Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1798 E. 2021/1720 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1798
KARAR NO: 2021/1720
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
NUMARASI: 2016/352 Esas – 2018/1301 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/10/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 22/02/2016 tarihinde meydana gelen kazada …’nın babası olan, … ve …’nın oğulları olan diğer davacıların ise kardeşleri olan …’nın vefat ettiğini; kaza anında murisin davalılardan …’in adına kayıtlı, davalı …’ün sürücüsü olduğu, diğer davalı … Sigorta AŞ’nin ise ZMMS’i olduğu … plakalı araç içinde yolcu bulunduğunu, 4 davacı için destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, ayrıca 2.000,00 TL’de cenaze defin gideri talep ettiklerini belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak suretiyle şimdilik 3.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müteselsilen; murisin ölümünden kaynaklanan üzüntüyü bir nebze telafi etmek içinde … için 100.000,00 TL diğer davacıların her biri içinde 50.000,00’şer TL’nin manevi tazminatın ise sadece davalılardan … ve …’den tahsiline karar verilmesini ve tazminatlara sigorta şirketi yönünden dava tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihinde zorunlu mali mesuliyet sigortası olduklarını ancak sorumluluklarının araç sürücüsünün kusuru ve sakatlanma / ölüm halinde kişi başına 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu; davalı sürücünün bu nedenle kusurunun hesaplanması gerektiğini; kusur belirlendikten sonra ve ona atfedilebilecek bir kusur bulunursa hesap bilirkişisinden rapor alınmasını savunup, davanın reddini talep etmiştir. Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin araç maliki olduğunu ancak aracı kullanmadığını, kazaya herhangi bir katkısının bulunmadığını; müvekkiline isnat edilebilecek bir kusur bulunmadığı için davanın onun yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini; davacı taraf murisin taksi şoförü olduğunu iddia ettiğini, bunun belge ile ispatı gerektiğini; sosyo-ekonomik durumunun dikkatlice belirlenmesi gerektiğini, istenen manevi tazminatında fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat kaleminin Kısmen Kabulü ile,Davacı … için 33.966,36 TL, Davacı … için 36.310,68 TL,Davacı … için 52.572,62 TL nin destekten yoksun kalma tazminatı olarak, 2.000,00 TL nin ise cenaze defin gideri olarak davacı … için,Davalılardan müteselsilen tahsiline; bu tahsilat yapılırken davalı sigorta şirketinden dava tarihi olan 25/03/2016 tarihinden itibaren diğer davalılardan kaza tarihi olan 22/02/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, Bu davacılar yönünden fazlaya dair maddi tazminat talebinin reddine, Davacı … yönünden destekten yoksun kalma talebinin reddine, Manevi tazminat yönünden ise davalılar … ve …’den her bir davacı için ayrı ayrı 25.000,00 er TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat istemlerinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Sigorta vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili tarafından istinaf harçlarının yatırılmadığı nedenle 25/06/2021 tarihli karar ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği kararın davalı … vekiline 07/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği bu karara karşı istinaf yoluna başvuru yapılmadığı görülmüştür. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Hatır indirimi yapılması gerektiğini, mahkemece hatalı değerlendirmeye dayalı bilirkişi raporu esas alınarak müvekkili şirket aleyhine hükmedilen tazminatın miktarının fahiş olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusur oranının da afaki olduğunu, mahkemece müteveffanın herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığı araştırılmamış olduğu, müteveffanın, bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olması halinde, bu kurum tarafından yapılan ödemelerin müvekkilinden talep edilemeyeceğinden dolayı mükerrer ödemeden imtina amacıyla bu hususun tespiti gerektiğini, kararın kaldırılarak haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 22/02/2016 tarihinde davalı sürücü …’ün kullandığı … plakalı aracın … Caddesi üzerinde İçerenköy istikametinden Ümraniye istikametine seyirederken direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan … plakalı sayılı çekici araca takılı … plakalı dorsenin arka kısmına çarpması sonunda kazanın meydana geldiği; kaza nedeni ile yolcu …’nın vefat ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Davalı sigorta tarafından, süresinde dosyaya sunulan cevap dilekçesinde hatır indirimi yapılmasına yönelik bir beyan olmadığına göre İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında isabetsizlik yoktur. Mahkemece alınan kusur raporunda meydana gelen kazada … plakalı aracı kullanan davalı sürücü …’in %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Desteğin … plakalı sigortalı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan destek için sonuca etkili etkili değildir. Kaldı ki hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunun dosyadaki bilgi ve belgelere, ceza dosyası kapsamında alınan ATK trafik ihtisas Dairesi raporuna uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu kanaatine varıldığından, bu rapora itibar edilerek karar verilmiş olmasında, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalının kusura yönelik istinaf itirazı yerinde değildir. Yargılama sırasında mahkemece SGK’ya müzekkere yazıldığı, destek …’nın hak sahiplerine toplu yada aylık olarak herhangi bir ödeme yapılmadığının belirtildiği görülmekle bu yöne değinen istinaf başvurusu yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 16.930,61 TL harçtan peşin alınan 4.233,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.697,61 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/10/2021