Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/1436 E. 2023/2089 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/1436
KARAR NO : 2023/2089
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 09/02/2021
NUMARASI : 2016/24 Esas – 2021/127 Karar
DAVA : Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 10/11/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; kaza tarihinde davacı adına trafikte kayıtlı bulunan … plakalı aracı ile Sefaköy, Şair Şinas Sokakta Dörtyol Kavşağında park yeri ararken durduğu sırada aracına sol taraftan aşırı hızlı gelen … plakalı aracın çarptığını yaralanmasına ve davalının aracına verdiği hasar yüksek olduğundan pert olan araç için tarafına toplamda 21.000 TL ödeme yapıldığını, ancak aracın bugünkü satış bedelinin 35.000TL olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın davalılardan alınarak tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesi ve eklerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, sigortalı … plaka sayılı aracın müvekkil şirket tarafından kaza tarihini kapsayan poliçesinin bulunmadığını, sigorta şirketi nezdindeki poliçenin 02/06/2015 tarihinde iptal edildiğini beyan ettiğini, daha sonra 05/09/2016 tarihli dilekçesinde ise davacı tarafın ibraz ettiği deliller ve özellikle kaza tespit tutanağının tebliğ edilmesini ve diğer belge suretlerinin tebliği isteyerek karşı delil ibraz etme haklarının saklı tutulmasını, dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şart eksikliği nedeniyle esasa girmeksizin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davacının manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının maddi tazminat talebinin sübut bulmadığından reddine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davada araç için 21.000,00 TL ödeme yapıldığını, ancak aracın bugünkü satış bedelinin 35.000 TL olduğu aradaki farkın davalılar tarafından ödenmesi istendiğini, bilirkişi raporunun 4. maddesinde davacının arabasının pert total olarak kabul edilmesi halinde 13.500,00 TL’nin %75 olan 10.025,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi gerektiğine işaret ettiğini, buna göre davayı ıslah ettiğini, davanın reddi hatalı olduğunu, araba değerlendiğini, aynı araba o günkü şartlara göre çok arttığını, davada 2 kere ücreti vekalete hükmedilmesi hatalı olduğunu, tek ücreti vekaleti hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 21/12/2014 tarihinde davacıya ait … plakalı araç ile davalı sürücünün kullandığı … plakalı aracın çarpışmasıyla davacının yaralanmasına ve aracında oluşan hasar nedeniyle pert olan araç için tarafına toplamda 21.000 TL ödeme yapıldığını, ancak aracın bugünkü satış bedelinin 35.000TL olduğundan tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda, davalı sürücü %75, davacıya ait araç sürücüsü %25 oranında kusurlu oldukları ve aracın bedelinin yüksek olması nedeniyle onarım pert total sayılmasına ve kusur oranına göre 10.025,00 TL nin davalılardan talep edilebileceği tespit edilmiştir. Ancak bilirkişi raporunda davacının dava dilekçesinde belirttiği 21.000,00 TL pert total için tarafına yapılan ödemenin düşülmeden hesaplandığı anlaşılmakla, davacının zararı karşılanmış olduğundan mahkemece maddi tazminat yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Kabule göre de maddi ve manevi tazminat talepleri bakımından ayrı ayrı olmak üzere reddedilen maddi ve manevi tazminatlar için ayrı davalar olduğundan her dava için ayrı vekalet ücreti belirlenmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.10/11/2023