Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2021/141 E. 2023/774 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2021/141
KARAR NO: 2023/774
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/10/2020
NUMARASI: 2018/44 Esas – 2020/659 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya ait … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından pert kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu aracın 26/08/2014 tarihinde kazaya karıştığını, kaza neticesinde sigorta şirketinin yetkili eksperleri tarafından pert raporu tanzim edildiğini, aracın trafikten çekilme işlemlerinin yapılmasının istenildiğini, en son aracın hurda değerinin tespit edildiğini ve söz konusu değerin ödenecek pert bedelinden indirimi konusunda da mutabakata varıldığını, mahsuplaşma sonucunda 10.780,00 TL’nin ödenmesi kaydıyla sigorta şirketinin ibra edileceği beyanını içeren belge imzalanarak sigorta şirketine fakslandığını, sigorta şirketi tarafından aracın pert edilemeyeceği bu sebeple de her hangi bir ödeme yapılamayacağı, aracın teslim alınması gerektiğinin bildirildiğini, davacının ticari nitelikte araç kiralama işi yaptığından 3 aya yakın bir süre çalışamadığını, aracın günlük kira bedelinin 150,00 TL olduğunu, davacının 10.350,00 TL gelirden mahrum kaldığını belirterek, aracın pert olduğunun kabulü ile davalı şirket ile mutabık kalınan 10.780,00 TL’nin mutabakat tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte ödenmesine, aksi takdirde ise davacının ticari faaliyetten 3 aya yakın süre mahrum kaldığı bedelin şimdilik 11.350,00 TL’sinin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında düzenlenen poliçede aracın tam hasarlı olarak kaza yapması sonucunda sigortalıya tazminat ödeneceğinin belirtildiğini, ancak aracın tam hasarlı kabul edilmediğinden bu nedenle tazminat ödenemeyeceğini, davalının kazanç kaybı talebinin haksız olduğunu, sigorta sözleşmesinde bu şekilde bir madde bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişinin aracın pert olmadığına ilişkin görüşünün haklı olmadığını, söz konusu aracın trafikten çekildiğini ve duruma ilişkin olarak davalı sigorta şirketi yetkilileriyle devamlı olarak iletişimde bulunulduğunu, en son aracın hurda değerinin tespit edildiğini ve ödenecek pert bedelinden indirimi konusunda da mutabakata varıldığını, müvekkili tarafından mahsuplaşma sonucunda 10.780,00 TL’sinin ödenmesi kaydıyla sigorta şirketinin ibra edileceği beyanını içeren belge imzalanarak sigorta şirketine fakslanmasının istenildiğini, müvekkilinin bu talebi yerine getirdiğini, bu sebeple müvekkiline atfedilecek hiçbir kusurun söz konusu olmadığını, bilirkişilerin raporlarındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, bilirkişilerin dava dilekçesinde yer alan talebi gelir kaybı olarak değerlendirmelerinin ve bu kaybın tazmini için sigorta poliçesinde hüküm bulunmadığı yönündeki tespitin yanlış olduğunu, çünkü taleplerinin poliçeye dayalı bir talep olmadığını, sigorta şirketinin hizmeti vermesindeki kusura dayalı bir talep olduğunu, sigorta şirketinin hukuk dışı ve dayanaksız, lakayt işleyişi (hizmet kusuru) sebebiyle müvekkilinin uğradığı zararların tazmin edilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Dava, davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve gelir kaybının kasko poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacının maliki olduğu … plakalı araç davalı sigorta şirketi nezdinde düzenlenen 26/07/2014 -26/07/2015 tarihli Pert Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalıdır. Poliçe özel şartlarında “Aracın tam hasarlı sayılması için çalınmış ve süresi içinde bulunmamış olması veya Katma Değer Vergisi (KDV) hariç onarım masraflarının sigorta aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki rayiç değerinin %60’ını aştığının eksper raporu ile tespit edilmesi gereklidir. Onarım masraflarının bu oranın altında kalması halinde araç kısmi hasarlı kabul edilir ve poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmez.” klozu yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta aracın 26/08/2014 tarihinde karıştığı kazada hasara uğraması nedeniyle poliçe kapsamında hasar ödemesi ile aracın hasar tespiti için uzun süre beklediği iddiası ile kazanç kaybı talep edilmektedir. Ekspertiz raporunda aracın onarım masraflarının sigorta aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki rayiç değerinin %60’ını aştığı ve bu nedenle tam hasarlı sayılması gerektiği yönünde bir tespit bulunmamaktadır. Yine dosya kapsamına göre taraflara arasında aracın pert total sayılması gerektiği konusunda mutabakat sağlanamamıştır. Taraflar arasında geçerli kasko sigorta poliçesi ile kasko sigorta poliçesi genel şartlarına göre kazanç kaybı teminata dahil değildir. Ekspertiz raporunun gecikme sebebi alkol raporunun verilmemiş olmasıdır. Kaldı ki Kasko Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının 3.3.4 maddesinde belirlenen süreler de aşılmamıştır. Bu nedenle sigorta bedelinin geç ödenmesinin davalının kusurundan kaynaklandığı davacı tarafından ispat edilemediğinden kazanç kaybı talebinin reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacıya ait araç için düzenlenen kasko poliçesinin taraflar için bağlayıcı olmasına, ekspertiz raporunda aracın onarım masraflarının sigorta aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki rayiç değerinin %60’ını aştığı ve bu nedenle tam hasarlı sayılması gerektiği yönünde bir tespit bulunmaması nedeniyle kısmi hasarlı kabul edilmesi gerekmesine, bu halde poliçede özel kloz gereğince poliçe kapsamında herhangi bir tazminat ödenmesi yapılamayacağından İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/04/2023