Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/179 E. 2023/306 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/179
KARAR NO: 2023/306
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/09/2020
NUMARASI: 2018/349 Esas – 2020/607 Karar
DAVA: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/02/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı şirket tarafından Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile … nolu poliçeye istinaden ödenen zararın rücuu mahiyetinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine karşı Büyükçekmece 1 İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/413 Esas sayılı dosyası ile şikayet yoluna başvurulmuş ve faize ve tüm ferilere karşı ileri sürülen itirazın kabulü talep edildiğini, iş bu şikayetin reddi yönünde hüküm kurulduğunu, davalı alacaklının sigorta ettiren sıfatındaki müşteri …ün kendi kusurundan kaynaklanan kazanın ve zararın tazmini için yetkili kurumları yanıltmaya ve haksız tazanç elde etmeye yönelik hareket ettiğini, alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının dava dilekçesinde anlatımlarının hem çelişkili hem de maddi gerçeği aykırı olduğunu, davacı-borçlunun icra dosyasında sunduğu dilekçe içeriğinin kaza anlatımı ile dava dilekçesindeki kaza anlatımının birbirinden farklı olduğunu, davacının tüm iddialarını kanıtlaması gerektiğini, dava konusu kazada davacıya ait aracın sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, icra dosyasındaki paranın taraflarına ödenmesine gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu alacak sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Karara esas alınan kusur bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, mahkemece ilk ve tek bilirkişi raporuna vaki itirazlarının ve ek rapor taleplerinin dikkate alınmadığını, mahkeme kararının gerekçesinin eksik ve yetersiz olduğunu, kendi içerisinde çelişik ifade ve anlatımlar içermekte olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle kasko sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için başlatılan icra takibine karşı açılmış menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 27/07/2017 tarihinde davacıya ait … plakalı kamyonet ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortalı … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın hasara uğradığı, hasar bedelinin ödeyen davalı Kasko sigortacısının kusuru oranında ödediği bedelin tazmini için Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … plakalı aracın işleteni olan davacı hakkında icra takibi başlattığı, davacının borçlu olmadığı iddiası ile eldeki menfi tespit davasını açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece taraf tanıkları dinlendikten sonra kazanın meydana gelmesindeki kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu alınmıştır. Kusur bilirkişi raporunda, tanık beyanları, kazaya ilişkin sunulan fotoğraflar değerlendirilerek davacının kusursuz, davalıya sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğu da belirtilerek tam kusurlu olduğu tespit edilerek bildirilmiştir. Oysa dosyada bulunan alkol raporunda sigortalı araç sürücüsünün alkol oranı 0 promil olarak belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece yetersiz ve hatalı değerlendirme yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken ATK Trafik Kürsüsü, İTÜ Karayolları Kürsüsü gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan denetime elverişli şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli rapor alınarak, sonucuna göre usuli kazanılmış haklarda gözetilerek karar verilmesi olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/02/2023