Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2023/983 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/166
KARAR NO: 2023/983
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/09/2020
NUMARASI: 2016/846 Esas – 2020/488 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden)
KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’den … plakalı araç ile … plakalı dorse ve bu aracı çeken … plakalı çekiciyi satın aldığını, satın alma işleminde davalılardan … Bankası A.Ş.’den ticari kredi kullandığını, kredi faiz oranlarını düşürmek için davalı banka satın alınan damper ve çekici için Kasko ve Sigorta Poliçesini kendi banka acenteleri tarafından yapılması durumunda daha uygun kredi faizi çıkacağından bahisle müvekkili şirketle anlaştığını, böylece … Bankası Arnavutköy şubesi acenteliği ile diğer davalı … Sigorta A.Ş. arasında genişletilmiş Kasko Sigorta Paket poliçesi için anlaşıldığını, araçlar üzerindeki kredi işlemlerinin, rehin işlemleri, sigorta ve poliçe işlemleri … Bankası Arnavutköy şubesi tarafından organize edilerek müvekkili şirketin satın almış olduğu araçların … Sigorta A.Ş. tarafından kaskolandığını, 29/04/2016 günü saat:20.39 da Denizli/Berek Polis Merkezinde müvekkili şirketin şoförü …’ın; … plakalı çekici ve arkasına takılı … plakalı dorsenin damperini kaldırırken kapağının açılmaması üzerine çekici ve dorsenin yan yattığını ve her ikisinde de zarar meydana geldiğini, aradan uzun süre geçmesine rağmen müvekkiline ödemenin yapılmadığını, müvekkiline ait pert olan … plakalı dorsenin kaskolanması gereken acente banka ile sigorta şirketi arasında ki anlaşmazlık sebebiyle, müvekkilinin zararının 29/04/2016’dan bu yana karşılanmadığını, karşılanmadığı gibi bir ret cevabının da verilmediğini sadece 08/08/2016 tarihinde sözlü olarak ödeme yapılmayacağını, müvekkili şirkete bildirdiklerini, müvekkiline ait … plakalı dorsenin sigorta rayiç bedeli olarak bildirilen fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 70.000,000 TL ile kaza tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar tarihi itibariyle hasarları karşılanması talep edilen aracın sigorta kapsamında bulunmadığını, poliçe düzenlenirken ve araçlar üzerine rehin kayıtları işlenirken prosedür gereği araçların ruhsatları incelenerek işlemlerin gerçekleştirildiğini, bu nedenle aracın trafik kayıtlarının getirtilmesi gerektiğini, ayrıca yanlışlık olduğu iddia edilen araç dışında iki aracın daha sigortalandığını, bunlarda herhangi bir hata olmadığını, poliçelerin düzenlenmesi ve imzalanması aşamalarında sigortalının hazır bulunduğunu, sigortalıya gerekli bildirimlerin yapıldığını, bir hata var ise dahi müvekkilinin iddia konusu hatadan sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili banka arasında kredi sözleşmeleri imzalandığını, kredi sözleşmelerinden sonra davacının şirketine ait araçlar için genişletilmiş kasko sigorta paket poliçesi düzenlendiğini, söz konusu alacak için sigorta şirketine husumet yöneltilmesi gerektiğini, müvekkili bankanın sözleşmede acente sıfatı ile hareket ettiği için müvekkili bankaya husumet yöneltilemeyeceğini, araca ilişkin sigorta poliçesinde maddi bir hata olsa dahi bunu farkedebilecek durumda olduğunu sözleşmenin iki tarafının da tacir olduğu düşünüldüğünde basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüklerinin olduğunu, karşı taraf da basiretli bir tacir gibi davranmamış olup iddia edilen bir hatanın olması durumunda sözleşmenin diğer tarafı olan sigorta şirketi kadar kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davalı … Bankası A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin davacının taleplerini ve olayı müvekkilinin dava dışı şirketten bir araç bir dorse ve bir çekici satın aldığı şekilde açıklama yaptığını ancak müvekkilinin dava dışı şirketten tek parça araç satın aldığını, dorse ve çekicilerin her daim birlikte