Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1464 E. 2021/1874 K. 08.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1464
KARAR NO: 2021/1874
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2016/242 Esas – 2019/573 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Taz.)
KARAR TARİHİ: 08/11/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/12/2015 günü müvekkillerinin çocukları 23/01/2001 doğumlu …’ın arkadaşı olan …’nin sevk ve idaresinde bulunan tescilsiz motorsiklette yolcu olarak bulunduğu sırada motorsikletin, … plakalı araçla çarpışması sonucunda yaralandığını, kusurunun da mevcut olmadığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması suretiyle …’da oluşan cismani zarar nedeniyle oluşacak maddi tazminat nedeni ile sürekli ve geçici iş göremezlik tazminat tutarının, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması üzerine, şimdilik 1.000,00-TL’nin davalı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili güvence hesabı yönetmeliğinin 16.Maddesi gereğince kazaya karışan tescilsiz aracın sürücüsü olan …’ye ihbarını talep ettiğini, somut olayda davacının yararlanmasına Karayolları Trafik Kanunu uyarınca tescil belgesi almamış olan bir araç sebep olduğundan müvekkil kurumun tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile, geçiçi işgöremezlikten kaynaklı 10.410,22-TL, sürekli işgöremezlikten kaynaklı 108.510,22-TL olmak üzere toplam 118.920,44-TL maddi tazminatın 04/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.6.k maddesi gereğince geçici iş görmezlik talepleri teminat kapsamı dışında olduğunu, ZMSS Genel Şartları A.2. maddesinin ( d ) bendinde tanımlanan zarar kavramı içerisinde geçici iş göremezlik tazminatı düzenlenmediğini, ayrıca a.5. maddesinde kapsama giren teminat türleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının yer almadığını, A.6. (o) bendi ile de teminat dışında kalen taleplere işaret edildiğini, buna göre geçici işgöremezlik dönemi zararlarından SGK’nın sorumlu olduğunu, bu sebeple bu yöndeki taleplerin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, yeniden incelemeyi gerektirdiğini, davacının, araç sürücüsünün sürücü belgesi olmadığını bilerek bu araçta seyahat etmesi, ortaya çıkabilecek zararı öngördüğü ve buna rağmen ehil olmayan kişinin kontrolündeki araçta seyahat etmesi anlamına gelmekle, hesaplanacak tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hükmün söz konusu indirim yapılmadan kurulmuş olmasının hatalı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dairemizin 2019/3186 Esas – 2021/1303 Karar sayılı vekaletname yönünden geri çevirme kararında belirtilen eksikliğin giderildiği görülmüştür. Davalı vekilinin geçici iş göremezlik tazminatı bakımından istinaf itirazı değerlendirildiğinde; Her ne kadar yeni Genel Şartların A.5.b maddesinde açıklanan sağlık giderleri teminatının Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiş ise de KTK 98. maddesinde SGK’nun sorumlu olduğu tedavi giderleri açıkça sayılmıştır. Bu giderler kapsamında geçici iş göremezlik tazminatının bulunmadığı açıktır. Bu doğrultuda poliçenin ve genel şartların tarafı olmayan SGK’yı yasal düzenleme olmaksızın tüm sağlık gideri teminatı kapsamındaki tazminat kalemlerinden sorumlu tutmak mümkün olmayacaktır. Ayrıca sigorta şirketleri tarafından poliçe bazında KTK 98. maddesindeki sayılanlar kapsamında SGK’ya katkı payı aktarımı yapıldığı nazara alındığında, KTK 98.madde kapsamı dışında sağlık giderleri teminatı içinde kalan tazminat kalemlerine ilişkin sigortalıdan alınan prim ücretleri sigorta şirketlerinin uhdesinde kalmaktadır. Bu doğrultuda sigorta şirketlerinin KTK 98. madde dışında kalan sağlık gideri teminatı kapsamındaki geçici iş göremezlik tazminatından poliçe limiti ile sorumluluğu devam edecektir. Kaldı ki sağlık giderleri teminatı açıklayan Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesinde “Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesiyle sigorta şirketinin ve …nın sorumluluğunun sona ermesini KTK’nın 98.maddesine bağlamıştır. Ancak kanun koyucu tarafından yeni Genel Şartlarda ki bu düzenleme doğrultusunda KTK’nın 98.maddesinde değişiklik yapılarak” geçici iş göremezlik tazminatı madde kapsamına alınmadığı, açıkça SGK tarafından karşılanacağı ve Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona erdiği” yönünde değişiklik yapılmadığından Genel Şartların A.5.b bendinin son cümlesi kadük kalmıştır/ yürürlüğe girmemiştir. Başka bir ifadeyle halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinde, yeni Genel Şartlarda ki sağlık giderleri teminatına ilişkin düzenleme doğrultusunda Sigorta Şirketleri ve …nın sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmadığından 98.madde hükmü dışında kalan teminatlar (belgesiz sağlık giderleri, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatı) bakımından sorumlulukları devam edecektir. Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi genel şartlar değişikliğinden önce halen yürürlükte bulunan KTK’nın 98.maddesinin kapsamının belirlenmesi bakımından vermiş olduğu 27/03/2014 tarih, 2013/ 4616 E. ve 2014/4465 K. sayılı kararında “2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu, yasa kapsamı dışında kalan bakıcı veya tedaviye bağlı sair giderlerden varsa trafik şirketi yoksa … ve her iki halde de diğer haksız fiil sorumlularının (işleten ve sürücü gibi) sorumlulukları devam edecektir” yönünde karar vermiştir. Ancak davacı … kaza tarihinde 14 yaşında olup, adli tıp uzmanı bilirkişi heyeti raporuyla kazadaki yaralanması nedeniyle iyileşme süresi 9 ay olarak saptanmış; hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda ise, 9 ay iyileşme süresi için 10.410,22 TL. geçici işgöremezlik tazminatı hesaplanmış ve Mahkemece maddi tazminat içinde bu bedel de hüküm altına alınmıştır. Davacının kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi bir işte çalışması sözkonusu olamayacağı (bu konuda davacı tarafın bir iddiası ile sunduğu somut neden ve delil bulunmadığından) ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan bahsedilemeyeceğine göre; davacı çocuk için hesaplanan geçici işgöremezlik tazminatına hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış ise de bu konuda açık istinaf sebebi bulunmadığından geçici işgöremezlik tazminatı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş olması davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı ile yolcu olarak bulunduğu motosiklet sürücüsünün arkadaş olduğu, her ikisinin de 18 yaşından küçük olduğu anlaşıldığına göre davacının sürücü olan arkadaşının ehliyetsiz olduğunu bilerek aracına binmesi nedeni ile belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken yapılmamış olması doğru olmamıştır. Sonuç olarak HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek bilirkişi raporunda hesaplanan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat tutarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 95.136,34 TL üzerinden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; Müterafik kusur nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet indirimi mahiyetinde olduğundan yargılama giderinin hesaplanmasında nazara alınmamış, davalı lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KABULÜ ile, Geçiçi işgöremezlikten kaynaklı 8.328,17 TL, sürekli işgöremezlikten kaynaklı 86.808,17 TL olmak üzere toplam 95.136,34 TL’nin 04/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine, 2-Alınması gereken 6.498,76 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harç ve 402,75 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 6.066,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafça yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç, 402,75 TL ıslah harcı, 1.200 TL bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan 1.100,38 TL olmak üzere toplam 2.761,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 12.987,95 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgili taraflara iadesine; iade giderinin ilgili tarafça yatırılan avanstan karşılanmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 96,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2021