Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1818
KARAR NO: 2023/2123
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/06/2021
NUMARASI: 2021/177 Esas – 2021/417 Karar
DAVA: Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.06.2018 tarihinde, davacı müvekkilinin Almanya/ Berlin trafik siciline kayıtlı … plakalı … marka aracı ile davalı Sigorta Şirketi nezdinde sigortalı … plakalı aracın trafik kazasına karıştığını, müvekkilin aracındaki hasarın, Almanya/ Berlin’de yetkili ekspertiz firması tarafından 1.850,20 Euro olarak tespit edildiğini, araçta 130 Euro mahrumiyet bedeli (günlük 65 Euro x 2 işgünü) de bu tespit raporunda yer aldığını, müvekkilinin zararının toplam 1.980,20 Euro olduğunu, bu tespit için yetkili ekspertiz firmasına 634,87 Euro ödendiğini, yine bu eskpertiz raporunun tercümesi için 531,00 TL tercüme bedeli ödendiğini, sigorta firmasına 16.11.2018 tarihinde başvuru yapılmasına karşın hasarın ödenmediğinden işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu beyan ederek 1.980,20 Euro tazminatın, sigortaya başvuru tarihi olan 16.11.2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle tahsilini, hasar tespit masrafı olarak ödenen 634,87 Euro’nun karar günündeki TL karşılığının ve 531,00 TL tercüme bedelinin yargılama giderlerine eklenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete hasara ilişkin tüm evrakları içeren bir başvuru yapılmadığını, sigorta şirketlerine tam ve eksiksiz başvuru yapılmasının dava şartı olduğunu, davacı tarafın Almanya’da yapıldığı belirtilen onarım işlerine ilişkin hiçbir fatura, evrak sunulmadığından müvekkili şirketin dava açılmasında kusuru bulunmadığını, işbu davanın başvuru yokluğundan usulden reddi gerektiğini, talep edilen tanzim tutarının fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, davacıya ait araçta oluşan hasara istinaden 1.850,20 Euro ve araç mahrumiyeti nedeniyle 130,00 Euro olmak üzere toplam 1.980,20 Euro maddi tazminatın 29/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle birlikte ve fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının poliçe teminat limitleri dahilinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı yanın hasar tespiti ile çeviriye yönelik masraf taleplerinin kabulüyle, yargılama giderleri faslında değerlendirilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Kazanç kaybı (araç mahrumiyeti) bedelinin trafik sigortası poliçesi teminatları arasında yer almadığını, kazanç kaybı bedelinin doğrudan uğranılan zarar değil, dolaylı zarar olup, Trafik Sigortası Genel Şartları “Teminat Dışında Kalan Haller” başlıklı A.3. maddesinin (m) bendi uyarınca trafik sigortası poliçe teminatı kapsamında olmayan araç mahrumiyet bedelinin, ZMSS den talep edilmesinin mümkün olmadığını, haksız fiilden doğan borçların haksız fiilin işlendiği ülke hukukuna tabi olduğunu, haksız fiilin Türkiye’de meydana geldiğini, zarar ziyanın belirlenmesinde tamamen Türk hukukunun uygulanacağını, bu belirlemede zarara uğrayan aracın yurt dışından geçici süre gelip gelmemesinin önemi olmadığını, aksi düşüncenin Türk yargı yetkisinin devri sonucunu ortaya çıkaracağını, bunun da kabulünün mümkün olmadığını, davacının, talebini kanıtlar nitelikte hiçbir belge ibraz etmediğini, bu durumun sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğunu, halihazırda onarılmış bir araç hakkında talep olunan işbu talebin haksız olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulu fatura olmadığından KDV dahil ödeme yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafça sunulan fatura bulunmamakta olup, afaki olarak talep edilen parça ve işçilik bedelinin gerek mevzuat hükümlerine gerekse sigorta prensiplerine aykırı olduğunu, yeni bir rapor tanzim edilmesini talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Kaza yeri Türkiye olsa bile yurtdışında kayıtlı aracın meydana gelen kaza nedeniyle tamir ettirilmeden yurtdışına götürülmesi halinde, tamir bedelinin yurtdışındaki malzeme ve işçilik fiyatları ile değerlendirilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı taraf bu açıdan aracını Türkiye’ de tamir ettirmeye yada Türkiye koşullarındaki hasar bedeli ile tazmine zorlanamayacağından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir. (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.6.2013 tarih, 2013/8078 Esas ve 2013/9341 Karar sayılı kararı).Davacı tarafından hasara ilişkin Almanya da yaptırdığı eksper raporunu sunduğu görülmekle hasarı ispatlayamadığına ilişkin istinaf yerinde değildir. Davacı tarafından yurt dışında aracın tamirine ilişkin sunulan ekspertiz raporu ve faturada vergi dahil hesaplama yapıldığı, hesaplanan vergi ücretinin Almanya ülkesinde ödenecek vergi olması nedeni ile mahkemece vergi dahil hasar bedelinin istenilmesinde ve mahkemece kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davaya konu kaza nedeniyle davacının aracında oluşan hasarın onarımı için gerekli makul sürede, davacının ikame araç temin etmek ve bu suretle masraf yapmak zorunda kalacağı, bu zararının da tazmininin gerektiği açık olmakla birlikte bu zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, bu zararın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ve poliçe özel şartları uyarınca teminat kapsamında bulunmadığından araç mahrumiyet zararına yönelik davacı isteminin davalı sigorta şirketi yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/1057 Esas ve 2018/807 Karar sayılı).Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KABULÜ ile, davacıya ait araçta oluşan hasara istinaden 1.850,20 Euro maddi tazminatın 29/11/2018 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle birlikte ve fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının poliçe teminat limitleri dahilinde davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, Araç mahrumiyetini ilişkin davanın reddine,2-Davacı yanın hasar tespiti ile çeviriye yönelik masraf taleplerinin kabulüyle, yargılama giderleri faslında değerlendirilmesine,3-Alınması gereken 869,60 TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 221,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 647,79 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,Davacının peşin harç olarak yatırdığı 221,81 TL’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacının yaptığı ilk masraf 50,80 TL, bilirkişi ücreti 550,00 TL, posta gideri 173,15 TL, tercüme bedeli 531,00 TL ve hasar tespit masrafı 6.681,43 TL olmak üzere toplam 7.986,38 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 7.828,33 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 257,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avanslarından var ise artan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE, 8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğinin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 23,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/11/2023