kullanılmak zorunda olduğunu, lakin hepsinin sicile bağımsız tescili ve ayrı birer plakası bulunduğunu, pratik olarak üç araç gibi düşünmek mantıklı olduğu için bankanın 3 araç kredisi tanzim ettiğini lakin söz konusu araçların niteliği gereği bağımsız birer mal olduğundan düzenlenen kredi sözleşmelerinin hiçbirinin araçlarla bağdaştırılmadığını, fiili uygulamaya hakim olmayan bilirkişilerin dorselerin motorlu araç hüviyetinde olmadığını idrak edemediklerini, oysaki önde bulunan dorseyi çeken aracın sigortalandığını, davalı sigortanın ise yanlış aracı kaskolayarak müvekkilini mağdur ettiğini, kaza sonrası yanlışlık fark edilip ve akabinde hemen doğru araç için zeyilname düzenlendiğini, kredi işlemi için hazırlık yapılırken bankanın sigorta poliçesi düzenlemek üzere talep ettiği evrakların … San. ve Tic. A.Ş tarafından gönderildiğini, kayıtlara erişim sağlayan yetkili personelin satış işlemi gerçekleştirilen araçları tespit ederken sehven müvekkilinin bir aracını dava dışı satıcının bir aracıyla karıştırarak sigorta poliçesini bu şekilde tanzim ettiğini, sonrasında dava konusu sigorta primi ödemeleri ve dava dışı kredi ödemeleri tek bir hesaptan otomatik ödeme talimatı kurularak gerçekleştirildiğini ve müvekkiline herhangi bir kontrol şansı verilmediğini, poliçe tanzim edildikten sonra müvekkiline herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, müvekkilinin oluşan maddi hatayı ancak kaza rizikosu meydana geldikten ve davalı sigortacıya başvuru yaptıktan sonra öğrenebildiğini ve maddi hatanın düzeltilmesi için dilekçe vererek talepte bulunduğunu, zeyilname tanzim edilerek sigorta bedeli taleplerinin reddedildiğini, hatanın sebebinin satıcıdan gelen maillerin ayrıştırılmasından ve müvekkilinin bilgilendirilmeyip, poliçenin müvekkiline teslim edilmemesinden kaynaklandığını, bilirkişi sürücünün tam kusurlu olduğunu belirtmişse de dosya kapmasındaki ifade tutanağı incelendiğinde de görüleceği üzere gerçekleşen kazanın dorsenin kapağının açılmaması sonucu oluşan denge kaybından dolayı yaşandığını, belirlenen bedelin ise eksik tespit edildiğini, kredi sözleşmelerine ilişkin yapılan araç eşleştirmelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 29/04/2016 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı çekici ile … plaka sayılı aracın, dorsenin damperinin kaldırılması esnasında yan yatması sonucu … plaka sayılı dorsenin pert olması nedeniyle hasar tazminatı için davalılardan, dava konusu araçlarını sigortalayanı olan … Sigorta A.Ş.’ye başvurulduğu ancak bu esnada pert olan … plaka sayılı dorse yerine başka bir firmaya ait olan … plaka sayılı aracın kasko sigorta poliçesi bulunduğunun ortaya çıktığı, davacı tarafından yapılan düzeltme başvurusu üzerine düzeltmenin yapıldığı ancak tazminat ödemesi yapılmadığından … plakalı dorsenin sigorta rayiç bedelinin ödenmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Mahkemenin hükme esas aldığı ek raporla;” …Dava konusu … plakalı aracın ruhsatı da incelendiğinde araç tescil tarihinin 29.05.2015 olduğu ve diğer araçların tescil tarihi ile uyuşmadığı görülmüştür. Bu aracın bankaya bildirilen … araçla bağlantısı olmadığı olayda plaka yanlışlığının söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Yine dava konusu araçla ilgili araç tesciline ilişkin geçici bir belgenin olmadığı tespitleri yapılmıştır. Nihai değerlendirme yapılacak olursa; dava konusu aracın banka kredisi kullanılarak alınmadığı ve bankaya bu araç ile ilgili olarak bildirimde bulunulmadığı, kayıtlarda ise bu araç ile ilgili herhangi bir bilginin bulunmadığı dikkate alındığında davacının hasar talebinin yerinde olmadığı… “şeklinde tespitte bulunulmasına, bu halde kaza tarihinde geçerli sigorta poliçesi bulunmadığının ve davalılardan kaynaklanan yanlışlık olmadığının tespit edilmiş olmasına göre İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2023