Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1748 E. 2023/2116 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1748
KARAR NO: 2023/2116
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2019/458 Esas – 2021/141 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 22/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 24.01.2017 tarihinde araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada yaralanan …’e müvekkili şirket tarafından ödeme yapılmış olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kaza sırasında 1,13 promil alkollü olduğunun tespit edilmiş olduğunu ve müvekkili şirketin ödemiş olduğu sigorta bedelini 6102 sayılı TTK.nun 1472 ve 1481. maddeleri uyarınca sorumlulardan talep etme hakkına sahip olduğunu, bu nedenle davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmışsa da yapılan itiraz sonucunda takip durmuş olduğunu belirterek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … şirketi olan ve araçlarını kiraya vererek ticari faaliyetini sürdüren müvekkili şirket ile … arasında 17.01.2019 tarihinde saat 17.30 da Araç Kiralama Sözleşmesi düzenlenmiş ve aracın aynı gün müşterisine teslim edilmiş olduğunu, kişinin belirlenmiş olan alkol limitinin üzerinde ise ve trafik kazasında taraf olması durumunda sigorta şirketleri tarafından hasarın teminat dışında bırakılması adına işlemler yaptıklarını, kaza sırasında araç sürücüsünün … mü, yoksa … mi olduğunun kesin bir şekilde tespit edilmesi gerektiğini, davacı kaza sırasında araç sürücüsünün alkollü olduğunu kabul ve beyan ettiğinden, poliçesini sürdürmeye devam ettiğini izah etmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, davacının % 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 146.959,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 146.959,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, İcra inkar tazminatın talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;6098 Sayılı Borçlar Kanunun 52. Maddesine göre ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında değindiği hatır taşıması için %20 ve müterafik kusur için %20 indirim yapması gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu kurulan hükmün hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davalı vekili cevap dilekçesinde davacının hatır için taşındığı yönünde iddia ve savunma ileri sürmemiştir. Mahkemece, taşımanın hatır için olduğu değerlendirilerek tazminattan hatır indirimi yapılabilmesi için davalının bu yönde savunma getirmesi ve taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartlarını ortaya koyması gerekmektedir. Davalı tarafın, süresinde dosyaya sunulan cevap dilekçesinde hatır taşıması olduğuna dair iddiası ve savunması olmadığına göre İlk Derece Mahkemesince hatır indirimi yapılmamış olmasında bir isabetsizlik yoktur.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52 nci maddesi uyarınca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış (müterafik kusur hâli söz konusu) ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Müterafik kusura ilişkin savunma bir def’i olmadığından bu yönde bir savunma olmasa da resen dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davalıya ait sigortalı araçta yolcu konumunda dava dışı yaralanan … sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiği anlaşıldığından mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarından % 20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2022/1434 Esas 2023/8272 Karar sayılı kararı). Daire kabulüne göre de dava dışı yolcunun müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet indirimi mahiyetinde olduğundan davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiştir.Bu nedenle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Davanın KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 117.567,20 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptali ile asıl alacak 117.567,20 TL’ye takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,İcra inkar tazminatın talebinin REDDİNE, 2-Alınması gerekli 8.031,01 TL karar harcından davacının peşin yatırdığı 1.757,04 TL’nin mahsubu ile 6.273,97 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 1.757,04 TL peşin, 44,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.801,44 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 18.810,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 2.550,00 TL bilirkişi ücreti, 104,80 TL tebligat vs.posta masrafı olmak üzere toplam 2.654,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-14. maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26. maddesine göre; Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan arabuluculuk ücretinin davada haksız çıkan taraftan karşılanması gerekmekle, 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 162,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/11/2023