Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1524 E. 2023/1625 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1524
KARAR NO: 2023/1625
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
NUMARASI: 2017/1434 Esas – 2021/80 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/09/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile; 07/03/2017 tarihinde davalı şirkete ZMSS poliçesi sigortalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kendisinin yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması ile gerçekleşen kaza sonucu yaralandığını ve sakat kaldığını, kazada müvekkilimin bir kusuru bulunmadığını, davalı …’ın %100 kusurlu olduğunu, 15/06/2017 tarihli, davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun kötü niyetli olarak davalı sigorta şirketi tarafından eksik evrak olduğu hususu nedeni ile ret edildiğini, tazminattan davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla; şimdilik 1.000,00 TL tutarındaki bedensel zararlara ilişkin maddi tazminatın, 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın, öğrenci olan müvekkilinin YGS’ye yüzündeki dikişlerle girmesi nedeni ile başarısız olması ve 1 yıl dershaneye harcanan masrafın tazmini ile eğitimindeki 1 yıllık gerilemesinin bedeli olarak şimdilik 500,00 TL maddi ve manevi tazminatın tazminine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartının yerine getirilmemesi sebebi ile davanın usul yönünden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 07.03.2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 13.06.2016-13.06.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMSS (Trafik) Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçelerde teminat limitinin kişi başı 330.000,00-TL olduğunu, Trafik sigortacısı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu bedeni zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında maddi tazminat ile sorumlu tutulabileceğini, öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kusur tespitinin yapılabilmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, emniyet kemeri takılmaması nedeni ile tazminattan indirim yapılması gerektiğini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı sigorta şirketine dava açılmışken kendisinin de davalı gösterilmesinin isabetli olmadığını, olayda hızının en fazla 55 km olduğunu, karşıdan gelen aracı görme imkanı olmadığını, davacının manevi tazminat talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabülü ile, 103.272,84 TL efor kaybına ilişkin tazminatın davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacının eğitimden kaynaklı gelir kaybı talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı …A.Ş. vekili ile davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 01.06.2015 yürürlük ve 04.05.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince müvekkili sigorta şirketinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri zararından sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, mağdurun kaza tarihinde 18 yaşını doldurmamasına rağmen çalışma yaşı dikkate alınmamış olup hesaplamanın kaza tarihinden itibaren başlandığını, mağdurun kaza tarihinde 18 yaşını doldurmadığı halde hesaplamada çalışma yaşı dikkate alınmamış olup hesaplama kaza tarihinden itibaren başlandığını, oysa kişinin 18 yaş sonu itibariyle çalışma yaşı başlangıcı olması gerektiğini, mağdurun 28 yaşında askere gideceği ve 12 ay askerlik yapacağı bu dönemde gelirinin AGİ hariç asgari ücret olacağı varsayımı ile hesaplama yapılmış olsa da yeni düzenlemeler gereği askerlik görevinin 6 aylık süreye düşürüldüğünü belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2918 Sayılı KTK. 91/1-2. ve 85/1. maddeleri gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nı yapan sigortacının poliçede belirlenen limite kadar, işleten ve sorumluluğunu üstlendiği sonucu ortaya çıkmakta ise de trafik sigortası ile işletenin sorumluluğu ve rizikonun üçüncü kişilere karşı teminat altına alındığını, kendisinin dava konusu kazaya karışan aracın … şirketine dava dosyasında bulunan ZMSS poliçesi ile sigorta güvencesi altına alındığını, tazminat sorumluluğunun sigorta şirketinin sorumluluğuna geçmiş olması nedeniyle şahsının tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığını, sonuç olarak 6102 sayılı TTK 1409, 1421, 1430 ve 2918 sayılı kara yolları trafik kanununun 91/1-2 maddeleri gereği dava konusu zararın tazmini ile sigorta şirketinin sorumlu olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 07/03/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı davalı sürücü …, yönetimindeki … plakalı kamyonet ile dava dışı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracın çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında … plaka sayılı otomobilde yolcu konumunda bulunan … yaralandığı ve bu yaralanması nedeni maddi ile manevi tazminat talep ettiği anlaşılmıştır.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 02/03/2022 tarih, 2022/312 E. ve 2022/3685 K. sayılı kararında; geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı gideri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğunun devam ettiği yönünde karar vermiştir. Bu nedenle davalı … A.Ş. vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir (Benzer yönde Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/6911 E. ve 2021/10351 K., 2021/5305 E. ve 2021/7685 K. sayılı kararları). Aktüerya raporu ve dosya kapsamına göre davacıya ait SGK Hizmet Döküm Cetvelinden davacının aktif çalışmasının 2016 yılı Eylül ayında stajyer (öğrenci) meslek kodu ile başladığı 09/06/2017 tarihinde çıkış işleminin yapıldığı belirlendiğinden 18 yaşından önce çalışması bulunmaktadır. Yine davaya konu edilen sürekli iş gücü kaybına ilişkin zararın efor kaybı tazminatı vasfı da dikkate alındığında davacının askerlik süresi içinde de aynı zararının devam edeceği gözetilerek, askerlik süresi için hesaplama yapılmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/7068 E.-2022/455 K. sayılı kararı). KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur. 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı).Davalı …, … plakalı aracın maliki olduğuna göre, işleten olarak kaza anında bu aracı kullanan sürücünün kusurundan dolayı doğan zarardan davacıya karşı ZMSS sigortacısı ile birlikte müteselsilen sorumludur. Kaldı ki zarar gören davacı, KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler ile TBK’nın 61., 162 ve 163. maddeleri gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Davalılar zarara sebebiyet veren aracın zmms sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olup aracın zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunması bu sorumluluğu kaldırmayacaktır. Bu nedenle Mahkemece davalı … , yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.Bu nedenle; davalı … A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … A.Ş. vekili ile davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-a-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 7.737,66 TL harçtan peşin alınan 1.934,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.802,86‬ TL harcın davalı … tahsili ile Hazineye irat kaydına, b-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 7.737,66 TL harçtan peşin alınan 1.764,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.973,66‬ TL harcın davalı … A.Ş’den tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.26/09/2023