davacı … için 25.000 TL olmak üzere toplam 128.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, Aşan manevi tazminat istemin reddine,
3-KARAR HARCI, a-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 59,30 TL harcın, davacı tarafından dava açılışı sırasında peşin harç olarak yatırılan 24,30 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 35,00 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına, B-Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 8.743,68 TL nisbi karar harcının 490,58 TL’si yargılama evresinde 31.05.2016 tarihinde, 620,95 TL’si de yargılama evresinde 25.02.2020 tarihinde alınmış olduğundan geriye kalan 7.632,15‬ TL karar harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-AVUKATLIK ÜCRETLERİ a- Manevi tazminat davası bakımından kendilerini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT gereğince hesaplanan; Davacı … için 4.200,00 TL, Davacı … için 4.080,00TL, Davacı … için 4.080,00 TL, Davacı … için 4.080,00 TL Davacı … için 4.080,00 TL
vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek belirtilen miktarlarda davacılara ödenmesine, b-Reddedilen manevi tazminat davası bakımından kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve … lehine red edilen manevi tazminat miktarları üzerinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan 2021 yılı AAÜT’nin 3/2. ve 10.maddesi gereğince hesaplanan; 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı … ‘dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan, alınarak davalılar … ve …’ye verilmesine, c-Yargılama evresinde konusuz kalan maddi tazminat yönünden taraflar arasında düzenlenen ibraname nedeniyle vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ, a-Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı, 1.135,83 TL peşin harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, b-Davacı tarafça yatırılan 3,75 TL vekaletname harcı ile 6.450,00 TL bilirkişi ücreti, 575,35 TL posta ücreti olmak üzere toplam 7.029,1‬0 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 3.598,89 TL’nin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, kalan 3.430,21 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına, c-Davalılar … ve … vekili tarafından yatırılan 4,30 TL vekaletname harcının davacılar taraftan tahsili ile davalılar … ve …’ye verilmesine, e-Davalılar Derya Tilki tarafından sarf edilen 3.000 TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.464‬,00 TL’nin davacılardan alınarak davalılar … ve … verilmesine, kalan 1.536,00 TL’nin ise davalılar üzerinde bırakılmasına, f-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar ile davalılar … ve … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine, 2-a-Davacılar yönünden; İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 38,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, b-Davalılar … ve … yönünden; İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan 54,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile (162,10+162,10=)324,20 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalılar … ve …’ye verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022