Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1751 E. 2022/366 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1751
KARAR NO: 2022/366
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/06/2021
NUMARASI: 2020/379 Esas – 2021/500 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2022
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 31.05.2009 günü saat 03:30 sıralarında davacıların evlerine gitmek için davalılardan taşımacı …’ın maliki, …’in sürücüsü olduğu ve kaza tarihinde davalı … Sigorta A.Ş.’ne … no’lu KTK Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı davacıların içinde olduğu ticari taksinin … Caddesi ile … Caddesinin kesiştiği kavşağa geldiğinde … Caddesinden hızla gelen davalılardan …’ın maliki …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçla çarpıştığını, kaza sonucunda davacılar ağır biçimde yaralandıklarını, kaza sırasında ehliyetsiz ve alkollü olduğu anlaşılan … plakalı araç sürücüsü davalı … olay yerinden kaçtığını, kazayla ilgili İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/802 Esas, 2013/295 Karar sayılı dosyasıyla açılan ceza davası sonucunda 18/04/2013 tarihinde bu kişinin mahkumiyetine dair verilen kararın kesinleştiğini, trafik kazası sonucu bedensel zarara uğrayan davacı müvekkil … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 3.000,00 TL, … için 7.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılardan (davalı sigorta şirketi ve …’nın sorumluluğu teminat limiti ile sınırlı ve faiz başlangıcı dava tarihinden itibaren olmak üzere) alınarak davacıya ödenmesine, davacı müvekkillerin her biri için 50.000,00 er TL olmak üzere 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme ( davalı … ve sigorta şirketi dışındaki) davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … adına tescilli … plakalı araç için; Karayolları ZMSS Poliçesi düzenlenmiş olduğunu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı kurumun sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen … Plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli sigorta poliçesinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini, faizinde reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davalılar …, … ve … Sigorta A.Ş hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 2-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kabulü ile 74.151,23 TL maddi tazminatın davalılar …, …, …, …, … ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, Kabul edilen 74.151,23 TL tazminata davalı … yönünden dava tarihi olan 27.08.2013 tarihinden, davalılar …, …, …, … ve … bakımından kaza tarihi olan 31.05.2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına 3- Davacı …ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … ,…, … ve …dan kaza tarihi olan 31.05.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 4-Davacı …’ın maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 395,34 TL’ maddi tazminatın davalılar …, …, …, …, … ve …ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, Kabul edilen 395,34 TL tazminata davalı … yönünden dava tarihi olan 27.08.2013 tarihinden, davalılar …, …, …, … ve … bakımından kaza tarihi olan 31.05.2009 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 5-Davacı …ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, …, …, .. ve …dan kaza tarihi olan 31.05.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı …’ın maluliyetinin oluşmadığının tespit edildiğini, … yönünden davanın reddedilmesi gerektiğini, hem … hem de … yönünden geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, gelir kaybına ilişkin müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, gelir kaybının teminat dışında kalan haller içinde sayıldığını, SGK tarafından davacılara geçici iş göremezlik tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılması, yapılmışsa hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, raporun tıbbi belge ve evrak üzerinden inceleme ile tanzim edildiğini, davacının fiziksel muayenesinin daha önceden yapıldığı gerekçesiyle raporun tanzim edildiği tarihte fiziksel bir inceleme yapılmadan tanzim edildiğini, davacının fiziksel muayenesinin de yapılarak kaza ile illiyet bağı bulunan arazlarının tespit edilmesi, kaza sonrası düzenlenen tıbbi evraklarla bir bütün olarak incelenmesi gerektiğini, hükme esas alınan hesap raporunda davacının maluliyetinin hem %23,2 hemde %17,2 olduğunun belirtildiğini, raporda çelişki bulunduğunu, çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, … plakalı araca atfedilen %75 kusur oranının olması gerekenden yüksek olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan tedavi gideri iş göremezlik ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Mahkemece ilk verilen hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 14/07/2020 tarih, 2018/ 2024 Esas ve 2020/3378 Karar sayılı kararı ile ” … HMK’nun 124. maddesinin uygulanması gerektiği sonucuna varılırsa davalı … mirasçılarının davaya dahil edilmesi sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi, aksi takdirde davalı … aleyhine açılan davanın HMK m.114/1-d ve 115/2.maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekirken, … Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratılması, …hükmün anlaşılır ve net olmadığı,” ilgili” diye nitelendirilen dava konusunun belli olmadığı da görülmüştür. Hükmün bu haliyle infaz kabiliyeti de bulunmamaktadır.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı vekilinin geçici iş göremezliğe ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. İlk Derece Mahkemesinin 26/02/2018 tarih, 2014/468 Esas- 2017/758 Karar sayılı kararına karşı davalı … tarafından verilen istinaf dilekçesinde SGK dan geçici işgöremezlik ödemesi olup olmadığına ilişkin istinaf talebi bulunmadığından karşı taraf lehine bu hususlarda usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu yöndeki istinaf itirazı da yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince davacı … yönünden, hükme esas alınan, dosya kapsamı ve davacının kaza nedeniyle düzenlenen tüm tıbbi belgeleri de incelenerek maluliyet oranının tespiti açısından kaza ile yaralanma arasındaki illiyet bağı da açıklanarak kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde düzenlenen maluliyet raporunda davacı …’ın sürekli maluliyeti bulunmadığı, iyileşme sürecinin 1 aya kadar uzayabileceğinin (geçici iş göremezlik) belirlenmiş olmasına göre belirten rapora ve kusura göre yapılan hesaplamadaki geçici tazminata hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin davacının maluliyeti olmadığı halde tazminata hükmedildiğine ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.Kaza nedeniyle davalı sürücünün yargılandığı ceza mahkemesi ile mahkemenin hükme esas aldığı kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü, kazanın oluşuna uygun olduğu, davacıların yolcu konumunda olup kusurları bulunmadığı anlaşılmakla kusura ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Somut olayda davacı … için hükme esas alınan ATK. 3. İhtisas Kurulunun maluliyet raporu, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre, davacıda dava konusu edilen trafik kazasına bağlı olarak oluşan yaralanmasının maluliyet oluşturup oluşturmadığı konusunda illiyet bağını da ortaya şekilde, iş kolu grup numarası belirtilerek değerlendirme yapılarak düzenlenmiştir. Bu doğrultuda maluliyet tespitine ilişkin ATK raporunun denetime elverişli olduğu, nihai olarak E cetveline göre maluliyet oranının % 23,2 olarak belirlendiği görülmekle bu hususa değinen davalı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir. Bu nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 5.092,27 TL harçtan peşin alınan (59,30+1.214,00=) TL harcın mahsubu ile bakiye 1.273,30 TL harcın davalı …’ndan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.25/02/2022